Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, FOX TV'de katıldığı canlı yayında önemli açıklamalarda bulundu.
14 Mayıs'ta gerçekleşecek seçimlere ilişkin iddialı konuşan Kılıçdaroğlu, seçimin 2. tura kalmayacağını ve 1. turda sonuçlanacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, iktidarın seçim meydanlarında kullandığı ifadeleri "ürkütücü" olarak nitelendirdi. "Çelik yelek" giymesiyle ilgili soruya ise, "İsimler pek çok kanaldan geliyor, İçişleri Bakanlığı'na bildiriyoruz. Son 7-8 mitingde güvenlik önlemlerinin arttığını görüyorum" yanıtını verdi.
Kılıçdaroğlu ayrıca Ankara mitingi için Muharrem İnce'yi aradığını da belirtti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının satır başları şöyle:
Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada vatandaşları sandığa gitmeye ve oy kullanmaya çağırdı. Kılıçdaroğlu, seçimin sıradan bir seçim olmadığını ve ya demokrasiyi getireceklerini ya da demokrasinin tarihin çöp sepetine atılacağını söyledi. Ayrıca, son mitinglerden itibaren güvenlik önlemlerinin artırıldığını ve vatandaşların daha sıkı arandığını belirtti.
Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının hızlı bir şekilde açıklanacağını ve sistemlerine saldırı olabileceğini ancak önlem alındığını söyledi. Ayrıca, oy kullanılan her okulda bir avukatın bulunacağını da ekledi. İçişleri Bakanı'nın 14 Mayıs için hazırlıklar yaptığını ve yasadışı talimatlar verdiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, kamu görevlilerinin YSK'ya bildirimde bulunacağını söyledi.Kılıçdaroğlu, seçim sonuçlarının Türkiye'nin kazanacağını ve demokrasilerde iktidar ve muhalefetin olduğunu hatırlattı. Ayrıca, parti içinde özel çalışmalar yapıldığını, eğitimler verildiğini ve denemeler yapıldığını belirterek, seçime ciddi bir hazırlık yapıldığını vurguladı.
Vatandaşlar, sonuçlara güvenebilirler çünkü biz sonuçları yayınlayacağız. Yüksek Seçim Kurulu ve Anadolu Ajansı'nın açıklamaları doğruysa sorun yok. Ancak yanlış olduğu takdirde hemen tutanakları ortaya koyarak, bu yanlıştır diyeceğiz. Tüm tutanaklar elimizde olacak. Yalnızca merkezimize saldırı olabilir. CHP, siyasi partiler arasında en mükemmel dijital altyapıya sahiptir. Tüm olası saldırılara karşı her türlü güvenlik önlemi alındı. Bütün vatandaşlarımız rahat olsunlar. Sistemimize zaman zaman saldırılar oluyor, ancak bugüne kadar kıramadılar. Teknik ekibimiz mükemmel. İkinci tura kalmayacak çünkü halk artık tercihini yaptı.
"Çelik yelek" açıklaması: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya yüklenildi.
Ayrıntıları vermek istemiyorum ancak çeşitli kaynaklardan isimler alıyoruz. Hemen İçişleri Bakanlığına bildiriyoruz ve koruma ekipleri de dikkatle takip ediyorlar. Son 7-8 mitingde güvenlik önlemlerinin artırıldığını fark ediyorum. Miting alanına gelen vatandaşlar daha sıkı aranıyor. Bütün polis arkadaşlarıma görevlerini büyük bir fedakarlıkla yaptıkları için teşekkür etmek istiyorum.
Ancak İçişleri Bakanı'nın kendini devletin sahibi sanıp yasa dışı talimatlar verdiği yönündeki iddialar gerçekten endişe verici. İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturuyorsunuz ve yasalara uymak zorundasınız. Valilere ve kaymakamlara yasa dışı talimat veremezsiniz. Bu tür talimatlar vermek, yasa dışı işler yapmak istediğinizi gösterir. Bunu tek başınıza yapamazsınız, bu tür talimatları üstlerinizden alırsınız ve talimat veren kişi de Erdoğan'dır.
Seçim sürecinde kamu görevlilerinin yasalara uygun davranmak zorunda olduğunu hatırlatmak isterim. Sandık başında yargıçlar, partilerin temsilcileri ve müşahitler gibi güvenilir kişiler de bulunuyor. Sayım sırasında vatandaşların da gözlemci olarak bulunması mümkün. Sandık sonuçlarına güvenmediğiniz takdirde tutanağı isteyebilirsiniz ancak zırhlı araçlar veya diğer talepler kabul edilemez. Seçimler bir savaş değil, demokrasi adına yapılıyor. Seçim sonucu Türkiye'nin kazanacağı bir süreçtir. Muhalefet ve iktidar demokrasi adına görev yaparlar ve birbirlerinin düşmanı değillerdir. Herkesin tercihini halk yapacaktır.
İnce'nin mitinge gelip kendisini kucakladığımızı bilmesini istedim.
Montajlar ve diğer şeylerle bel altı vuruşlar doğru değil. Cesaretin varsa çıkarsın karşısına. Montajlarla insanları karalamanın doğru olmadığını düşünen birisiyim. Son 24 saatte Muharrem İnce ile görüşmedim. Hastaneye yattığında görüştüm. Kısa da bir sohbetimiz oldu. Bugün Ankara'daki mitinge davet etmek içinde aradım ama ulaşamadım. Ben Muharrem Bey'in oraya gelmesini, Halil İbrahim Sofrası'na davet ettiğimizi bilmesini isterim. Muharrem İnce beni destekliyor mu bilmiyorum. Destekleme konusunda görüşmemiz olmadı. Erdoğan'ın neyi kastettiğini bilmiyorum. Erdoğan gerçekten bu ülkenin çıkarlarını savunuyorsa seçimin sağlıklı bir ortamda yapılmasını sağlamalıdır. Uygulamalarla sesimi kaydedip birileriyle görüşme yapmışım gibi göstermeye kalktılar. Benim kimlerle görüştüğüm açık. Her şey ortada.
Memur maaşları asgari ücretin 2,5 katıydı. Eridi. Nereye gitti bu para? Asgari ücret açlık sınırının altında kaldı. Yoksulluk sınırı dersek herkes yoksulluk sınırının altında kaldı. Alt gelir gruplarından üst gelir gruplarına transfer yapılıyor. Biz birden fazla alanda adım atarak Türkiye'yi rahatlatacağız. Avrupa Birliği ile 3 ay içinde vizeyi kaldıracağız. Samandağ'dan başlayıp Mersin'e kadar olan havzayı Akdeniz'in en çok üretim yapan havzası haline getireceğiz. Elektriğin maliyetini 4 cent'e kadar düşüreceğiz. Üniversitelerle ilgili mükemmel kararlar alacağız. Bizim hedefimiz kişi başı geliri 25 bin dolara çıkarmak. Şimdi yerlerde sürünüyoruz.
Memur daha iyi bir gelir elde edecek. Para var. Türkiye düşündüğünüzden daha zengin bir ülke. Elin oğluna var, vatandaşa, çiftçiye gelince yok. Kaynaklar o kadar dengesiz yerlere tahsis edildi ki sorunlar çıktı. Siz devleti nasıl soyarsınız? Şehir içi hastaneleri de açacağız. Şehir dışına yapılanları kapatmayacağız. İsteyen istediğine gitsin. Türkiye bütün soygunlara rağmen ayakta. Soygunları bitireceğiz. Oturacağız, halka neyi ne kadar vereceğimizi, veremiyorsak neden veremeyeceğimizi anlatacağız. Herkes bilecek.
Asgari ücreti vergi dışında tutacağız. Ücretliler için ayrı bir vergi tarifesi yapacağız. Devleti yönetmeyi bilmiyorlar. Cumhuriyetin 100. yılında atamaları yapacağız. Tüm köy okullarını açacağız, o okullarda öğretmenler olacak. Aile hekimlerinin olduğu yerde en az 5-6 tane sosyal hizmet uzmanı olacak. Ailenin ekonomik durumu, yaşlı var mı, engelli var mı, ev kirada mı? Bütün bunlara bakacak ve rapor hazırlayacak. Aile Destekleri Sigortası tarafından para yatırılacak. En az neresinden bakılırsa 30-40 bin sosyologun istihdamını zorunlu kılıyor. Kırsalda ziraat mühendisi, ziraat teknisyeni ve veterinerler hayvancılık yapılan bütün köylerde olacak.
Ben Putin'in yanında konumlanıyorum demek istiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi bir başka ülkenin devlet başkanının kanatları altına giremez. Böyle bir cümle kullanıyorsa, Putin'in baskısını her alanda kabul ettiğini söylüyor. Trump 'mal varlığını açıklarım' dedi. Tek kelime etmedi. Benim mal varlığımı açıklamazsanız namertsiniz. Seni mal varlığıyla tehdit ediyor ve sen boyun eğiyorsan işte Türkiye için beka sorunu budur.
Biz Cumhurbaşkanlığını aldığımızda devletine sadık, güvenilir insanlar yerlerinde kalacak. Siyasi otorite nedeniyle yanlış kararlar almış, ağır faturalar ödetmiş kişilere 'kusura bakma kardeşim' deyip görevden alacağız. Herkes kim hangi bakan olacak diye merak ediyor. Aslında merak edilecek bir şey değil. Hangi bürokrat nerede olacak? Asıl merak edilmesi gereken bu. Söylüyorum, isim veriyorum 'rüşvet aldı' diye ama dava açmıyorlar. Siz rüşvet alan adamları büyükelçi yapıyorsunuz. Bu adam parayla bütün bilgileri satar. Yabancı dil bilmeyen insanları Dışişleri Bakanlığına getirdiler. Böylesine garip bir durum var. Ama ben umutsuz değilim, bunların tamamını değiştireceğiz. Bu coğrafyada dış politikada tek kaybeden ülke biziz. Mısır'la, Suriye'yle kavga ettik. Şimdi araya Putin'i sokuyorlar. Sorun çok ama hepsi çözülür.
Devir teslimin nerede olacağını sayın Erdoğan belirler. Bu işin kaybedeni yok. O akşam 6 lider bir arada olacağız. İstanbul ve Ankara belediye başkanlarımız da olacak. Belli kararları birlikte alacağız. Hiç endişe etmesinler. Devir teslim yapacaklar, onları uğurlayacağız. Vatandaş için nasıl çalıştığımızı, onlara hangi imkanları sağladığımızı görecekler. Meclis'te Kesin Hesap Komisyon'u kuracağız. Ve başkanı ana muhalefetten olacak. Bu kadar Türkiye'yi düşünüyoruz. Bu ne demektir? Yolsuzlukların önünü bıçak gibi kesmek demektir."