CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasındaki tavrı nedeniyle eleştirerek, "Ama kendisi işin içinde" dedi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasındaki tavrı nedeniyle eleştirerek, "Ama kendisi işin içinde. Sorun orada zaten. İşin içinde olmasa, kendisine dokunmayacağını bilse emin olun babası bile olsa üzerine gider" değerlendirmesinde bulundu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bugün Parti Meclisi toplantısı öncesinde bu program nedeniyle bir konuşma yapmadığını belirten Kılıçdaroğlu, bu programda gündeme ilişkin değerlendirmeleri daha geniş çapta ifade edebileceğini kaydetti.
17 Aralık tarihinin Türkiye için çok önemli bir tarih olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Çünkü ilk kez Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümet tarafından soyulduğu belgelenmiştir" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "darbe edebiyatıyla" İstanbul merkezli yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu örtmek istediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Şu algıyı yerleştirmek istiyor; "biz bir hükümetiz. Temiz bir hükümetiz, kirli çamaşırlarımız çıkarıldı ama bunlara inanmayın' demek istiyor Ama bu yolsuzluk ve rüşvet operasyonu o kadar büyük ki Başbakan ne kadar çırpınırsa çırpınsın bunu örte imkanı yok zaten" diye konuştu.
"TEFTİŞ KURULU, TEHDİT KURULU HALİNE GELMİŞ OLACAK"
HSYK'nın yapısını değiştiren kanun teklifinin TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edilmesinin anımsatılması ve "Bugün 20 savcının HSYK kararnamesi ile yerlerinin değiştirilmesinin ardından HSYK yasasının değiştirilmesine gerek kaldı mı?" diye sorulması üzerine Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı:
"Şimdi bakın normalde gerek yok tabi ama yetmiyor. Sadece atamalar için izin istenmiyordu. Teftiş kurulu bakana bağlı olacak. Yargıçların ve savcıların hangi görevi yapacaklarını bakan belirleyecek. Hangi yargıç ya da hakim hangi dairede görev alacak onu da bakan belirleyecek. Hangi hakim ve savcı hakkında soruşturma açılıp açıklamamsına bakan karar verecek. Bakan "şu talimatı veriyorum yapın' diyecek. Birisi diye bilir ki "ben yıllarımı adalet dağıtmaya verdim ben vicdan sahibi bir insanın senin değini yapamam. Vicdanın buna el vermiyor' dediği anda, hemen 2 müfettiş görevlendirecek, "git şunu soruştur' diyecek.hakim hakkında olmadık iddialarla onu suçlayacaklar. Belki mesleğinden olacak. Bu imkanı elde etmek istiyorlar.
Yani Teftiş Kurulu, tehdit kurulu haline gelmiş olacak. İşin özü bu. O nedenle tümüyle bunu ele geçirmek istiyorlar."
-"HUKUKUN SINIRINI BELİRLEMEK İSTİYORLAR"-
Demokrasilerde siyasetin sınırını hukukun belirlediğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, "Ama diktatörlüklerde hukukun sınırını siyaset belirler. Bunu elde etmek istiyorlar. "Biz hukukun sınırını belirleyeceğiz' diyorlar. Savcıya, "şuna dokunma, şuna dokunabilirsin' diyor" ifadesini kullandı.
Yapılan görevden almalar nedeniyle hükümetin amacının artık, "yolsuzluğu önlemek" değil "yolsuzluğu örtmek" olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "tapeler üzerinde oynanıldı" iddialarının üzerine CHP Genel Başkanı olarak kendisinin gideceğini belirtti.
"YOLSUZLUK VE RÜŞVETİN HESABI HUKUK ÖNÜNDE VERİLİR SANDIKTA DEĞİL"
4 eski bakan için hazırlanan fezlekenin Adalet Bakanlığı'nda bekletilmemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, Bakanlığın bu fezlekeleri geciktirmeden Meclis'e göndermesi gerektiğini söyledi. 4 eski bakan hakkındaki fezlekelerin Meclise ulaşmasıyla her bakan hakkında bir komisyon kurulması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, Genel Kurul'daki görüşmeler sırasında bakanların dokunulmazlıklarının kaldırılmasını isteyerek, Yüce Divanda yargılanması gerektiğini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "gelin bunun hesabını bize sandıkta sorun" dediğini anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bir hukuk devletinde yolsuzluk ve rüşvetin hesabı hukuk önünde verilir. Sandıkta verilmez. Demokrasiyi bilmiyor. Demokrasi farklı bir şeydir. 5 kuruşu dahi çalsanız hesap vereceksiniz. Aksi halde zalimin hesap vereceğiniz yer kalmaz. Zülüm yapanın hesap vereceği yer kalmaz o zaman" şeklinde konuştu.
Ortada bir devlet krizi olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün bu konuyla ilgili bulunduğu girişimleri ise şu şekilde değerlendirdi:
"Sayın Cumhurbaşkanı olaya biraz gecikmeli müdahil oldu. Belki kendisi özel görüşmeler yapıyordur bilmiyoruz. Krizi aşmanın yollarını arıyor. Anayasa'da HSYK'nın yapısının değiştirilmesi gerektiği yönünde bir düşüncesi var."
Başbakan Erdoğan'ın yolsuzlukları soruşturulması için savcıların ve polislerin önünü açması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ama kendisi işin içinde sorun orada zaten. İşin içinde olmasa, kendisine dokunmayacağını bilse emin olun babası bile olsa üzerine gider" değerlendirmesinde bulundu.
"İŞTE RTÜK MODELİNİ GÖRÜYORSUNUZ"
"CHP ile cemaat arasında zımni bir anlaşma yapıldığına" yönelik iddiaları da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Hayır efendim. Biz de zaten hayretle okuyoruz. Şimdi haksızlığa uğrayan bir insanı illa benim korumam için CHP'li mi olması gerekiyor? Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
RTÜK'ün yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ile ilgili olarak yapılan haberler nedeniyle bazı haber kanallarına ceza verilmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Sayın Erdoğan ne diyordu? "HSYK'yı değiştirelim RTÜK modeli gibi bir model getirelim.' Ben de şunu söyledim; "Hakimin yakasında siyasi partinin rozeti olmaz' dedim. Hakim olmaz o zaman. İşte RTÜK modelini görüyorsunuz. Adalet Ve Kalkınma Partisi'nden üyelerin çoğunluğu var. İstedikleri kararı alıyorlar. Bizim 2 üyemiz var orda onlar da muhalefet ediyorlar. Yargı yoluna gitseler kazanırlar mı, kesin kazanırlar. Ama amaç onların yargıya gidişi değil. Onlara göz dağı vermek. "Bir daha göstermeyin bunu, gösterirseniz size ceza veririz' diyorlar. Nereye kadar gidecek bu?
Medya üzerinde bu kadar baskı kurmasalardı AKP bu hatalarda düşmezdi. Uyarıyor çünkü medya "yanlış yapıyorsun' diyor. Yazmayacaksın, yazmayacaksın dediler ve yazılmadı9 bu hale geldiler" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu Ergenekon Davası'ndan 5 yıldır tutuklu olan ve kanser tedavisi gören Eski İnönü Üniversitesi Rektörü Profesör Fatih Hilmioğlu'nu Silivri Cezaevi'nde ziyaret edeceğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu, Şubat ayının başında yapılacak Parti Meclisi toplantısında bütün belediye başkan adaylarının açıklanacağını belirtti.