TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi CHP’li Ceyhun İrgil sert çıktı
Rektörlük seçimlerine ilişkin düzenlemeyi içeren KHK için "Bu OHAL fırsatçılığıdır, dayatmadır" diyen TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi CHP’li Ceyhun İrgil sert çıktı.Bu düzenlemeyi bizden kaçırarak çıkarabilmelerinin tek yolu KHK’ydı. Ne diktatörlüğü, diyenlerin yüzüne haykırmak isterim; beyler hepiniz korkaksınız" dedi.
Meclis tatile girmeden önce Genel Kurula son dakika önergesiyle getirilen ancak CHP'nin karşı tavrıyla geri çekilen rektörlük seçimlerine ilişkin düzenlemenin KHK ile çıkarılması ana muhalefet partisi tarafından tepkiyle karşılandı.
CHP Bursa Milletvekili Dr. Ceyhun İrgil, “İki ay önce bu düzenlemeyi önergeyle getirdiklerinde Meclis'ten geçiremediler. O günkü tavrımız neyse yarın da tavrımız aynı olacağı için rektörlük seçimlerinin kaldırılması KHK ile Saray'dan dayatıldı” diyerek ekledi: “Seçimlerin kaldırılıp üniversite rektörlerinin doğrudan Cumhurbaşkanı tarafından atanacak olmasını getiren bu düzenlemenin demokrasiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Bu üniversitelere darbedir. Belli ki iktidar 29 Ekim gecesi bu darbe ve akademisyenlerin ihracını içeren KHK'larla Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamış oldu” diye konuştu.
KALIN DUVARLAR YÜKSELİYOR
TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyesi İrgil, mevcut sistemde üniversitelerin rektör olarak görmek istedikleri üç adayı seçerek Cumhurbaşkanına sunulmasından ve bu isimler arasından atama yapılmasından kimin rahatsızlık duyduğunu anlamadığını belirterek şöyle devam etti:
“Burada rahatsızlık duyulan; seçilen üç adaydan en çok oyu alanın değil, en az oyları alanların rektör olarak atandığının sürekli dile getirilmesi mi? Bunun söylenmesine bile katlanamıyorlar mı? Seçimleri ortadan kaldırıyorlar, çünkü üniversitelerin kendi rektör adaylarını belirlemesine bile dayanamıyorlar. Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır! Maalesef bu düzenlemeyle üniversitelerin özerkliği sona ermiştir, akademik ve bilimsel özerklik sona ermiştir. Bu düzenleme yanlıştır, ortaçağ karanlığına sürüklenmek demektir.”
Akademik ortamların siyasetin elinin uzak durması gereken alanlardan biri olduğunu ifade eden İrgil, “Geleceğimiz için, çocuklarımız için son derece endişeliyim. Bu iktidar, aydınlığın geçmesini engelleyecek kalın duvarları günbegün yükseltiyor. En korkutucu olan ise sorgulamadan, talimat gereği yapıyor, sorgulayanları ise hain ilan ediyor” dedi.
İSTEMEYENLER DE BU MİLLETTEN
Söz konusu düzenlemenin, seçimler sırasında üniversitelerde ayrışma ve kutuplaşma yaşandığı için getirildiği gerekçesinin ise tutarsız ve saçma olduğunu belirten İrgil, “Koca bir milleti kutuplaştıranların böyle gerekçeler ileri sürmesi trajikomik. Dilinizden hiç düşürmediğiniz, ‘Biz seçimle iş başına geldik, bizi millet seçti' cümlesini nereye koyacağız bu durumda?” diye konuştu.
İrgil, şöyle devam etti: “Milletini dinleyen, ‘Milletim ne derse onu yaparım' diyenlerin milletinin bütün kesimlerini dinlemesi gerekmez mi? Bu millet sadece ‘İdam isteriz' diyenlerden oluşmuyor!
‘İdama hayır' diyenler de bu milletten. Bu millet sadece iktidar partisine oy verenlerden oluşmuyor. İktidar partisinin ve onun kurucusunun bu ülkeyi karanlığa götürdüğünü ve uygulamalardaki yanlışlıkları söyleyenler de bu milletten. Biz biliyoruz ki; bugün sözlerimize kulaklarını tıkayanlar, yarın yaşadıkları her türlü mağduriyette bizim kapımızı çalacak. Ve biz onlara da kol kanat gereceğiz. Çünkü milletini hangi partiye oy verdiğine bakmadan asıl kucaklayan ve derdine koşan yine biz olacağız”