Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün cuma namazını İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü içindeki Fatih Ormanı Camii'nde kıldı.
Erdoğan, namaza AK Parti İstanbul Milletvekili damadı Berat Albayrak ve torunu Ahmet Akif Albayrak ile birlikte geldi. Erdoğan, namazın ardından basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını yanıtladı. İşte Erdoğan'ın açıklamaları: 

ÖNCELİKLE şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Bildiğiniz gibi 13 yıllık bir iktidar sürecinde, demokratik açılım süreciyle başlayan bir adım vardı. Bunu "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi"yle geliştirdik. "Çözüm Süreci"yle taçlandıralım istedik. 

ANLAMLI yaklaşım istismar edilmek suretiyle, hiçbir zaman bölücü terör örgütü bu attığımız adımlara olumlu yaklaşım vermediği gibi, istismar etti. BU noktada 6-7 Ekim süreci bizler için bir üzüntü süreci oldu. Bundan öte yine birçok yerde yol kesmelerle bunlar bizler için olumsuz gelişmeler oldu. Özellikle Doğu, Güneydoğu'da vatandaşlarımız kendi demokratik haklarını dahi kendi istekleri istikametinde kullanamadıkları gibi devamlı tehditlerle hep karşı karşıya kaldılar. 

PKK VE DAEŞ AYNI 
SON gelinen aşamada ise artık bu iş tamamen çığırından çıktı. 

ÇARŞAMBA akşamı sayın Obama ile bir görüşmemiz oldu. Bu görüşmeyle de bölücü örgütün yanında DAEŞ terör örgütüyle mücadeledeki kararlılığımızı bizler teyit ettik. Dedik ki, "Bizim için DAEŞ bir terör örgütüdür. Böyle bir terör örgütüne karşı Türkiye hassasiyetini korumaktadır" Bu hassasiyetimizin gereği olarak da bu gece bildiğiniz gibi ilk adım kararlı bir şekilde atıldı. 
16 vilayetinde 300'e yakın noktada yapılan operasyonlarla bir süreç başladı. 

BU süreçle birlikte çok sayıda zanlı gözaltına alınmış vaziyette. Yeni bir süreç başladığı gibi bu sadece bu operasyon bundan sonraki süreçte de kararlı bir şekilde devam edecektir. 

BURADA hedefler bellidir. DAEŞ, PKK, DHKP-C olsun, diğer terör örgütleri olsun, bizim için bunların hepsi terör örgütüdür.
Bu terör örgütlerine karşı da gerek hükümetimiz, güvenlik güçlerimiz, yani devletimiz atılması gereken her türlü adımı atacaktır. Bu bir kararlılıktır. 

DEVLETİMİZİN olduğu yerde farklı bir devlet yapılanmasına müsaade edemeyiz. Bunun adı paralel devlet veya başkası olabilir. Fark etmez. Hepsi milli güvenliğimizi tehdide yönelik atılmış adımlardır. 

VATANDAŞLARIMA bir korku atmosferi içinde yaşamamalarını tavsiye ederim.
Çünkü onların bir defa kendi özgüveni her şeyin ötesindedir. Şu anda biz çok çok farklı bir mücadelenin içerisine girmiş bulunuyoruz ve sonuna kadar ne gerekiyorsa bunu yapacağız. Yani vatandaşımız devletine inansın, güvensin.

HDP'NİN ETEKLİLERİ
ŞU anda bir İç Güvenlik Yasası çıkarıldı biliyorsunuz. İç Güvenlik Yasası çıkarıldıktan sonra, hala yüzleri kapalı, ellerinde silahlarla, İstanbul'da bile, bakın bile diyorum, eğer burada rahatlıkla yürüyebiliyorsa burada tabi bizim de güvenlik noktasında bir zaafımız var demektir. Ama ben de ilgili arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdim. "Yürütemezsiniz" dedim. Gereği neyse onlara anında bunu yapacaksınız. Bunu yürütüyorsak, güvenlik zaafımız var demektir. Neyse gereği yapılacak. Yüzü, suratı kapalı olanlar yürüyemez. Kanunlar çıkarılmış. Öyleyse adımlar atılacak.