Kocaeli Üniversitesi Jeoloji Bölümü ve Kocaeli Jeoloji Mühendisleri Odası Temsilciliği’nin ortaklaşa düzenlediği 2. Geleneksel Jeoloji Haftası 13-14 Mayıs tarihleri arasında Kocaeli Üniversitesi öğrencileriyle buluşuyor.
2013’de başlayan ve ikinci yılında Türkiye’den birçok akademisyeni ağırlayan “Kocaeli Üniversitesi Geleneksel 2. Jeoloji Haftası” Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Yerleşkesi Mühendislik Fakültesinde dün başladı. Etkinlik kapsamında davetli akademisyenler olarak etkinliğe Prof. Dr. Atiye Tugrul (İ Ü ) , Prof Dr. Fikret Suner (İTÜ) , Prof Dr. Muhammet Duman ( DEÜ) , Yrd. Doc. Dr. Alper Gürbüz ( Niğde Ü.) katıldı.
Mesleki ve eğitsel sorunlara ilişkin yaklaşımların tartışılacağı, farklı sınıf öğrencileri arasındaki dayanışmayı ve birlikteliği geliştirmeye yönelik olarak daha fazla insana ulaşmayı amaçlayan akademisyenler yapılan oturumlarda bu bilgi ve deneyimlerini öğrencilerle paylaşıyor.

İlk Oturumun Konusu 17 Ağustos1999 Depremi
Jeoloji haftası kapsamında yapılan oturumların ilk ikisi dün gerçekleştirildi. İlk oturumun konuşmacısı Niğde Üniversitesi Yrd. Doç.dr. AlpeGürbüz “Levha Tektoniği Kuramında Türkiye”sunumunda “İlk olarak 1978 yılında Massachussets Institute of Technology (MIT)’den Nafi Toksöz ve arkadaşlarınca yapılan bir çalışmayla sismik bir boşluk olarak nitelenen, daha sonra da 1997 yılında rahmetli Aykut Barka ve arkadaşlarınca yapılan ayrı bir çalışmada İzmit bölgesinde stres birikimi olduğu ve bunun da olası büyük bir İzmit depremine sebep olabileceği ile ilgili önemli uyarılar yapılmıştı.
Bu bilimsel öngörülerin 17 Ağustos 1999 tarihinde meydana gelen Gölcük depremiyle gerçekleşmesi, yapılan çalışmalara kulak asılması gerekliliğini ortaya koymuştur. Gerek Dilovası-Hersek arasında inşa edilmesi gündemde olan köprünün İzmit Körfezini kat eden faylarca etkilenebilecek olması, gerekse de E80, D100 karayolları gibi bölgedeki diğer önemli mühendislik yapılarının geliştirilmesinde aktif tektonik ve depremsellik konularında yapılan çalışmaların öngörülerinden faydalanılması Kocaeli yerelinde ve ülkemiz genelinde teknik ve ekonomik anlamda gereklilik sunmaktadır” şeklinde konuştu. Sunumuna devam eden Gürbüz” Böylece 1999 depreminden yaklaşık 20 yıl evvel bu alanda büyük bir deprem olabileceğinin öne sürülmesine rağmen çok dikkate alınmaması gibi bilimsel bulguların afet niteliğinde gerçekleşmeleri hazırlıksız yakalanabilecek bölge için çok büyük yıkımlara mahal verecektir” diyerek Kocaeli’nin ve Kocaelililerin tehlikeli bir konumda olduğunu tekrar hatırlattı.
KAPANIŞ KOKTEYLİ JEOGENÇ’TEN
Geleneksel Jeoloji Haftası kapsamında devam eden bu 2 günlük etkinlik bugün (14 Mayıs Perşembe) Prof. Dr. Atiye Tuğrul’un “AGRAGA önemi ve üretimi” ve Prof. Dr. Fikret Suner’in ”Maden Yatakları” sunumlarından sonra Jeogenç tarafından düzenlenen kokteylle son bulacak.