Çatışmaların şiddeti hemen anlaşılıyor. Çatışma bölgesinde hareket eden her şey izleniyor ve vuruluyor. Obüs sesleri susmak bilmiyor...
Günlerdir geçişin yasak olduğu Şemdinli’de 13 gündür devam eden çatışmalar tüm şiddetiyle devam ediyor. Sıcak çatışmanın devam ettiği Goman dağlarında savaşın izlerini gördük. Kuş uçurtulmayan bölgenin hemen her yerinde mayıntehlikesi bulunuyor. Yollar askeri araçlarla kesilmiş, mayınlara karşı etkili olan Kirpi’ler yolları tutmuş durumda. Önceki gün patlatılan mayınların izleri hâlâ taze. Yanmış bir sivil kamyon yol kenarında çatışmanın izlerini göstermeye yetiyor.
Şemdinli’de operasyon bölgesine giden sadece iki yol var. Bu yollardan en kısa mesafeli olanı Derecik yolu. Yoğun güvenlik önlemleri nedeniyle Derecik yolu trafiğe kapalı olduğu için güvenlik güçleri bu yolu kullanmaya izin vermiyor. Ben de uzun olan diğer yoldan, yani Boğazköyü yolundan operasyon bölgesine giriş yapmayı deniyorum. Yolculuk sırasında rastladığım ilk köy Derya Köyü, ardından Bozyamaç, Beyyurdu, Boğazköy’ü geçtikten sonra operasyonların en yoğun olduğu Zorgeçit mezrasına giriyorum.
Yol boyunca görüştüğümüz köylüler tedirdgin. Operasyonların kendi köylerine de sıçramasından endişe ediyorlar. Boğazköyü yolundan Efkâr dağının arkasından dönerek, Goman ve Efkâr dağların kesiştiği çatışmaların yoğun olduğu bölgeye girmek neredeyse 2 saatimi aldı. Yanmış ormanlık alanlar, sağa sola dağılmış mermi kovanları ve yanmış bir sivil kamyon yolculuk sırasında gözümüze çarpıyor. Kamyonun PKK tarafından mı yakıldığı yoksa güvenlik güçlerince yanlışlıkla mı vurulduğunu bilemiyoruz. Susmak bilmeyen obüs sesleri çatışma sahasına girdiğimizin ilk işaretleri. Helikopter seslerine gittikçe yaklaşıyoruz. Tedirginliğimiz daha da artıyor. Çünkü hareket eden her şey izleniyor ve vuruluyor. İzinsiz girdiğimiz bölgede terörist sanılıp vurulma tehlikesi yaşıyoruz. Gizlensek bu tehlikenin boyutları daha da artacak. Açıkta dolaşsak kimliğimiz ortaya çıkar korkusu taşıyoruz. Tek istediğimiz birkaç görüntü alıp sıcak bölgeyi bir an önce terk etmek.
Önceki gün karayolunda patlayan ve askeri araçların infilak etmesine neden olan mayınlı yola geliyoruz. Patlatılan çukurun izi hâlâ duruyor. Yolu onarmışlarsa da izleri görmek mümkün. Çatışmadan geriye çok sayıda boş mermi kovanı kalmış. Bu da araçlardan inen güvenlik personeli ile PKK ’lılar arasında çatışmanın yaşandığını gösteriyor. Yol kenarından bir süre daha ilerliyoruz. Mayınlara karşı etkili ‘Kirpiler yolu tamamen kesmişler. Yakın bölgeye asker sevkıyatı yapılıyor. Buradan daha fazla ileriye gidemeyeceğimiz anlayıp geri dönüyoruz.
Hayvanlarını almak isteyen köylü
Çatışmaların yoğun olarak yaşandığı bölgede birçok köylü köylerini terk etmiş durumda. Çatışmaların 2. gününde Çem sakinleri her şeyini geride bırakarak apar topar köyünü terk etmiş. Bölgeye girerken Çem mezrasından Abdulhaluk Ercan’la karşılaşıyoruz. Geride bıraktığı hayvanlarını almak için köye dönmeye çalışan Ercan durumunu, “Bizim tek geçim kaynağımız var, hayvancılık. Köyden çıkarken yanımıza hiçbir şey almadık. 10 gündür Şemdinli merkezinde kalıyoruz. Bu süre boyunca hayvanlarımız öldü mü kaldı mı bilmiyoruz. Köyüme dönüp havyalarımı almaya gideceğim. Köye dönmemiz çok tehlikeli, ama başka çaremiz yok” diyor.
Şemdinli halkı çatışmalara o kadar alışmış ki neredeyse operasyonların olduğu saati bile tahmin edebiliyor. Şemdinli’ye ‘mecburi hizmet’e gelen memurlar tedirgin olmalarına rağmen çatışmaları kanıksamış durumda. Operasyon bölgesinde yol yapım çalışmalarında görev yapan ve ismini vermek istemeyen bir memur yaşadıklarını şu şekilde aktarıyor:
‘Bomba saati 23.00’
“Şemdinli doğasıyla Türkiye ’nin en güzel yerlerinden biri. Ama bu güzelim doğa şu anda çatışmalarla katlediliyor. Yaklaşık 10 gündür buradayım. Ailem çok tedirgin ve her gün beni arayarak durumumu soruyor. Çok tedirgin olmama rağmen burada görevimi yapmak zorundayım. Artık bomba seslerine alıştım. Gece ilk bomba sesi geldi mi saat 23.00 demektir.”
(Radikal)