Diyarbakır'da çocukları dağda olan anneler, bir süre eylem yapmış, daha sonra eylemlerine son vermişti. eylem yapan annelen, bugün şehit aileleri ile birlikte bir araya geldi. Çözüm sürecinden umutlanan anneler, barış güvercinleri uçurarak göz yaşı döktü. Şeyh Said Meydan'ında bir araya gelen aileler arasında Türkiye Harp Malülü Gaziler, Şehit, Dul, ve Yetimler Derneği Afyonkarahisar Şubesi üyeleri ile Alternatif Politikalar Merkezi Başkanı Dr. Mahmut Koçak, gaziler ve çocukları dağda olanların aileleri yer aldı.

Toplanan aileler adına konuşan Hatice Eren, şehit anneleri ve evlatları dağda olan annelerin barış ve kardeşlik için bir araya geldiğini söyledi. Eren, "Kan ve gözyaşının ebediyete kadar susması, toplumsal ve kalıcı barışın tesisi için anne yüreğimizle tüm muhatapların vicdanına seslenmeye geldik. Tüm ideolojik ve politik kimliklerin üstünde anne kimliği ile tüm siyasilerin ruhuna seslenmeye geldik. Çünkü annelerin ideolojileri yoktur. Vicdanları vardır. Barış ancak merhameti geniş olan annelerin elleri ile gelecektir.Kırk yıldır devam eden bu kirli savaşın en çok bedel ödeyen tarafı olan biz anneler çözüm sürecinden önce hayali bile mümkün olmayan barış ve kardeşlik birlikteliğini Şeyh Said Meydan'ında tüm dünyaya ilan ediyoruz. Herkes artık bilmelidir ki bu kirli savaş devam edemez. Herkes bilmelidir ki bin yıldır kardeş olan bu halkın evlatları kirli bir savaşın kurbanı olmalarına biz anneler sessiz kalmayacağız. Meşruiyetini savaştan alan herkesime her sisteme 'Edi bese' yani artık yeter diyoruz" dedi.

"BAYRAK VE KUR'AN-I KERİM KÜRT'ÜN VE TÜRK'ÜN SİMGESİDİR"

Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul, ve Yetimler Derneği Afyonkarahisar Şubesi üyeleri adına ailelere Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağı veren Alternatif Politikalar Merkezi Başkanı Dr. Mahmut Koçak ise, bayrak ile Kur'an-ı Kerim'in bu vatanda beraber yaşadıklarını söyledi. Dr. Koçak, "Hukuku inşa edeceğiz. Özellikle siyasi atmosferin giriyoruz. Bütün siyasilerden ricamız aylardan beridir gayret gösterip gönül köprüsü kuruyoruz. Aylardan beridir doğusu ile batısını birleştirmeye çalışıyoruz. Koltuklar ve oylar için bizim yaptığımız gönül köprüsünü yıkmayın. Biz artık barış istiyoruz. En az bir Avrupalı kadar huzur içerisinde yaşamaktan yanayız. Burada hangi mezhep ve etnik olursa olsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak huzur içinde yaşayacak insanlardanız. Gençlerimizi biran evvel istiyoruz. Dağda istemiyoruz. Üniversitelerde ve aramızda ve buralarda olsun diyoruz. Ailesine bakan doktor, avukat ve öğretmen olmalarından yanayız. Gök ekin gibi evlatlarımızın biçilmesini istemiyoruz" diye konuştu.

"DİYARBAKIR'DA EVLADIM ŞEHİT OLDU BAŞKASI OLMASIN"

Musa Sağlam da kendi çocuğunun 25 Nisan 1994 yılında Diyarbakır'da şehit olduğunu söyledi. Baba Sağlam, "Başka çocuklar şehit olmasın. Afyonkarahisar'dan geldim. Yetkililer barışı getirsin. Başka hiçbir şey istemiyorum. Yeter ki barış olsun başka kanlar dökülmesin" şeklinde konuştu. 

Anne Sultan Sağlam da barış olması temennisinde bulundu.

"SÜRECİ KİMSE BALTALAMASIN"

Her iki çocuğu dağda olan anne Bedriye Gözlügöl de, Kur'an-ı Kerim ve Türk bayrağını alarak, kutsal kanlardan olan bayrağı şeref ve gururla aldığını belirtti. Gözlügöl, "Öncelikle barış istiyoruz. Bütün sorunların hal olması için barışın olması gerekiyor. Umutluyuz barış olursa eğer çocuklarımız geri gelecek. Kimi aileler 2 senedir kimileri ise 10 aydır bu acıyı çekiyor. