CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında milletvekillerine ve toplantıyı izlemeye gelenlere seslendi.
"ÇALIYOR AMA İŞ DE YAPIYOR..."
Kılıçdaroğlu konuşması sırasında yolsuzluk iddialarına rağmen AK Parti'ye oy verenlere seslenerek "Kul hakkı yememek zorunda devleti yönetenler. En büyük günah diyoruz. En büyük günahı işleyene neden oy veriyorsun kardeşim. Çalıyor ama iş de yapıyor. Müslümanlıkta böyle bir kural yok. Çalmayacaksın adam gibi iş yapacaksın" dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugünkü parti grubu konuşmasından satırbaşları;
Sosyal devlet denen bir kavram var. Sosyal devlet devletin insanileştirilmesidir aslında. Sosyal devlet devletin vatandaşı dinlemesidir. Sosyal devlette yoksul, iktidara benim yoksulluğumu gidereceksin deme hakkı vardır. Biz sosyal devleti kendi gündemimizden Türkiye olarak çıkarttık.
SOSYAL DEVLETİ AYAĞA KALDIRMAK BİZİM GÖREVİMİZ
Sosyal devlet deyince aklımıza rahmetli Bülent Ecevit geliyor. Sosyal devlet anayasının değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen maddelerinden biridir. Bu maddenin gereği yerine getirilmek zorundadır. Sosyal devleti ayağa kaldırmak bizim görevimizdir.
Sosyal devletin yeniden inşa edilmesi gerekir. Sosyal devletten yana politikaları kim üretti? Sosyal devleti yeniden inşa edeceğiz. İşsizliği ve yolsulluğu bu ülkenin kaderi olmaktan çıkaracağız. Geleceksin CHP'ye oy vereceksin. Eğer parti olarak sana iş bulamazsak o zaman benden hesabını soracaksın.
İŞSİZLİK KANADIMIZI KIRIYOR
Türkiye'nin daha da güçlü olması lazım. İşsizlik, yoksulluk bizim kanadımızı kırıyor. İşsizliği tarihe gömeceğiz. İşsizlik olmayacak. Bir ülkede işsizlik varsa dert de vardır. Her türlü haksızlık işsizlikten kaynaklanır. İşsiz kalan toplum baskıcı rejimlerin arka bahçesi haline gelir.
Toplumu inanç, etnik kimlik, yaşam tarzı eksenli ayrıştırıyorlar. Bütün Türkiye'ye sesleniyorum etnik kimliğin yaşam tarzın inancın ne olursa olsun benim görevim sana iş bulmak senin evinde aş olmalı, tencere kaynamalı. Huzurun yolu iş bulmaktan geçiyor.
YANDAŞA DEĞİL VATANDAŞA HİZMET EDECEĞİZ
Üstündeki ölü toprağını atma zamanı. Senin çocuklarının yandaşları yok. Biz yandaşa değil vatandaşa hizmet edeceğiz. Alın terini sömüren devlet sosyal devlet olabilir mi? Dönüp bu soruyu kendinize soracaksınız. Devleti kim yönetiyor Adalet ve Kalkınma Partisi. Ne adalet var ne kalkınma. Adı var kendisi yok.
MADEN FACİALARI
Maden faciası bize özgü bir faciadır arkadaşlar. Neden sadece Türkiye’de? Değerli arkadaşlarım, Almanya’da son 30 yılda yeraltında ölen işçi sayısı 3. Türkiye’de 2003-2004 arasında 1075 işçi hayatını kaybetti. Bizim kaderimiz mi bu arkadaşlar? Amerika’da olmuyor da bizde oluyor. İngiltere’de olmuyor da bizde oluyor. Neden?
ÖNCE İNSANA SAYGU DUYMAK LAZIM
"Devlet akılla yönetilir” dedim. Eğer aklı egemen kılmazsanız bu tür tablolar ortaya çıkmış olur. Bunun önüne geçmemiz lazım. Devlete aklı egemen kılmamız lazım. Nedir biliyor musunuz? Önce insana saygı duymak, ona iş güvenliği, iş güvencesi sağlamak demektir. Yeraltına indiği zaman iş güvenliğini dünya standartlarında sağlayacaksınız.
MADENCİ ARKADAŞLARIMIZ 124 KEZ MEKTUP YAZMIŞ
Ermenek’teki madenci arkadaşlarımız 124 kez mektup yazmış. Ses? Duvara yazıyorlar. İnsanlar toprak altında kalıyor. Onlar korumalarıyla oraya gidiyor. Sizin orada ne işiniz var? O ölenlerin kanları sizin yakanızdadır, bunu unutmayın.
YAŞAM ODASI YAPALIM DEDİK, TEKLİF VERDİK
Bakın yine yeraltında çalışan maden işçilerinin eşlerine sesleniyorum. Değerli arkadaşlarım. Yaşam odası denen bir şey var. Yeraltında yaşam odası denen bir bölge var. İşçiler oraya gittiğinde uzun süre sağ kalabiliyor ve herhangi bir ölüm olmuyor. Kanun geldi Meclis’e. Gelin yaşam odası yapalım dedik, teklifi verdik. Sizin partiniz, halkın partisi olarak bu madenlerde ölüm olmasın dedik.
YENİ CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYI
Adalet ve Kalkınma Partisi milletvekilleriyle reddedildi. Kalkmışlar kendilerine saray yapıyorlar. 1 katrilyon 370 trilyon liraya saray yapıyorlar. Senin eşinin yaşam odası için 100 milyon lira ayırmıyor, kendisine beyefendi 1000 odalı saray yaptırıyor. Hala uyanmayacak mısın değerli kardeşim? Yeraltında tamam. Düzelteceğiz, insanlar güven içinde inecekler. Aklı kullanacağız, sosyal devleti ayağa kaldıracağız. Yeraltında çalışan akşam huzur içinde evine gitsin.
SİGARA İÇEN GENÇLERE KIZIYORLAR
Yer üstündekiler çok mu rahat. Mevsimlik işçilik de dramdır. Aile boyu kadın, çoluk, çocuk hep beraber giderler. Zeytin, pamuk, fındık, elma toplamaya giderler. Tek güvenceleri dayıbaşı. Onun iki dudağına bakarlar. Sosyal devlet nerede? Sosyal devleti kim ayağa kaldıracak? Bunlar neden bu insanların sorunlarıyla ilgilenmezler. İnsanı sevmiyor musun sen? İnsanı ancak sana rüşvet verdiği zaman mı seversin? Sigara içen gençlere kızıyorlar, ceza kesiyorlar. Eyvallah kızın. Peki o bakanların çocukları kapalı mekanlarda rüşvet alırken neden itiraz etmiyorsun?
O SARAYI ODTÜ'YE TAHSİS EDECEĞİZ
İnsanlar ekmek, kefenine bez, bebeğine emzik alırken çocuğu bir gün işsiz kalmasın diye vergi öder. Saray yapasın diye değil. O yoksul insanların vergileriyle kendine bin odalı saray yapıyorsun. O sarayı Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ne tahsis edeceğiz.