Başbakan Erdoğan, çözüm sürecini ve yaşanan son gelişmeleri Kosova dönüşünde değerlendirdi.
Sürecin hükümet açısından yürüdüğünü ve bu konuda kararlı olduklarını dile getiren Erdoğan, tıkanıklığın Öcalan ve Kandil’deki PKK yöneticileri arasında yaşanan uyuşmazlıktan kaynaklandığına dikkat çekti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Kosova’daki temaslarının ardından yurda dönerken uçakta bir grup gazeteciye gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan, özetle şöyle konuştu: KANDİL’LE ÖCALAN UYUŞMUYOR - İSTİHBARATIMIZ VAR: Kandil ile Abdullah Öcalan arasındaki uyuşmazlık ortada. Eli silahlı kimse kalmadı havasına girdiler. Ben önce yüzde 15 çıktı dedim. Sonra yüzde 20 diye belirttim rakamı. Sonra kendileri de yüzde 20’yi kabul etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin istihbaratı var. 10 yıl öncesi gibi değil. İnsani, elektronik bütün imkânlar kullanılıyor. ÇÖZÜM SÜRECİNİ YÜRÜTÜYORUZ - TERK ETME OLMAZ: Çözüm sürecinin bitimi hani 15 Ekim’di, ne oldu? Bugün ayın kaçı? Hani çözüm süreci bitecekti, ne oldu? Sağır duymaz uydurur meselesi söz konusu. Biz hiçbir zaman güvenlik güçlerimizin yerini terk etmesi gibi bir işin içine girmedik. Öyle bir zafiyet olabilir mi? O zaman sorarlar, nerede bu güvenlik görevlisi diye... Bizim açımızdan çözüm süreci yürüyor. Kararlıyız. İhlal eden bedelini öder. Süreci ihlal eden biz olmayacağız. HAKAN BEY BENİM BÜROKRATIM - HUZUR İÇİN ÇALIŞIYOR: (Hakan Fidan’a yönelik yayınlarla ilgili) Farklı boyutu var. Bu iş kesinlikle bugün başlamadı. Birkaç ay öncesinden başladı. Hatta Oslo sürecine kadar dayanan bir süreç. O süreçte ‘Görevlendirmeyi yapan benim’ dedim. Bir şey sorulacaksa bana sorulsun. Emre Bey’i de Afet Hanım’ı da biz görevlendirdik. Fidan benim bürokratım ve benim verdiğim millete hizmet görevini yapıyor. Bunların tebrik edilmesi gerekirken eleştiriliyorlar, hedef seçiliyorlar. Özellikle Hakan Bey, İmralı sürecinde, bu işin yürütülmesinde aktif görev aldı. Bunları yürütürken ülkenin refahı, huzuru için yaptılar. Çözüm süreci kapsamında çalışmalar yürüten akil insanlar heyetinden de Allah razı olsun. Gidip ülkenin mutluluğu, refahı için dolaştınız, tek tek kapıları çalarak görüş aldınız, raporlar hazırladınız. YIKTIKLARI CAMİLERE BAKSINLAR - ARŞİVLERİ TARASIN: (CHP’li Koç’un cami yıkıldığı suçlamasına karşılık): Başını arkasını kesip yıldız yapıyorlar. Eğer yol için caminin yıkılması gerekiyorsa onu yıkarız, başka yere yaparız. Belediye başkanıyken Küçükköy’de küçük bir cami vardı. Yol geçmesi gerekiyordu. Tarihi camilere dokunamazsınız tabii ama orayı kaldırıp uygun yere daha güzelini yaptık. Fatih İlçesi’nde tek parti döneminde yıktığı camileri arşivlerden çıkarsın yeter. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne yazı yazsın, resmi cevabını alsın. 3 değil, 5 değil... TEMAYÜLLERİ BEKLİYORUZ - 16 mevcut büyükşehirde belediye başkanlıkları için temayül yoklamaları yapıyoruz. Cumartesi günü (yarın) bitirmelerini bekliyoruz. Kararı belirleme ilçe, il, kadın, gençlik ve meclis üyelerindedir. Onlar kanaatlerini belirleyecekler. Sıkıntıya düştüğümüz yerlerde kamuoyu yoklaması yapacağız. Nihayetinde 10 kişilik ekip olarak değerlendirmemizi bitireceğiz. Temayüller gelir gelmez netleştireceğiz. Meclis üyeliğiyle ilgili de aynı sistem işleyecek. Biz kimseye göre aday belirlemeyeceğiz, onlar bize baksın. FÜZELER KONUSUNDA OBAM'DA PUTİN'DE TELEFON ETTİ - (Uzun menzilli füze savunma sistemi konusunda) Operasyonel, fiyat, ortak üretim, üçüncü ülkeye satış gibi 6-7 kriterin puanı var. Gelen tekliflerin hepsini puanladık. Bizimle ortak yatırıma giren sadece Çin var. En düşük fiyat Çin’den... Üçüncü ülkeye satışta en rahat Çin. Ardından Fransa - İtalya konsorsiyomu 1 milyar dolar farkla geliyor. Ardından 200 milyon dolarla ABD, Rusya 4 milyar dolarla geliyor. Çin’den alınacak ürünün NATO standardı test edilecek. Müzakere safhasındayız, herhangi bir çatlak olmazsa devam edeceğiz. Biz ülkemizin bağımsızlık hakkına müdahale ettirmeyiz. 6 yıldır devam eden bir süreç. Bu süreçte Obama’yla da Putin’le konuştum. Putin indirim yaptıklarını söyledi ama fazla bir değişiklik olmadı. Çin müzakerelerden vazgeçerse diğer taraflarla görüşme ihtimali doğar.