Türkiye, 4 Ekim Cuma günü İstanbul’daki iki vahşi cinayetlerle sarsıldı. Kasaplık yapan katil Semih Çelik, Eyüpsultan'da oturan Ayşenur Halil'i (19) evinde, saplantılı olduğu İkbal Uzuner'i (19) de Fatih Edirnekapı Surları'nda katletti.
İstanbul’un Fatih ilçesinde geçtiğimiz cuma günü saat 16.00 sıralarında, Derviş Ali Mahallesi Fevzipaşa Caddesi'nde kasaplık yapan Semih Çelik, 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i katletti. Katil Çelik, cinayet sonrası Edirnekapı surlarından İkbal Uzuner'in başını kesip aşağı attı. Ardından boğazına ip geçiren katil surlardan atlayarak intihar etti.
Türkiye bu dehşetle sarsılırken, katil Semih Çelik’in 1 yıl içerisinde beş kez hastanenin psikiyatri bölümüne kaydı olduğu ancak tedavi edilmeden gönderildiği ortaya çıktı. Sabah gazetesi yazarı Mevlüt Tezel bugünkü yazısında, kan donduran cinayetleri gerçekleştiren katil Semih Çelik’in neden hastanede tedavi edilmediğini sorguladı.
"SAĞLIK SİSTEMİNİ SORGULAYALIM!"
Katilin bir yıl içerisinde Eyüpsultan Devlet Hastanesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinde 5 kaydı olduğunu ifade eden Tezel, “Eğer kayıtlar psikiyatri bölümüne yapıldıysa sağlık sistemini de sorgulamamız gerekiyor!” diye yazdı.
Yaşananların katile teşhis konulmadığını gösterdiğini belirten Tezel, "Uzman bir psikiyatrist, Semih Çelik'in normal olmadığını ve suç işleme potansiyelinin olduğunu anlayabilirdi!” ifadelerini kullandı.
"YARGININ SUÇU ÖNLEME KAPASİTESİNİ TARTIŞMALIM"
Cinayete kurban giden genç kızlardan İkbal Uzuner'in ailesinin "Semih Çelik, İkbal'in okul arkadaşıydı ve ona takıntılıydı. Bu yüzden kızımızı okuldan bile almıştık. Defalarca şikâyet etmemize rağmen bir sonuç alamadık. Hatta Çelik'in babası bile oğlundan şikâyetçi olmuştu. Ne yazık ki kanunlar, bu tür durumlarda yeterince caydırıcı değildi" sözlerini hatırlatan Tezel, “Bu noktada emniyet ve yargı sisteminin suçu önleme kapasitesini de tartışmamız gerekiyor!” dedi.