İran ile ABD liderliğindeki Batı ülkeleri ve Çin arasında varılan nükleer uzlaşı, tarihin en zorlu “silah kontrolü müzakeresi” olarak kayıtlara geçti. Çünkü anlaşmanın şartlarından biri de önceden belirlenmiş tarihe kadar işi kotarmaktı. İran’ı temsilen Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry aslında son derece basit fakat iki eski “düşman” için tarihi olan bir adım atarak, anlaşmaya varıncaya kadar aynı otelde kaldılar. Türkiye’nin imzaladığı Lozan Antlaşması’na da ev sahipliği yapmış Beau Rivage otel, günlerce ülke temsilcilerinin diken üstünde ve uykusuz bir şekilde çaba sarf etmesine tanık oldu.

KERRY, VALİZLERİNİ 3 KEZ TOPLADI

Müzakereler esnasında çok ciddi fikir ayrılıkları yaşandı, süreç birkaç kez tehlikeye girdi. Kerry, işi vaktinde ve istenen maddelerle tamamlayıp Kongre’ye karşı güçlü bir argümanla dönmek zorundaydı. Kerry için zaman her şeydi, Zarif ise zaman konusunda rahattı. Kerry’nin valizleri, baskı amaçlı, tam üç kez uçağına yüklendi, sonra geri indirildi. Kerry iki kez, enerji toplamak için bisiklet sürmeye çıktı ancak ikisinde de Obama’nın telefonu üzerine geri döndü. Anlaşma sağlandıktan sonra bu kez, maddelerin açıklanmaması konusunda Zarif üzerinde Tahran’dan “muhafazakar” baskı oluştu. Bu süreçte Zarif’e bir gazeteci toplam kaç saat uyuduğunu sordu, “2 saat. Ama ben en şanslısıyım” cevabını verdi.

Tüm tarafların üzerinde tam mutabakat sağladıkları tek konu ise, toplantı odasına getirttikleri ve durmadan çalışan espresso makinesiydi.