Libya Başbakanı Feyyaz Sarrac, bugün Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Erdoğan-Sarrac görüşmesinde üç başlık masada olacak; “Doğu Akdeniz’deki durum ve petrol arama faaliyetleri”, “Hafter’in etkinliğini yitirmesi”, “barış
Libya Başbakanı ve Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Feyyaz Sarrac, bugün Türkiye’ye gelerek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşecek. Görüşmenin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde saat 14.00'te gerçekleşeceği duyuruldu. Sarrac, kritik Ankara ziyaretinin hemen öncesinde ise Libya Başkanlık Konseyi Başkan Yardımcısı ve Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin Başbakan Yardımcısı Ahmet Maytik’i Rusya’ya gönderdi.
UMH heyeti Moskova’da Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli temaslar gerçekleştirdi. Görüşmelerin ardından Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Libya’da çatışmaların en kısa süre durdurulması gerektiği ifade edildi.
Moskova ve eş zamanlı Ankara ziyaretleri gözleri yeniden Libya’daki gelişmelere ve atılabilecek yeni adımlara çevirdi. Edinilen bilgiye göre, bugün gerçekleşecek görüşmede üç madde temel gündemi oluşturacak; “Doğu Akdeniz’deki durum ve petrol arama faaliyetleri”, “Hafter’in etkinliğini yitirmesi” ve “barış süreci ve ateşkes”.
Adım atmaya başlanacak
Tüm bu konu başlıkları çerçevesinde Türkiye-Libya ilişkileri ile Doğu Akdeniz’deki son durum değerlendirilecek. Erdoğan’ın Kasım 2019’daki Sarrac’la kritik buluşmasında imzalanan, “Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılması ve Askeri İşbirliği Anlaşması”nın uygulama detaylarının görüşüleceği toplantıda, Doğu Akdeniz’deki yeni petrol arama faaliyetleri değerlendirilecek. Türkiye, kendi sahasında petrol arama faaliyetlerine ilişkin adımlarını atmaya başladı. Türkiye ile Libya’nın, Libya’ya ait alanlarda petrol arama konusunda işbirliği de bir başka önemli görüşme başlığı. Libya meşru hükümeti daha önce bu konuda ılımlı mesajlar vermişti.
Ateşkes görüşmeleri
Rusya’nın desteklediği Wagner güçlerinin yanı sıra BAE, Mısır gibi ülkelerin de desteğine karşın, UMH güçleri Türkiye ile yaptıkları askeri işbirliğinden bu yana Hafter’i geriletiyor. Hafter güçlerine karşı atılacak yeni adımlar toplantıda ele alınacak. Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL), ülkede savaşan tarafların 3 ay önce askıya alınan ateşkes görüşmelerine yeniden başlamayı kabul ettiklerini açıkladı.
Türkiye ve Rusya’nın da devreye girmesi ile bu adımın atıldığı ileri sürülüyor. Önümüzdeki günlerde de Ankara-Moskova arasında Libya gündemli temasların bu çerçevede artabileceğine dikkat çekiliyor.
TPAO’dan petrol adımı
30 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Akdeniz’de 12 millik Türk kara suları dışında sahip olduğu iki petrol arama ruhsat alanına ek olarak beş alan için daha yeni ruhsat başvurusu yaptı. TPAO’nun başvurusu için 90 günlük askı süresi bulunuyor. Arama çalışmasının ağustos sonunda başlatılması hedefleniyor. Böylece Libya ile yapılan anlaşmaya bağlı olarak, Girit ile Kıbrıs arasında kalan bölgede petrol arama çalışmaları başlayacak.
