CHP lideri Kılıçdaroğlu İstanbul'da düzenlenen Evrensel Aşura Matem Merasimi'nde konuştu... Kılıçdaroğlu içimizdeki Yezidleri öldürmemiz gerektiğini vurguladı.
İstanbul'da Muharrem ayının 10. günü gerçekleşen Kerbela katliamı vesilesiyle düzenlenen Evrensel Aşura Matem Merasimi törenlerinde TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir konuşma yaptı. İşte o konuşmalar... Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satırbaşları Kendi iktidarını hak bilip muhalifleri dışarı itmek dinin saltanata dönüşmesidir. Kerbela faciası iktidar hırsının nelere sebep olacağının en acı örneğidir. ALLAHIMIZ BİR, KİTABIMIZ BİR... Dünyanın neresinde olursa olsun her zulmün karşısındayız. Yeni Kerbelalar görmek istemeyn herkes öncelikle içindeki Yezid'i yok etmelidir. Benim zalimim iyidir anlayışı Müslümanlıkta yoktur. Hiçbir ayrım yapmamalıyız. Kİmseyi ne inancından ne de etnik kökeninden dolayı kınamamalıyız. Allahımız bir, kitabımız bir, peygamberimiz bir, ehli beytimiz birdir. CAMİLER DE BİZİM CEMEVLERİ DE BİZİM Saltanat hırsıyla gözünü kan bürümüş hiçbir zalim adı barış olan dinimizin engin anlayışını bozamaz. Camiler de bizim, cemevleri de bizim. Ramazan da bizim, muharrem de bizim. Biz 76 milyon hepimiz biriz. Bu kardeşlikte hiç kimse bir gedik açamaz, açamamıştır da. KERBELA HEPİMİZİN MATEMİ Kerbela insanlıktan nasibi olan herkesin matemdir. Bu facia insanlık duyguları canlı olan herkesin içini acıtır. Bugün 72 milletin ortak acısıdr. 2 milyarı bulan insanların ortak matemdir. Caferi kardeşlerimizin matemi herkesin matemidir. Hz. Hüseyin sevgisinde ayrışma ötekileştirme değil kucaklaşma ve dayanışma vardır. ONUN HUZURUNDA SAYGIYLA EĞİLİYORUM Kerbela'da Hz. Hüseyin ve ehli beytin duruşu tüm insanlığa insan olmanın yolunu açıkça söylüyor. Zalimin karşısına çıkıp sen haksızsın demekle başlar insan olmak. Zulme ve zalime karşı direneceğiz. En güzel örneğini Hz Hüseyin vermiştir. Onun manevi huzurunda saygıyla eğiliyorum. KILIÇDAROĞLU'NDAN SONRA ÇİÇEK KÜRSÜYE GELDİ Aşura Matem törenlerinden CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun ardından TBMM Başkanı Cemil Çİçek de bir konuşma yaptı. İşte Çiçek'in konuşmasından satırbaşları Muharrem ayında sizlerle birlikte olmaktan çok memnunum. Burada Bedir'den Kerbela'ya, Kerbela'dan Çanakkale'ye Sakarya'ya kadar tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Muharrem ayı rahmet dolu bir aydır. Sevgili Peygamberimiz bu ayda Mekke'den Medine'ye hicret etmiştir. Pek çok ilk bu ayda gerçekleşmiştir. Hz. Adem'in tövbesi kabul olmuş, Hz. Nuh bu ayda tufandan kurtulmuştur. MUHARREM MATEM VE İBRET AYIDIR Muharrem ayı barış ve bereket ayıdır. Muharrem ayı matem ayıdır, ibret ayıdır. Savaşmanın ve kan dökmenin yasaklandığı bir aydır. Küslerin barışması için bir fırsat ayıdır. Günümüz İslam dünyası Muharrem'in anlamı ve mesajından çok uzaktadır. Kan dökülmeye devam ediyor. İslam adına işlenen cinayetlerle bütün Müslümanlar töhmet altında bırakılıyor. KİM YEZİD İLE BERABER OLMAK İSTER Kİ? 10 Ekim 680'de Fırat kıyısında, Rasulu Ekrem'in sevgili torunu, Hz Hüseyin... Müminlerin mevlası, hidayetin meşalesi olan o büyük insanın