İdlib ile Hama’da Türk Silahlı Kuvvetleri ve muhaliflerin birkaç günlük operasyonuyla çöken Esed rejiminin imdadına yine müttefikleri koştu. Rusya, İran ve Hizbullah, İdlib’de Mehmetçiğin darbeleriyle büyük bozgun yaşayan Esed’i sahada toparlamak için 4 koldan saldırıya geçti. Ana hedef Serakib, Cebal Zaviye ve Maar’ed Numan oldu. Katliam göreviyle aylardır İdlib’e yollanan 6 bin dolayında rejim milisi büyük oranda dağılınca devreye yine İran girdi. Asaib Ehlül Hak, Hizbullah el-Nüceba (Irak Hizbullahı), el-Bakır Tugayı ve ABD’nin öldürdüğü Kasım Süleymani’ye bağlı Kudüs Gücü’nden Serakib hattına an az 2 bin yeni milis geldi. Tahran yönetimi, Suriyeli muhaliflerin hedefindeki ilçelerden biri olan Maar’ed Numan’a da milis kaydırıldı. Yerel kaynaklara göre Fatımiyyun Tugayı da Palmira’dan 200 araçlık konvoy gönderdi.

Hizbullah tam tekmil

TSK’nın düzenlediği SİHA operasyonlarında İranlı milislere ağır darbeler indirilmişti. Yüzlerce kayıp veren milisler kaçarak güneye çekilmişti. TSK ve muhaliflerin Serakib operasyonunda en az 15 kayıp, 50 yaralı veren Lübnan Hizbullah’ı da Serakib’de yeniden sahneye çıktı. Kuruluş amaçlarının “Kudüs’ü savunmak” olduğunu iddia eden Hizbullah örgütü, Afrin-Halep arasındaki Nubl Zehra’dan ve Deyrizor’dan Serakib’e militan taşıdı. Gelenler arasında Hizbullah’ın yönetici kadrolarından bile katılım olduğu öne sürülüyor. TSK’nın SİHA’larla düzenlediği harekât sonrası Lübnan’dan gelen bir heyetin Hizbullah unsurlarının geri çekilebilmesi için ateşkes istediği iddia edilmişti. İran ve Hizbullah’ın yanısıra Esed rejimi ve Rusya’ya bağlı ‘Kaplan Kuvvetleri’ de Serakib’e takviye gönderdi.

Serakib ortada kaldı

Rusya, tüm bu intikallerin ardından harekete geçen İran, rejim ve Lübnanlı milislere hava desteği sağladı. Rus uçaklarının saatler süren aralıksız bombardımanı sonrası muhalifler şehrin önemli bir bölümünden çekilmek zorunda kaldı. Türkiye’nin operasyonunu zorlaştırmak Rusya da ‘askeri polis’ adı altında kasabada bayrak göstermeye başladı. Serakib eksenindeki Cobas, Dadih ve Kafr Batik de rejimin kontrolüne geçti. Muhalifler bazı bölgeleri kaybetse de rejim ve destekçilerine ağır kayıplar verdirdi. Yerel kaynaklara göre sadece Serakib’de SİHA’lar en az iki tank imha etti, Cobas’da ise 40’dan fazla Esad askerini vurdu. Cobas’ta ölenler arasında rejime bağlı General Muhammed Deyub da var. Kefr Nabl kasabasında rejim unsurlarına baskın baskın düzenlendi, en az 20 milis/rejim askeri etkisiz hale getirildi. Arap basınına konuşan Ulusal Kurtuluş Cephesi Sözcüsü Naci Mustafa, “Serakib’deki çatışmalar sırasında Esed güçleri ve onları destekleyen milislerin 10’dan fazla askeri aracı imha edildi. 70 rejim askeri öldürüldü, düzinelercesi de yaralandı” ifadelerini kullandı.

