Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Şuçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü’ne ifade vermeye giden kadınlar, olayı Milliyet’e anlattı.
Bazı ailelerden 3-4 kişi adına kredi çekildiğini belirten mağdurlar noter vekaletlerini eşlerindenhabersiz verdiklerini, binlerce liralık hacizle karşı karşıya kaldıklarını anlatırken “Kocalarımız bizi boşayacak. Devlet bu işi çözsün” diyerek gözyaşı döktü.
Alınan bilgilere göre, 2009’da “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı mağdur ailelere 250 TL yardım dağıtacak” denilerek bir şebeke tarafından yüzlerce kişiden vekalet alındı. Çoğunluğu okuma yazma bilmeyen yüzlerce kadın, Diyarbakır 5. Noter’e götürülerek adlarına vekalet çıkarıldı. Alınan vekaletlerle çeşitli ürünlerin teşvik prim destekleri için bir bankadan 5 yıl için geri ödemesiz kredi çekildi.
5 yıl sonra evlerine bankadan icra tebligatları gelen kadınlar neye uğradığını şaşırdı. Bağlar ve diğer semtlerdeki yoksul mahallelerde yaşayan kimi vatandaşların evlerine 85 bin ile 90 bin arasında icra geldi. Bazı hanelere gönderilen tebligatlarda aynı evden 3-4 kişinin kredi kullandığı ve toplam tutarı 300 bin liraya kadar olan paranın tahsil edilmesi istendi. Kadınlar, polis tarafından ifadeye çağırılınca şaşkına döndü. İfade vermeye giden vatandaşlar, kendileri gibi yüzlerce kişinin aynı şebeke tarafından dolandırıldığını öğrendi. Mağdurlara sahte ÇKS belgeleri ile müracaat ettikleri ve haksız olarak destekleme primi alıp almadıkları soruldu. Kadınlar, destekleme primi almadıklarını ve vekalet verdikleri kişileri de tanımadıklarını anlattı.

“İmza atın dediler attık”
Şebekenin, “Devlet 250 TL yardım verecek” diyerek şimdiye kadar yaklaşık 2 bin kişiyi dolandırdığı öne sürülürken milyonlarca lirayla ifadede edilen vurguna ilişkin soruşturma sürdüğü için emniyet ve savcılıktan resmi bir açıklama yapılmadı.  Milliyet’in görüştüğü mağdurlar, Çifti Kayıt Sistemi’nde isimleri olmadığı halde nasıl bu kadar borçlandırıldıklarına anlam veremediklerini söyledi. Mağdurlardan 3 çocuk annesi Amine Ayağ, 6 yıl önce “Yeşil kartlılara yardım dağıtacağız” diye kimlik fotokopilerinin ve imzalarının alındığını anlattı. O dönemde mahalleden birçok kişinin kimlik fotokopilerinin alındığını belirten Ayağ, “Yardım edecekler diye bizleri topladılar götürdüler. İmza atacaksınız dediler. Biz de attık. Size ‘250 TL yardım vereceğiz’ diye götürdüler. Kocalarımızın da haberi yoktu. Şimdi öğrendik ki 89 bin TL borcumuz var. Başka ne var bilmiyoruz” dedi. Noterde imza atmadığını belirten mağdurlardan Zeynep Asi ise, “Okuma-yazmam olmadığı için ben parmak bastım. Karakolda yer alan belgelerde adıma (Z) harfi ile bir imza atıldığını gördüm” diye konuştu.

‘Yardım iptal’ dediler

Gözyaşlarına hakim olamayan Süreyya Durmuş ise eşinden habersiz şebeke üyeleri ile birlikte notere gittiklerini belirtirken “Bize ‘yardım edeceğiz’ dediler. Biz de bütün eş dosta haber verdik. Noter olduğunu bilmiyorduk. Bu işin içinde birçok kişinin parmağı var. Sonra bir ara ne olduğunu sorduk. Bize yardımların iptal olduğunu söylediler. Böyle olunca biz de üzerinde durmadık. 6 sene geçmesine rağmen bize borç çıkarılıyor. Bana 89 bin TL gelmiş. Kocalarımız bizi boşayacak” dedi.