‘ABD, NATO’yu devreye sokmaya çalışıyor’
Güç mücadelesi
Dr. Naim Babüroğlu (İstanbul Aydın Üniversitesi-emekli Tuğgeneral): MGK bildirisinde Akdeniz vurgusuyla şu mesaj verilmek isteniyor: Biz sadece KKTC ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de olan hak ve menfaatlerini değil, Libya’ya kadar olan denizlerin, Ege’nin, uluslararası hakların meşru gördüğü Akdeniz’in her yerinde gücümüzü göstereceğiz. Türkiye’nin Libya’daki gücünü tahliye etmeyeceğini, Libya ile yapılan anlaşmayı hiçbir zaman yok saymayacağını ve bunu gerek donanma gerekse sondaj ile sağlanacağına vurgu yapılıyor. Libya’da oynanan satranç ABD-Rusya arasındaki Kuzey Afrika güç mücadelesine dönüştü. ABD, Watiyya ve Tunus’ta bazı üsler elde edebilirse Afganistan’da olduğu gibi NATO’yu devreye sokarak, Rusya’nın buradaki gücünü kırmak istiyor. Bu güç mucadelesinde Turkiye, Libya konusunda Rusya’nın karşı cephesinde yer alıyor. Rusya, Turkiye’nin desteklediği UMH’nin ilerleyişini kesmek için, ateşkes çağrısında bulundu. ABD de Turkiye’nin Libya’da daha fazla etkin olmasını istemediği için ateşkes istiyor. Turkiye Libya’da elde ettiği bu üstünlüğü vermeyecektir. Sarrac da, ateşkes konusunda masada ne olacağının koordinesi için Turkiye’ye geliyor.
İttifak kırıldı
Nebahat Tanrıverdi Yaşar (Bağımsız araştırmacı): Libya’da savaşın dinamiği değişmiş durumda. Hafter’in batı Libya’ya yönelik saldırıları sona erdirilmiş oldu, Trablus ablukası bitirildi. Bundan sonra Libya’da çatışmalar petrol bölgesine kayacak mı yoksa diplomasiye yönelik yeni girişimler mi olacak sorusu en önemli soru. Hafter’in yenilgileri, Doğu İttifakı (Tobruk) içindeki dengelerin değişmesi ihtimalini de beraberinde getirdi. Diplomasi trafiğinin sonuç vermesi hem Libya içindeki dengelere hem de uluslararası ve bölgesel rekabetin evrileceği yöne bağlı olmaya devam edecektir.. Libya’da Hafter’e ve bu ittifaka, destek veren uluslararası aktörlerin de yola kiminle devam edeceği konusunda karar vermek zorunda kaldıkları yeni bir eşik bulunuyor. Hafter hem kontrolünü ele geçirdiği petrol alanlarını hem de siyasi ve askeri ittifakını kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya. Siyasi geleceği tartışmalı hale geldi.. Kısa vadede sürecin nasıl ilerleyeceğini BM ve krize doğrudan sahada müdahil olan uluslararası ve bölgesel aktörlerin de dahil olduğu diplomisi trafiği belirleyecek.
MGK’da dikkat çeken ‘Akdeniz’ vurgusu
Libya zirvesinde üç kritik gündem
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) önceki gün yayımlanan bildirisinde “Doğu Akdeniz” yerine “Akdeniz” ifadesinin kullanılması Türkiye’nin, Akdeniz’in her köşesinde varlık göstereceği mesajı olarak değerlendiriliyor. MGK, önceki gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Beştepe’de bir araya geldi. Toplantının ardından yayımlanan bildiride, “Türkiye karşıtlığı ortak paydasında bir araya gelen bazı aktörlerin, ülkemizin Akdeniz’deki meşru ve hukuki adımlarına yönelik menfi yaklaşımları değerlendirilmiş; ülkemizin karada, denizde ve havadaki hak, alaka ve menfaatlerinin korunmasına tavizsiz devam edileceği belirtilmiştir” denildi. Daha önceki MGK bildirilerinde, “Doğu Akdeniz” tabiri kullanılırken, bu MGK’da, “Akdeniz” ifadesinin tercih edilmesi dikkati çekti. Vurgunun, “Doğu Akdeniz”den “Akdeniz”e genişletilmesinin altında, Türkiye’nin Libya’daki faaliyetlerinin yanı sıra, Akdeniz’de yaptığı tatbikatlar ve Doğu Akdeniz’deki yeni ruhsat sahalarının olduğu değerlendiriliyor.
MGK’da, Libya’ya askeri danışmanlık hizmetinin devam edeceğine ilişkin vurgu, kararlılığın da göstergesi olarak değerlendirildi.