şehadeti bir büyük faciadır. Ona indirilen kılıç darbeleri Peygamberimize ve İslam'a inmiştir. Hz. Ali efendimize inmiştir. O Hz Ali ki Müslümanlığı kabul eden ilk çocuktur. Hicrette Hz. Muhammed'in yatağına yatıp öldürülmeyi göze alan kutlu insandır. Hz. Peygamber'in yeğeni ve damadıdır. Sahabenin büyüklerinden peygamberimizin vahiy katibidir. Hz Hüseyin efendimiz Peygamberimizin torunudur. Hakikatın ipine tutunan Hz Hüseyin şehadetiyle bizlere hakkı üstün tutmak için gerekirse öl demiştir. O hakkı üstün tutmak için, kendini feda etmiştir. O kendini feda edip doğruyu haklıyı ve iyiyi cesaretlendirmiştir. Haklı dururken, iyi dururken kim kötülerle beraber olmak ister. Hz. Hüseyin dururken kim Yezid ile beraber olmak ister. Hz Hüseyin Efendimiz sadece bizler için değil insanlık için kendini feda etmiştir. Ne mutlu onun yolundan gidene... ÖLEN DE ÖLDÜREN DE ALLAHU EKBER DİYOR 14 yüzyıl önce meydana gelen bu elim olay, İslam dünyasında büyük ayrışmaya neden olmuştur. Siyasi yorum farkından kaynaklanan bu ayrışma nedeniyle Müslümanlar bütün enerjilerini birbirlerine karşı harcamıştır. İktidar için harcanmıştır. Peygamberin vefatı üzerinden 48 yıl geçtikten sonra, Hz Ali'nin vefatından 19 yıl geçtikten sonra gerçekleşen bu meşum katliamın bir nedeni siyasi iktidar hırsı ise, bir sebebi de küllerinden yeniden doğan kabileciliktir. Kötü bir çığır açılmış ve hanedanlık geleneği hortlatılmıştır. Demokratik yollarla devlet başkanlığına gelinmesinin yolu kapanmıştır. Bugün Hz. Hüseyin efendimizin bize bıraktığı mesajı anlamayanların olduğunu görmek çok üzücü.. Günümüzde hala Sünni Şii diye insanlar birbirlerine kurşun sıkıyor. Hem de Allahu Ekber diyerek. Ölen Allahu Ekber diyor, öldüren Allahu Ekber diyor. Bu nasıl bir İslam anlayışı. Silahları başkası veriyor, Müslümanların eline silahı başkası tutuşturuyor. Bu kanın neresindedir Allahu Ekber. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. TÜRK MİLLETİ TARAFINI SEÇMİŞTİR Bugün eskiye dair bütün kötü alışkanlıkların hortlatıldığı bu vahşeti kimse savunamaz. Ehli beytin masumiyeti ortadadır. O masumiyet ki bizlerin ortak noktası ve acısı olmuştur. Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum diyerek bilginin değerini bize hatırlatan Hz Ali efendimizin kıymetini bir kez daha hatırlıyoruz. Türk milleti tarafını seçmiştir. Bu topraklarda Yezid'den yana olan bir Müslüman asla yoktur ve olamaz. Bunun en samimi göstergesi hepimizin evinde bir Hasan var, Hüseyin var, Fatıma var, Zeynep var, ama Yezid ismine hiç rastlamadım. Bu millet dolayısıyla tarafını seçmiş ve nerede durduğunu göstermiştir. ALEVİ SÜNNİ AYRIŞMASINA İZİN VERMEMELİYİZ Alevi Sünni ayrışması ve çatışmasına asla izin vermemeliyiz. Aramıza kin ve nefret tohumları ekmeye çalışanlara asla fırsat vermemeliyiz. Ülkemiz haklar ve özgürlükler bağlamında belli bir olgunluğa doğru hızla ilerlemektedir. Farklı inançlara mensup grupların sorunları çözülmelidir. Tarih boyunca bizi içten içe kemiren iki fitne olmuştur. Biri mezhepçilik, diğeri de etnikçiliktir. Bu iki fitne hortlatılmaya çalışılmaktadır. Millet olarak hepimiz son derece dikkatli ve uyanık olmak zorundayız.