16 Nisan için geri sayım başlarken, MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, referandum tahminini açıkladı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, partide hayır kampanyası başlatan ‘muhalif’lerin ciddiye alınmaması gerektiğini, arkasında ‘karanlık mahfiller bulunan’ ve ‘başka yerden emir alan’ bu kişilerin tabanda bir karşılığının olmadığını söyledi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, MHP'nin sahanın her yerinde her kademedeki teşkilat mensubu ile birlikte 'evet' kampanyası yürüteceğini belirterek, “Mitingler, açık hava ve salon toplantıları düzenleyerek, esnafı ve evleri gezerek cumhurbaşkanlığı sistemini anlatacak ve özellikle partimiz aleyhinde menfi algı oluşturma çabalarını bertaraf edeceğiz” dedi. MHP içindeki 'muhalif'lerin 16 Nisan için başlattığı 'hayır' kampanyasına değinen Yalçın, “Sözde muhalif dediğimiz isimlerin üzerinde fazla duruyor ve fazla ciddiye alıyorsunuz. Bize göre bu kadar önemsemeye gerek yok. Bu isimler MHP tabanında geneli temsil eden isimler değil. Bunların çıkıp da söz söylemesi komiklik yapmaktan başka bir şey değil. MHP'nin koskoca kurumsal yapısının karşısında birkaç tane farklı yerlerle ilişkiye girmiş, başka yerlerden emir alan isimlerin parti tabanı üzerinde müessiriyeti yok. Çok fazla büyütmeye hiç gerek yok” açıklaması yaptı.
CHP'nin anamuhalefet kimliğinden oldukça uzaklaştığını, elinde tutarlı bir malzemesinin de kalmadığını vurgulayan Semih Yalçın, partiyi 'ülke gerçeklerinden bihaber, sadece ve sadece şov peşinde' sözleriyle niteledi. Yalçın şöyle konuştu: “Meclis'te yaptıklarını gördünüz. Bir anamuhalefet partisine yakışmayan tavır sergilediler. CHP siyaset yapmıyor, ülkeyi geriyor, sözcülerinden bazıları adeta iç savaş, kaos çığırtkanlığı yapıyorlar. Meclis'te de yaptılar bunu. Bugünkü CHP Atatürk'ün CHP'si değil. CHP'nin bu haliyle birlikte yarın 'evet' çıktığı takdirde ne yapacağını, nasıl ve kaç parçaya bölüneceğini merak ediyoruz. CHP, MHP tabanı ile uğraşacağına kendi içerisindeki fraksiyonlarla, CHP görünümlü HDP'li vekillerle uğraşsın. Onları ıslah etmeye çalışsınlar. Ülkemizin sosyolojik yapısı bellidir. Bu ülkede ortanın sağı ve ortanın solu anlamında 65'e 35 bir dilim söz konusu ise sandığa giden insanımız kararını çok net verir, kimsenin endişesi olmasın.”