Müzeyyen Senar, Ahmet Yakupoğlu, Nuri Pakdil ve Cüneyt Arkın'a '2013 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri' törenle verildi
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, "Devletlerin istiklal ve ihtişamlarının devamlılığı ancak kültür ve medeniyet adına kalıcı eserler ortaya koymaları halinde mümkündür" dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen 2013 Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerine takdim edildi.
Resim Heykel Müzesindeki törende, ulusal ve uluslararası platformlarda Türkiye'yi kültür ve sanat alanında başarıyla temsil ettikleri, eğitsel çalışmalar gerçekleştirdikleri, hizmet ve eserlerini gelecek nesillere başarıyla aktardıkları ve kültür sanata gönül birliği içinde hizmet verdikleri gerekçesiyle Müzeyyen Senar, Ahmet Yakupoğlu, Nuri Pakdil ve Cüneyt Arkın ödüle layık görüldü.
Ankara Devlet Halk Müziği Korosu'nun konseriyle başlayan programda, daha sonra ödül alanların hayatlarının anlatıldığı kısa film sunuldu.
Rahatsızlığı nedeniyle gelemeyen Müzeyyen Senar'ın adına ödülü kızı Feraye Işıl, Neyzen Ahmet Yakupoğlu'nun adına da manevi kızı Havva Sökmener aldı.
Burada konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, sanatçı ve kültür insanlarının devletlerin medarı iftiharı olduğunu söyledi.
Çelik, 1979 yılından bu yana verilen ödüllerin sanat emek ve değerlerin, takdir ve kıymet bilirlikle taçlandırılmasının somut bir örneği olduğunu ifade etti.
Ödüllerin, hem sahipleri hem de verenler için gurur ve övünç kaynağı olduğunu belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Ödül töreninde farklı disiplinlerde Türk kültür ve sanatına önemli katkılarda bulunmuş seçkin sanatçılarımızla birlikte olmaktan, yaratıcılığın ve üretkenliğin coşkusunu paylaşmaktan büyük mutluluk duyduk. Bu yıl da ödülü, kültür ve sanat alanında ulusal ve uluslararası çerçevede ülkemizi başarıyla temsil ederek yetenek, yaratıcılık, hayal gücü ve emeklerini ortaya koyan bu kıymetli sanatçılarımızın yaşatılması ve paylaşılması için uğraş veren isimlere takdim edeceğiz. Devletlerin istiklal ve ihtişamlarının devamlılığı ancak kültür ve medeniyet adına kalıcı eserler ortaya koymaları halinde mümkündür. Geçmişi binlerce yıl kadar geriye giden medeniyetimizin kadim olarak nitelendirilmesinin en önemli nedeni de budur. Semerkant da, İstanbul da, Nizamiye Medresesi de, Enderun da, Orhun Yazıtları da, Mesnevi de, Hoca Ahmet Yesevi de, Yunus Emre de, Tonyukuk da, Nizami Mülk de kadim medeniyetimizin mihenk taşlarıdır. Bu mihenk taşları sayesinde büyük savaşlar, felaketler de yaşasak yönümüzü ve yolumuzu tekrar bulabiliyor, hayata dört elle sarılabiliyoruz."
Ödül verilen sanatçılarının da bu mihenk taşlarından olduğunu kaydeden Çelik, sanatçıların geçmiş ve bugünü harmanlayarak geleceğe ışık tuttuklarını vurguladı.
Bakan Çelik, "Ülkemize ve milletimize en büyük katkıyı, kültür sanat ve bilim insanlarımızın kıymetini gerçek manada idrak ettiğimizde yapacağımızın altını çizmek istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
Müzeyyen Senar'ın kızı Feraye Işıl ise annesinin kalbinin ve ruhunun salonda olduğunu dile getirerek, "Unutulmamak, hatırlanmak bir sanatçı için şöhretten daha önemli. Sanatçılarımızı unutmayın olur mu?" ifadesini kullandı.
Cüneyt Arkın da ödülünü alırken yaptığı konuşmada, ödülle sanatçısına önem vererek yok olup gitmesine engel olduğu gerekçesiyle Bakan Ömer Çelik'e teşekkürlerini sundu.
Arkın, Türk halk ve sanat müziğinde zengin bir repertuvar bulunduğuna değinerek, 40 bin türkü topladığını da söyledi. Salondakilere bir anısını da anlatan Arkın, türkülerin sonsuz anlamlar taşıdığını vurguladı.
Törene Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit ile çok sayıda bürokrat ve davetli katıldı.