‘’Antalya çok ağır ve gittikçe de ağırlaşan bir demografik değişimi yaşamaktadır. Rusya-Ukrayna savaşı Antalya’ya ve ilçelerine bu iki ülkeden büyük bir göçe neden olmuştur. Bu göç Antalya’da zaten ekonomik krizle boğuşan ve enflasyonun altında ezilen halkın yaşadığı şartları artık taşınamaz hale getirmiştir. Özellikle sabit gelirliler, devlet memurları Antalya’da insanca yaşama imkânlarını gittikçe yitirmektedirler. Birçok devlet memurları Antalya ve ilçelerinden tayin istemek durumundadır. Çünkü aldığı maaşla kiraları ödemesi mümkün olmaktan çıkmıştır. Orta seviyede bir apartman dairesinin kirası 12 bin- 15 bin liraya normal bir semtte çıktığı görülmektedir. Bunun herhangi bir Türk vatandaşının Antalya’da karşılaması mümkün değildir. Her geçen gün Antalya’nın en gözde ve seçkin semtlerinden başlayarak ilçelere yayılacak şekilde Antalyalılar oturdukları evleri yabancılara terk ederek çıkmaktadırlar. Biz nasıl Suriye’den Afganistan’dan, İran’dan, Afrika’dan ülkemize gerçekleşen ve kavimler göçüne benzeyen 13 milyona ulaşmış büyük göçe karşıysak. Antalya’dan Muğla’dan yurttaşlarımızın hayat standardının bozulmasına neden olacak. Onların evlerini barklarını terk etmesine neden olacak kontrolsüz bir şekilde Rus ve Ukran göçünün ülkemize Antalya’ya, Muğla’ya yerleşmesine de karşıyız.’’ ifadesinde bulundu.

‘’Biz herhangi bir milliyete herhangi bir ırka değil, Türk halkının ekonomik refahını ve güvenliğini etkileyen dünyanın neresinde olursa olsun her türlü göçe karşıyız.’’
‘’Bazen sosyal medyada Zafer Partisine yönelik kötü niyetli sözde sorular olduğunu görüyoruz. Daha önce cevabını vermiştik. Şimdi de veriyoruz. Biz herhangi bir milliyete herhangi bir ırka değil, Türk halkının ekonomik refahını ve güvenliğini etkileyen dünyanın neresinde olursa olsun her türlü göçe karşıyız. Turist olarak gelsinler ülkemizde kalsınlar tatillerini yapsınlar. Türkiye’nin turistik yerlerini gezsinler, güneşimizden kumsalımızdan faydalansınlar onları en iyi şekilde ağırlayalım ama ülkemizde kalıcı bir halde yerleşmeyi düşünmelerini ve Türk halkının refahını huzurunu olumsuz şekilde etkilemelerini asla istemiyoruz, müsaade de etmeyiz. Rusya ve Ukrayna’da gerçekleşen göçün de geçici olmasını ve savaş ona erer ermez vatanlarına geri dönmelerini ısrarla talep ediyoruz. Tekrar ülkeleri barışa kavuştuğunda vatanlarına döndükten sonra ülkemizde turist olarak bekleriz. Suriyelileri de vatanlarına döndükten sonra Türkiye’ye turist olarak beklediğimiz gibi. ‘’dedi.

‘’Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu yapması beni şaşırtmıyor.’’
‘’Ülkemiz bir erken seçime doğru götürülmek isteniyor aslında anayasa erken seçim kavramı yok seçimlerin yenilenmesi kavramı var tabii seçim Haziran 2023’te olması gerekirken hangi seçimi neden yenileyeceksiniz. Bunu mantıklı bir şekilde izah etmek mümkün değil. Erdoğan'ın tekrar aday olmasını sağlamak için bir fake seçim. Böyle bir seçimin yapılabilmesi için de mecliste 360 oya ihtiyaç var ve bu Cumhur ittifakının sahip olmadığı bir oy ama CHP ve İP Erdoğan’ın tekrar aday olabilmesi için yasa geldiği zaman destek vereceklerini açıkladılar. Biz de Zafer Partisi olarak hem CHP hem de İP’e sesleniyoruz. Anayasanın çiğnenmesi konusunda yardımcı olmayın. Erdoğan iki kere Cumhurbaşkanı oldu bir daha olamaz. Siz 360’ı tamamlayarak Erdoğan’ın gayrimeşru adaylığına sahte bir meşruluk kazandıracaksınız bu kabul edilebilir bir şey değil. Kemal Kılıçdaroğlu’nun bunu yapması beni şaşırtmıyor çünkü Kemal Kılıçdaroğlu kirli referandumda iki buçuk milyon mühürsüz oy kullanılmasına rağmen o gece ne kendisi ne CHP milletvekilini YSK’nın önüne yollamadı eve gitti çay içti. Erdoğan’ın kirli referanduma dayanan Cumhurbaşkanlığını meşrulaştırdı. Şimdi de üçüncü kez aday olamayacak kişinin üçüncü kere aday olmasının hukuki temelini oluşturuyor. ‘’ diye belirtti.

‘’Erdoğan Türkiye için ulusal güvenlik ve risk tehdididir. ‘’

‘’Sevgili CHP’liler, sevgili iyi partililer lütfen sizin nasıl vatansever duygularla artık Türkiye’nin AKP’yi aşması gerektiği fikirlerine sahip olduğunuzu biliyorum. Haklısınız. Biz de artık Türkiye’nin AKP ve Erdoğan’ı aşması gerektiği inancındayız. Türkiye bir kere daha Erdoğan’ı taşıyamaz. Erdoğan Türkiye için ulusal güvenlik ve risk tehdididir. Erdoğan’ı aşacağını söyleyen kişiler kendi adaylarını belirlemeden Erdoğan’ın adaylığının önünü açacaklarını beyan etmişlerdir. Hiçbir muhalefet partisinin, anayasayı savunanların, yapmaması gereken bir davranış. YSK Erdoğan’ın adaylığını onaylarsa anayasayı ihlal eder. O zaman yargılarız onları ama sizin işiniz.’’ dedi.