Terör örgütü PKK’nın elebaşılarından Murat Karayılan’ın eylem çağrısı üzerine, bu yıl Iğdır’da izinsiz Nevruz kutlamalarına katılarak polis otosuna taş attığı iddiasıyla yargılanan 35 yaşındaki İbrahim Kaya, Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki karar duruşmasında, örgütün cezaevi koğuşlarını dershaneye dönüştürüğünü ileri sürdü. Kaya, "Siyasi koğuşlar örgüt bakımından adeta bir eğitim alanı olarak kullanılan dershane niteliğinde yerler" dedi.
Iğdır’da 20 Mart 2012 günü BDP Milletvekili Pervin Buldan’ın da katılımıyla izinsiz Nevruz kutlamaları yapılmak istendi. Kutlamalarda polis otosuna taş attığı kamera kayıtlarında yer alan İbrahim Kaya 4 Nisan günü tutuklandı. Daha sonraki duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
Erzurum Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, elebaşı Abdullah Öcalan lehine sloganların atıldığı kutlamada polisin ’dağılın’ uyarısına BDP’li Pervin Buldan’ın "Biz dağılmıyoruz. Eğer gücünüz yetiyorsa dağıtın" dediği ve çıkan olaylarda 11 güvenlik görevlisi ile 1 sivil vatandaşın yaralandığı yer aldı. Olaylar sırasında emniyete ait taşıtların zarar gördüğü ve MOBESE kameralarının atılan taşlarla kırıldığı belirtildi.
’KÜRTÇE SAVUNMA YAPMAM İÇİN ZORLADILAR’
’Görevi yaptırmamak için direnmek, toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet, silahlı terör örgütü adına suç işlemek’ suçlarından Erzurum 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan İbrahim Kaya, dün son kez hakim karşısına çıktı. Olay yerine Nevruz amacı ile gitmediğini ileri süren İbrahim Kaya, duruşmada şunları söyledi:
"Beni koğuşlara, örgütün içine gönderdiler. 4 ay siyasi koğuşta kaldım. Siyasi koğuşta beni özellikle örgütün dağ kadrosundan inen ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar ’Kürtçe ifade vereceksin’ diye zorladı. ’Mahkemeyi protesto edeceksin, açlık grevine gireceksin’ dediler. Ben de ’girmeyeceğim’ dedim. Avukatım bana duruşmada Türkçe savunma yapmamı söyledi. Öğrenen örgüt mensupları ’bu avukatı bırakacaksın ve bize bu avukatın adresini vereceksin’ dediler. Ben de adresini bilmediğimi söyledim. Baktım işler kötüye gidiyor. Bunun üzerine koğuşdan çıkmak için cezaevi idaresine başvurdum ve terör örgütü üyelerinin kaldığı koğuştan çıktım. O koğuşta 14 kişi vardı. Bunların içinde birisi sürekli olarak koğuşta bulunanlara emir veriyordu. Toplu örgütsel ders yaparlardı. Ancak ben bu derslere katılmadım. Beni bunun için de sıkıştırdılar. Verdikleri örgütsel dökümanları okuyup kendimi geliştirmemi istediler. Ben de ısrarla onlara cahil olduğumu, bunlara katılamayacağımı söyledim. Siyasi koğuşlar ve benim kaldığım koğuş, örgütsel açıdan adeta bir eğitim alanı olarak kullanılan dershane niteliğinde yerler. Örgüt burada her türlü teorik anlamda amacına ulaşmakta ve dersler yapmaktadır."
Mahkeme heyeti İbrahim Kaya’yı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefetten 5, görevi yaptırmamak için direnmekten 10 ay olmak üzere toplam 15 ay hapis cezasına çarptırdı. Heyet, hükmün açıklanmasını 5 yıl süre ile erteledi.