CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İdlib konusunda 5 maddelik önerilerini açıkladığı grup toplantısından sonra Meclis’teki makamında görüştüm.
Elbette ki İdlib konusunu sordum. Her defasında Şam’la diyaloğu önerdiği için “Bu aşamada Şam’la görüşülmesi gerekiyor mu?” dedim. CHP Lideri, bu kez farklı bir yanıt verdi. Onları aktaracağım. Ama öncelikle İstanbul Büyükşehir Belediye Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli’nin İSMEK çalışanlarıyla toplantı sırasında başörtülülere hakaret ettiği yönündeki iddiaları sordum.
İMAMOĞLU BİLGİLENDİRMİŞ
“Ekrem Bey aradı, bilgi verdi. Medyaya zaten açıklama da yaptı” diye karşılık verdi. Genel sekreter yardımcısı Şişli’nin kendisi hakkında soruşturma açılmasını istediğini ifade etti. Bunları belirttikten sonra net konuştu. “Şunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. Hiç kimseyi kılık kıyafetinden ötürü yargılayamayız, sorgulayamayız. Bakın, bugün grupta en ön sırada Levent Gök Bey’in yanında oturan kişi bizim Fatih belediye meclis üyemiz (Nazmiye Durgut) başörtülü kadınımız. Dolayısıyla başı açık, başı örtülü, Türkiye’nin bunları aşması lazım” dedi.
İstanbul’da başörtülü iki kıza Semahat Yolcu tarafından tokat atıldığında, başörtülü öğretmen Şüheda E. Beşiktaş’ta saldırıya uğradığında Kılıçdaroğlu çok sert tepki göstermiş, “Başörtülü bir kadına, başörtülü bir kızımıza başörtüsü taktı diye yapılan saldırıyı kınıyor, lanetliyorum” demişti. CHP Lideri daha sonra başörtülü genç kızları arayarak geçmiş olsun dileklerini iletmişti. Ama bu kez başörtülülere hakaret ettiği iddia edilen kişi CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bürokratı olunca Kılıçdaroğlu’nun ne diyeceği önemliydi.
Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey söyledi, yani eğer bu eylem, faaliyet ya da söylem doğruysa kesinlikle olmaz, olmaz yani, olmaz. Çünkü o zaman bizim izlediğimiz politikaya aykırı bir tutum çıkmış olur. Biz insanları inançları, kimlikleri ve yaşam tarzları dolayısıyla asla ayıramayız. Ayırdığımız andan itibaren zaten Türkiye’nin partisi olamayız” dedi.
ŞİŞLİ’YE KIRMIZI KART
Geçmişte “Başörtüsü yasağını biz kaldırdık” diyen, muhafazakâr kesime açılım siyasetinin mimari olan Kılıçdaroğlu’nun bu tavrı önemliydi. Ekrem İmamoğlu da “Bu şekilde hareket eden bir insan, zaten benimle çalışmak istemiyor demektir. Öyle bir insanın benim yanımda yeri olmaz. Nokta” demişti. İmamoğlu’ndan sonra Kılıçdaroğlu da Yeşim Meltem Şişli’ye kırmızı kart gösterdi.
Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’ndan AK Partililerin gösterdiği tepkiyi göstermelerini beklemiyorum. Ama sanki biraz daha cesur olabilirlerdi. Çünkü siyaset bir duruş demektir.
CHP Lideri ile görüşmemizden ve İmamoğlu’nun açıklamalarından edindiğim izlenime gelince... Yeşim Meltem Şişli hakkında hızlı bir tasarrufta bulunmak yerine soruşturmanın sonucunu beklemeyi tercih edecekler. Eğer soruşturmada Şişli lehine bir sonuca ulaşılırsa göreve devam edeceği anlaşılıyor.
CANAN KAFTANCIOĞLU’NA DESTEK
CHP, kongre sürecinden geçiyor. Ancak bu kez kavgalı CHP kongrelerine tanık olmuyoruz. Ayrıca çok adaylı kongre geleneğinin olduğu CHP’de artık tek adaylı kongreler yapılıyor. Bu tabii bir siyasi tercih. Kıyametin alameti de değil. Ama tam da Canan Kaftancıoğlu’nun adaylığını açıkladığı sırada Kılıçdaroğlu ile konuştuğumuz için “‘Sen aday olma, sen ol’ diye genel merkezden bazı talimatların geldiği söyleniyor. Böyle bir şey yapıyor musunuz?” diye sordum. Reddetmedi. “Kavgasız bir ortamda kongrelerin yapılmasını istiyoruz. Tartışmanın olmadığı, yani bazı yerlerde var adaylar, yani aday yok değil, illa şu olsun illa bu olsun diye değil” dedi. Bunun demokrasi eleştirilerine neden olduğunu hatırlatınca, “Zaman zaman benim de görüşlerim soruluyor. Bazen adaylar çıkarsa da yapacak bir şey yok yani. ‘Niye aday oldun’ diye kişiyi suçlayacak halimiz yok” karşılığını verdi.
Yine meşhur izlenimimi soracak olursanız, Canan Kaftancıoğlu’na Kılıçdaroğlu’nun desteği tam. Tek aday olarak gireceği kongreden güç tazeleyerek çıkacak.
5 MADDELİK ÖNERİ
İdlib konusunu açıkladığı 5 maddelik öneriyi konuşarak başladık.
İdlib konusunda beş maddeniz dikkat çekiciydi.
Kılıçdaroğlu: “Beş madde önemli, Türkiye süratle bu beş maddenin gereğini yapmak zorunda.”
Yapılmazsa ne olur?
Kılıçdaroğlu: “Türkiye’nin başı belaya girecek. Rusya’dan uzaklaşıp Amerika’ya yaklaşmak Türkiye’nin sorununu çözmüyor ki. Amerika’dan uzaklaşıp Rusya’ya yanaşmak da çözmüyor. Türkiye’nin sorununu çözecek olan, Türkiye’nin kendisi. Uluslararası saygınlığı ve uluslararası kuruluşlarla yapacağı işbirliği. AB’yle, BM’yle işbirliği yapmalı, daha tepeden bakabilmeli.”
ŞAM’LA DİYALOG KONUSU
Şam’la doğrudan diyalog kurulmasında ısrarcı olan Kılıçdaroğlu, İdlib’den şehitlerimizin geldiği bir sırada farklı konuştu.
“Bu aşamada hayır” dedi. İşte o sözleri:
Şam’la görüşülmesini daha önce dile getirmiştiniz?
Kılıçdaroğlu: “E görüştüler, Rusya’da görüştüler.”
Sorunun çözümüne daha önemli bir araç olması için bir üste çıkarılması gerekir mi, yoksa bu görüşme seviyesi yeterli mi?
Kılıçdaroğlu: “Bu aşamada hayır, bu aşamada Türkiye’ye verilen ciddi bir zarar var. Üstelik koordinatların verildiği de söyleniyor. Bunlara rağmen Türkiye’ye yönelik bir saldırı var. Şehitlerimiz var, bu sıradan bir olay değil. Bu affedilecek bir olay değil.”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Meclis’te kapalı oturum yapılması önerisine ise tam destek verdi. “Gerçekten de kapalı oturumda Suriye gerçekleri bütün ayrıntılarıyla oturulup konuşulmalı” diye konuştu.