Yeni projesi Mega ile döndü ve "Artık Temizim" diyor ama belli olmaz, bu adamın adı: Kım Dotcom
Bazılarına göre o bir sanal alem kahramanı, dijital girişimci, imkanı olmayanlara online özgürlük sağlayan bir dijital Robin Hood... Bazılarına göre ise o tarihten gelen korsanlık geleneğinin çağımızdaki en başarılı temsilcisi, gerçek bir gangster, megaloman bir emek hırsızı...
Hakkında olumlu olumsuz pek çok yakıştırmada bulunmak mümkün ama kesin olan şu ki ne yaptıysa, ne olduysa hepsinin başına "mega" getirmek şart. Kurduğu dosya paylaşım sitesi Megaupload ile müzik ve film dünyasının suyunu çıkaran, herkesin istediği filmi ve müziği ücretsiz indirmesini sağlayarak Hollywood'u sarsan ve ensesinde sürekli FBI'nın nefesini hissetmesine rağmen her zaman yeni bir icraatta bulunmasını bilen Kim Schmitz ya da daha bilinen adıyla Kim Dotcom'dan bahsediyoruz.
Korsanlığa dokuz yaşında adım attı
39 yaşında, daima siyah giyen bu adam kurduğu her şeyin başına taktığı "mega" sıfatını 158 kiloluk dev cüssesiyle kendisi de hak eden tam bir internet efsanesi. Bilgisayar korsanı, otomobil yarışçısı, girişimci, playboy, milyoner ve megaloman… 2012 yılında ABD yetkililerinin telif hakları sahiplerini 500 milyon dolar zarara uğratmakla suçladığı Kimt Schmitz, Yeni Zelanda polisinin malikanesine düzenlediği baskınla yakalanmış, serveti dondurulmuş, 2005 yılında kurduğu Megaupload kapatılmış, ancak kefaletle serbest kalmıştı.
Aradan tam bir yıl geçtikten sonra gezegenin en tartışmalı ve en aranan dev cüsseli korsanı bu defa yeni paylaşım sitesini tanıtmak üzere büyük bir tanıtım partisiyle yine dünyanın huzurlarına çıktı. Üstelik hiç de uslanmış gibi görünmüyordu hatta daha da iddialıydı: "Bu defa hiçbir şey Mega'yı durduramayacak" diyordu. 1974 yılında Almanya'nın kuzeyinde gemi kaptanı Alman bir baba ile aşçı Finlandiyalı bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Kim Schmitz'in dünyanın en zengin korsanı olma hikayesi daha dokuz yaşında ilk bilgisayarını almasıyla başladı. Bilgisayar oyunlarına her çocuk gibi o da düşkündü ancak oyunlar pahalı olduğu için koruma sistemlerini bozmayı öğrendi.
Kırdığı oyunların kopyalarını arkadaşlarına da satmaya başlayarak kısa sürede bu maharetini paraya çevirmeye başladı. Birkaç sene içinde telefon hattı vasıtasıyla yabancı bilgisayarlara bağlanıyordu. Daha çocukken odasından dışarıya bazen 12 hat üzerinden bağlanarak gelecekte büyük bir korsan olacağının sinyallerini verdi. Birkaç sene içinde gerçek bir bilgisayar korsanına dönüştü ve artık oyun şifreleri kırmak gibi basit işlerle kalamayacağını anladı.
O dönemlerde Kimble takma adını kullanan Kim Schmitz, bu isimle kendi efsanesini de yaratmaya başladı. Bu efsaneyi oluştururken kendisine biçtiği rol "modern Robin Hood" oldu. Bu sıfatını daha 20 yaşına girmeden Citibank'ın hesaplarına girerek 20 milyon doları Greenpeace hesaplarına aktararak taçlandırdı. Her eyleminden sonra bıraktığı iki kurukafa ve Kimble müstear adı artık onun kartviziti ve amblemi olmuştu.