HİSAR haftaya orada

Cephede düşman hedeflerini vurmak için milli Korkut ve Atılgan araçlarını kullanan Mehmetçik, çok yakında Hisar’la tanışmaya hazırlanıyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir, milli üretim Hisar-A ve Hisar-O hava savunma sistemlerinin önümüzdeki birkaç gün içerisinde Bahar Kalkanı Harekâtı için cephede konuşlandırılacağı müjdesini verdi. Hisar’ların gelmesiyle birlikte Mehmetçik, muhalifler ve mazlum Suriyeliler, düşman uçaklarının saldırılarına karşı yüksek düzeyli güvenlik kalkanıyla donatılmış olacak. Hisar-A, 5 km irtifada 15 km menzile kadar; Hisar-O ise 15 km irtifada 25 km menzile dek uçak, İHA, füze gibi unsurları vurabiliyor. Sistemin teslimi için gece gündüz çalışan ROKETSAN ve ASELSAN mühendislerine teşekkürlerini ileten İsmail Demir, “Biz ne yaparsak yapalım şehitlerimizin hakkını ödeyemeyiz. İnşallah bu milli teknoloji hamlesiyle Mehmetçiklerimiz sahada çok daha güçlü olacaklar. Hava savunma sistemi Hisar, Bahar Kalkanı’nda yerini alacak” diye konuştu.

Yine çocuk öldürdüler

Esed ve Rusya, cephedeki kayıplarının hıncını masum sivillerden alıyor. Rejim ve destekçisi Rusya’ya ait savaş uçakları İdlib kent merkezi, Benniş beldesi ve Sehil Ruc bölgesine bağlı Udvan köyünü peşpeşe bombaladı. Saldırılarda 5’i çocuk 13 sivil hayatını kaybetti. Düşen bombaların yol açtığı katliam özellikle İdlib kent merkezinde yürek yakan anlar yaşattı. Çocuğunun bedenini parçalanmış halde bulan bir annenin feryadı, İdlib’deki trajedinin sayısız örneklerine bir yenisini daha ekledi. Rusya, Esed ve İran’ın sürdürdüğü vahşet nedeniyle 4 milyon nüfuslu İdlib’den Türkiye sınırına kaçanların sayısı son 3 ayda 2 milyona ulaştı.

45 kilometreden vurduk

Bahar Kalkanı Harekâtı’nda Mehmetçik, Esed’e ait bir uçağı daha düşürdü. Hatay semalarında hudut hattında bekleyen F-16’lardan biri dün rejime ait bir L-39 tipi savaş uçağını tam 45 km mesafeden vurarak yere indirdi. Keşif uçağı olarak da kullanılan 2 pilotlu Çek yapımı L-39’un TSK unsurlarına yönelik saldırı için havalandığı sanılıyor. İsabet aldıktan sonra yanmaya başlayan uçak, bir süre sonra yere çakıldı. Paraşütle atlayan pilotlardan biri sağ, diğeri ölü olarak ele geçirildi. TSK’nın düşman uçağını 45 km uzaktan vurduğu olay, rejime büyük panik yaşattı. Uçağın düşürüldüğü anda telsiz kayıtlarına yansıyan konuşmalar milislerin yaşadığı korkuyu ortaya koydu. Kayıtlara göre, rejim uçağının vurulmasından hemen sonra rejimin kontrol kulesindeki telsizci, uçağı aramaya başladı. Uçağı, ‘Şahin 12’ koduyla anons ederek pilota ulaşmaya çalışan rejim telsizcisinin hemen ardından, aynı frekansı kullanan muhalif telsizci, “Allah-u Ekber! Arkadaşlar makineli tüfekli uçak isabet aldı. Uçağa roket isabet etti” bilgisini verdi. Bunun üzerine rejim telsizcisi ‘Şahin 12 isabet aldı’ anonsu geçmeye başlayarak, Maar’ed Numan-Serakib hattındaki ‘Şahin 2’ kodlu diğer uçağın pilotunu aramaya koyuldu. Kuleye yanıt veren diğer pilot, “Duyuyorum. Dönüyorum. Dönüş yolundayım” yanıtı vererek hemen üssüne döndü. Rejim hava kuvvetleri, uçağın düşürülmesinin ardından yeni uçak kaldırmazken saldırılara Rus uçakları devam etti. 1 Mart’ta 2 adet Su-24 ve dün vurulan L-39’la birlikte havada imha edilen savaş uçağı sayısı 3’e yükseldi. Rejimin çok sayıda uçak ve helikopteri de hangar ve üslere yönelik bombardımanda isabet almıştı.