5N 1K programına konuk olan Ana Muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu,  "Benim düşündüğüm hedef, bu seçimlerde yüzde 35 çıtasını yakalamaktır. Yakalayamazsanız, yakalayamıyorsunuz, siyasette bedel ödemek var" dedi. "Bedel öderim diyor musunuz" sorusunu, Kılıçdaroğlu, "Niçin ödemeyelim?" diye yanıtladı.

HALKIN GÜVEMESİ İÇİN NOTERE GİTTİM

"Emekliye ikramiye sözü için neden notere gittiniz" sorusuna yanıt veren Kılıçdaroğlu, halkın yüzde 100 güvenmesi için notere gittiğini kaydetti.

"Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, ikramiyeye ilişkin 'kimin cebinden veriyorsun" sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Devlet bütçesinden alacağız, iki maaş... Bu parayı çok görüyorlar emekliye. Emekli zaten ne alıyor ki? 'İki maaş ikramiye verdiğimizde dengeler bozulacakmış' bizim dengelerimiz bozulmaz" ifadesini kullandı.

"HDP'NİN BARAJI AŞMASINI İSTERİZ ''

"Güneydoğulu iş adamlarıyla gizli gizli mi buluştunuz? Neden" sorusuna, Kılıçdaroğlu, "Evet, talep onlardan geldi. Medyaya açık bölümde bir iş adamının gerçek görüşünü dile getirmesi çok zor" yanıtını verdi.

Yüzde 10 seçim barajının ve HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik 'Seni başkan yaptırmayacağız' sözleri hatırlatılan Kılıçdaroğlu, "Erdoğan zaten başkan olamaz ki. 400 milletvekili çıkaramaz" ifadesini kullandı

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:

HDP YÜZDE 10 BARAJINI AŞAMAZSA...

- HDP yüzde 10 barajını aşmazsa ne olur?

Aşmasını isteriz. Yüzde 10 seçim barajı milli irade hırsızlığına yol açıyor. Demokrasiyi savunuyorsak o kişilerin, o siyasal partinin de haklarını savunmalıyı.

"ÖCALAN'LA MASAYA OTURMAM''

- Çözüm Süreci'ne ilişkin Dolmabahçe'de okunan 10 maddeyi destekliyor musunuz?

10 maddeye baktığınızda 'demokrasi, özgürlük, kadınlara eşitlik' diyor. Bunlara kim itiraz edebilir ki? Bu kadar temel bir sorunu çözmek için eğer siz adım atıyorsanız samimi ve dürüst olacaksınız. Nasıl kazık atarım diye bir beklenti yaratmayacaksınız. Sorun şu: İki taraf var doğru, iki taraf da birbirine güvenmiyor.

- İktidar olursanız, karşı tarafta, masanın bir tarafında Abdullah Öcalan var. Siz bu masaya oturur musunuz?

Hayır.

- Peki nasıl çözeceksiniz?

Gayet basit. Meşru organ yok mudur muhatap alacağınız? Halkın seçtiği milletvekilleri yok mu? Var.

- Milletvekilleri, 'bunu Öcalan bilir' diyor...

Gitsin, konuşsun, beni ilgilendirmez. Bu sorunun çözüm yeri Parlamentodur en baştan beri söyledik.