Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü, geliştirdiği projelerle bor elementinin hak ettiği değere kavuşmasını sağlıyor. Borun şimdi de kanser tedavisinde kullanılması hedefleniyor. Üzerinde çalışılan ilaç organlara zarar vermeden sadece kanserli hücreyi etki
Türkiye’nin rezervlerde dünya lideri olduğu bor mineraliyle yürütülen 50 proje ile kritik alanlarda yerli üretime geçilecek. Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü’nün (BOREN) Ar-Ge çalışmalarıyla, borlu kanser ilacı ve yanmaz çadır üretilebilecek.
BOREN Başkanı Doç. Dr. Abdulkerim Yörükoğlu, merkezin çalışmalarıyla ilgili bilgi verdi. Yörükoğlu, 281 projeye destek olduklarını, bu projelerden 50’sinin devam ettiğini belirterek, “Bugüne kadar borlu ürünler için 26 patent aldık, 12 patent başvuru süreci devam ediyor. Bu ürünlerden 10 tanesi ticarileşti. Laboratuvarlarda şu anda 30 tane proje yürüyor. Kalan 20 projeyi de üniversitelerle ortak yapıyoruz” diye konuştu.
Çin Bor Enstitüsü ile işbirliği anlaşması yapacaklarını ifade eden Yörükoğlu, “Onlardan bize, bizden onlara araştırmacı gidecek. Borlu ürünlerin dünyadaki pazarı 30 milyar dolar. Biz treni kaçırmış değiliz. Bora dayalı sanayiyi yakalayabiliriz” dedi.
Alev almayan çadır
Projeleri hakkında bilgi veren Yörükoğlu, bunlardan bir tanesinin bor ile üretilen kumaş olduğunu belirtti. Bu kumaşın alev geciktirici çadır kumaşı olduğunu ifade eden Yörükoğlu, “Kumaş geç tutuşuyor ve suyu içine almıyor. Çadır kumaşının borlusu ilk defa üretiliyor. Kızılay’ın mevcutta kullandıkları çadırlar alev alabiliyor. Ürettiğimiz kumaş ise alev almayacak. Proje yakın zamanda tamamlanacak ve ardından Kızılay ile AFAD’ın kullanımına çadırları sunacağız” diye konuştu.
Kanser avcısı
Organik laboratuvarında organobor bileşikleri ve polimer malzemeleri çalıştıklarını da belirten Yörükoğlu, önemli bir çalışmanın da kanser tedavisi alanında yapıldığını kaydetti. Yörükoğlu, “Burada ilaç sentezleyeceğiz. Termal nötronlar yollanarak kanserli hücre tanı ve tedavisinde kullanılma prensibine dayalı olacak bu çalışma. Borun nötron ışığını yakalama özelliği var. Nötron gönderince enerji açığa çıkıyor ve bütün organizmaları öldürüyor. Tümörlü bölgeye seçimli olarak yerleştirince etrafındaki organlara zarar vermeden sadece kanserli hücreyi etkiliyor” dedi.
Yaralara sünger
Yörükoğlu, bir diğer projelerinin diabet ve yatağa mahkum olan hastalarda oluşan yaralanmaların tedavisi için kullanılacak borik asitli sünger olduğunu belirterek “Günümüzde yara tedavisinde gümüş nitratlı sünger kullanılıyor. Ancak bunun yaranın iyileşmesine bir etkisi bulunmuyor. Bor, antimikrobiyal etkisinin yanı sıra hücre yenilenmesinde etkinlik göstermektedir. Dünyada tek bir firmadan sağlanan ticari süngerin fiyatı yaklaşık 750 lira ve bir yara için üç adet kullanılıyor. Biz yılda bir milyon adet bu süngerden ithal ediyoruz. Proje tamamlandığında ciddi bir ithalatın önüne geçilecek” dedi.
Verimli gübre
Yörükoğlu, Tarım Bakanlığı ile süren proje kapsamında 14 farklı tarım ürününde borlu gübre denemesi yapıldığını ve yüzde 30’lara varan oranlarda verim artışı yakalandığını anlattı. Yörükoğlu, Türkiye’nin sahip olduğu 90 milyar liralık bitkisel üretim değeri göz önüne alındığında verim ve kalitede elde edilecek yüzde 2’lik bir artış ile dahi 1.8 milyar liralık ekonomiye doğrudan katma değer sağlanacağını belirtti.
Bor katkılı emprenye kimyasalı da üretildiğini kaydeden Yörükoğlu, “Ahşap koruma sektörüne hitaben yurt içinde çok fazla üretim olanağı olmayan kimyasalı yerli geliştiriyoruz. Ar-Ge çalışmaları tamamlandı. İlk testlerimiz olumlu. Yüzde 40 bor var içinde. Bunu Türkiye ithal ediyordu. Özel sektörle iş birliği yapıyoruz, ticaretine biz karışmıyoruz” dedi.
Daha hafif tuğlalar
Pomza tuğlaların imalinde çimento kullanıldığını ve bu nedenle pomzanın hafiflik ve yalıtkanlık özelliklerini önemli ölçüde azalttığını söyleyen Yörükoğlu, “Enstitümüz bünyesinde yapılan çalışmalarda çimento yerine bor kullanılmıştır. Bu ürün hava ve su filtresi olarak da kullanılabilme potansiyeline sahiptir. Dünyada ilk defa üretilmiştir. Ürünün pilot tesisi kurularak ticarileşme aşamasına gelinmiştir. Ülkemizde 750 milyon liralık pazarı söz konusudur” dedi.
Bor atıklarının içinde lityum olduğunu belirten Yörükoğlu, bu lityumu kazanıp zenginleştirerek ticari bir yöntem için çalışmalar başladığını söyledi. Yörükoğlu, lityumun telefon pillerinde kullanıldığını kaydetti.
Ar-Ge faaliyetleri süren bazı çalışmalar
Karboran sentezi
Baryum metaborat üretimi
Borlu seramiklerin geliştirilmesi
Bor atıklarından lityum kazanımı
Bazı metal floroboratların sentezi
Yağlardan borlu poliüretan üretimi
Borlu plastik kompozit
Yüksek enerjili metal borürleri
Borlu fren pabuçları
Amonyak boran sentezi ve amonyak borandan hidrojen üretimi
Borlu kaplanmış implant ve protez
Geri dönüştürülebilir malzemelerden borlu tutkal
Kanser teşhisi ve tedavisi için borlu bileşik sentezi
Enerji-odaklı uygulamalar
Otomotiv sektörü için bor kaplı çelik ürünler
Bor içerikli sentez moleküllerin yara iyileşmesi üzerine etkisi
Son ürün olarak ihraç edilecek
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yeni bor stratejisinin odağına, borun değerini birden bine katlayacak katma değerli uç ürün üretimini koyduklarını belirterek, şunları söyledi:
“Doğal kaynaklarımızı ve madenlerimizi yurt dışına ağırlıklı olarak hammadde şeklinde değil uç ürün ya da ileri teknoloji ürünler olarak ihraç edeceğiz.
Bu model hem yatırımcı dostu olacak, hem istihdamı artıracak, hem sektörün hem de ülkemizin büyümesini sağlayacak. En önemli çıktısı ise yüksek teknolojinin Türkiye’de üretilmesi ve kullanımı olacak. Borda yeni inovasyon anlayışımız bora dayalı sektörlerde gerek tek başımıza gerekse de işbirlikleri geliştirerek büyümek. Ayrıca Eti Maden, bor karbür üretimi anlaşmasında sonnoktaya geldi.”