Başakşehir Tiyatro Akademisi tarafından usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz'ın yazıp yönettiği "Kumpanyada Curcuna" isimli oyunun galası yapıldı.
Başakşehir Belediyesi, usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz'ın yazıp yönettiği "Kumpanyada Curcuna" isimli oyunu tiyatroseverlerle buluşturdu.
Usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz oyunun galasında Hibya Haber Ajansı mikrofonuna açıklamalarda bulundu.
Kökeninde tamamen geleneksel bir yapı olmasına rağmen oyunun saf bir geleneksel yapı da ele alınmadığını söyleyen Küçükayvaz, "Seyircimizi 100 yıl öncesine götürüyoruz. Kökeninde tamamen geleneksel bir yapı olmasına rağmen oyun saf bir geleneksel yapı da ele alınmadı. Güncelleştirmeler yapıldı. Özelikle oyunun bir yeri var ki bu sosyal meydan bölümü. Hem sosyal medya ile dalga geçilen hem de ‘eğer o dönemde bir sosyal medya çılgınlığı olmuş olsaydı nasıl yaklaşılırdı?’ nın bir güzel parodisi yer alıyor." dedi.
Usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz, "Kumpanyada Curcuna" için yazılmış müzikler ve dans koreografileri olduğuna dikkat çekti.
Küçükayvaz, "Hikayemiz eski direkler arasında geçen bir günlük macera diyebiliriz. Gelenekselin tüm motifleri gerek tipolojisi gerek oyun içerisindeki yanlış anlaşılmalar, karakterlerin devamlı giriş çıkışları o durağan yapıyı sanki bir Fars oyunundaymış gibi hızlı ve ritmik bir boyuta getirmeye çalıştım. Ve bu tiplemelerle süslenince ortaya güzel bir şey çıktı." şeklinde konuştu.
"Müzikal demek daha doğru"
Kökeninde bir tiyatro oyunu olduğunu, ama aslında müzikal demenin daha doğru olacağına dikkati çeken Küçükayvaz, şunları kaydetti:
"Aslında kökeninde bir tiyatro oyunu ama bir müzikal demek daha doğru bunun için. Türk tiyatrosunda zaten sabit olarak birkaç tane oyun var. Fakat, çoğu yönetmen ve çoğu tiyatro topluluğu buna kurumsal tiyatrolarda dahil, pek fazla şey göstermiyorlar. Çünkü komplikasyonlarının çok farklı hitap edilebilecek jenerasyon yapısının çok farklı olduğunu falan düşünüyorlar ama bu tür oyunların reel Türk tiyatrosunun kökenlerini oluşturan bir yapısı var. Hem tuluat tiyatrosuna daha uygun olan bir geçişi var. Hem geleneksel Osmanlı tiyatrosunun bir geçişi var. Yabancılardan devralıp da daha sonra bir saray tiyatrosu ve akabinde halk tiyatrosu dediğimiz bir takım özgün motiflerin karışı aslında bu."
Usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz, gelenekselci olduğunu hatırlatarak, bu komplikasyon yapının insanlara zor geldiğini ama kendisinin çok sevdiğini vurguladı.
Küçükayvaz, öğrencisi olduğu Erol Günaydın'ı şu sözlerle andı:
"Allah rahmet eyleyin, mekanı cennet olsun. Sevgili Erol Günaydın’ın öğrencisiydim. Ve onu o zamanlardan beri söylüyordum. Bana gösterebileceklerin daha varsa bende bu borcumu sana bu şekilde ödemek isterim diye. Bununla ilgili bir oyun yazmak ve bunu seyirciyle karşı karşıya getirmek istediğimi o zamandan veri söylemiştim. Ve nihayet bunu bu şekilde hayata geçirdiğimiz için de gerçekten çok mutluyum."
Oyunun şahsi bir gayrette değil, tamimiyle girift bir çalışmanın neticesinde ortaya çıktığını belirten usta tiyatrocu Cengiz Küçükayvaz, "Tabii bu sadece şahsi bir gayrette değil, tamimiyle girift bir çalışmanın neticesinde ortaya çıktı. Bu girift çalışmanın en başında da tabii ki Başakşehir Belediyesi ve Başakşehir Belediye Başkanımız Yasin Kartoğlu bulunmakta. Başakşehir Tiyatro Akademisi yaklaşık 13 yıllık geçmişe sahip. Kökten bir yapısı var. Son derece tiyatro bilimine modern bir yaklaşımla öğrenciler yetiştiriliyor. Gerek İlknur Demir ve gerekse Caner Demir hocalarımız yıllardan beri bu gayreti gösteriyorlardı." ifadelerine yer verdi.
Küçükayvaz, son olarak sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu aileye bende bu şekilde katılıp böylesine güzel bir oyunla İstanbul seyircisinin karşısına çıkmak ve Anadolu’da yapacağımız turnelerle, Anadolu’daki seyircilerin karşısına bu şekilde bir oyunla çıkmak hem geleneksel Türk tiyatrosunun ne kadar sağlam bir dokuda olduğunu hem nasıl modernize edilebileceği, hem de insanlar böylesine bir oyuna gelerek nasıl kahkahalarla, eğlenerek evlerine geri dönebileceklerini göstermesi açısından da büyük önem taşımakta.