Avrupa Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Necip Şahin CHP yönetimine gönderdiği mektupta Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifasını istedi.
Seçim sonrasında CHP içinde çıkan ‘istifa’ ve ‘değişim’ çağrıları devam ederken, bir istifa çağrısı da Avrupa’dan geldi. Avrupa Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı Necip Şahin, CHP yönetimine gönderdiği mektupta, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun istifasını etmesini talep etti.
Oda TV’den Deniz Gezginci’nin haberine göre, Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim söylemleri Avrupa’ya sıçradı. Avrupa Sosyal Demokrat Halk Dernekleri Federasyonu Başkanı Necip Şahin tarafından kaleme alınan mektupta şu ifadeler yer aldı.
“Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde muhalefetin aldığı olumsuz sonucun etkileri, yurttaşlar arasında derinleşerek büyümeye devam ediyor.
"CHP BAŞKANI VE YÖNETİCİLERİ GERÇEKLİKTEN KOPMUŞ"
Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) oluşan hayal kırıklığının ve umutsuzluğun sorumlusu olarak işaret ediliyor. Ancak CHP Genel Başkanı ve yöneticileri mağlubiyetin sorumluluğunu almak şöyle dursun, seçimi kaybettiklerini bile kabul etmeyen gerçeklikten kopmuş bir ruh hali içine girmiş durumdalar.
Ülkenin içinde bulunduğu olumsuzluklardan yurttaşları çıkarma sorumluluğu, her demokratik ülkede olduğu gibi en başta ana muhalefet partisindedir.
Bir yanda büyük umutlarla girilen seçimler ve alınan olumsuz sonuçlar; diğer yandan ülkenin ekonomik ve sosyal yönden yuvarlandığı bilinmezlikler karşısında cumhuriyete ve devrimlerine inanmış demokrat yurttaşlarımız, endişe ve korku içerisinde muhalefetin bir çıkış yolu göstermesini beklemeye devam ediyorlar.
CHP yönetimi ise hem seçim döneminde yaptığı zincirleme hatalar, hem de seçim sonrası gerçeklikten kopmuş açıklamaları ile bir çıkış yolu bulmaya çalışan yurttaşlarımıza liderlik yapmasını engelleyen bir irrasyonelliğin ve bunalımın içinde çırpınıyor.
"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİNİN KAYBEDİLME RİSKİ VAR"
Oysa seçimlerden önce olduğu gibi seçimlerden sonra da AKP hükümetinin ülkeyi sürüklediği tehlikeli gidiş, muhalefetin yokluğu karşısında gittikçe hızlanıyor.
TBMM 100 yıllık Cumhuriyet tarihimizin en aşırı sağcı parlamentosunu oluşturmuş durumda.
Bir yandan Cumhuriyetin tüm kazanımlarını ortadan kaldırabilecek anayasa değişikliklerinin gündeme gelme ihtimali artmışken, diğer yandan önceki yerel seçimlerde kazanılan büyükşehir belediyeleri, özellikle CHP’nin içine düştüğü bunalım nedeniyle, kaybedilme riski ile karşı karşıyadır.
Türkiye’de olan bu olumsuz seçim sonuçları, demokratik, çağdaş ülkelerin sosyal demokrat partileri örnek alınarak rasyonel bir şekilde analiz edilmeli, iç çekişme ve bilinmezlikler en kısa zamanda bitirilip, ülkenin gerçek sorunlarına dönülmelidir.
Bu da ilk olarak seçim kaybetme sorumluluğunu yerine getirmekle mümkün olabilir. Elbette CHP’de emek vermiş tüm sorumlulara saygımız vardır. Ancak seçim kaybedildiğinde de çağdaş sosyal demokrat partilerde olduğu gibi, demokratik organlar tabandan başlayarak işletilmelidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçmeninden üyelerine kadar herkes hızlı bir değişimi gerçekleştirip partisine sahip çıkabilecek bilinçtedir.
"GENEL BAŞKANIN İSTİFASI KURAL OLMALI"
Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyet değerlerini koruyacak, halkın sorunları ile ilgilenecek, sosyal demokrasiyi iktidara taşıyacak yeni, genç, dinamik bir yönetime vakit kaybetmeksizin geçmelidir.
Parti tüzüğü çağdaş parti yapılanmasına uyacak şekilde değiştirilmeli, çağdaş sosyal demokrat partilerdeki gibi, seçim kaybeden Genel Başkanın istifası bir kural olmalıdır.
Kadın erkek eşitliğinden yola çıkarak eş başkanlık tüzüğe alınmalı, en fazla iki dönem milletvekili seçilme kuralı getirilerek, gençlere seçilme yolu açılmalıdır.
Sosyal Demokrat Halk Dernekleri (HDF) Federasyonu olarak, CHP ile bugüne kadar ülkemizin ve yurttaşlarımızın geleceği konusunda yapıcı görüşlerimizi sürekli paylaştık.
Bu açıklamamızla da amacımız, bir partinin iç işlerine karışmaktan öte, Cumhuriyet Halk Partisi’ne dayanışma amaçlı olarak, halkımızın ivedilikle ihtiyaç duyduğu değişimin ve yenilenmenin bir önce gerçekleştirilmesi için fikirlerimizi sunmaktır.
HDF olarak geçmişte olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin demokratik geleceği için sorumluluk alıp, eleştirilerimizi ortaya koymaya devam edeceğiz”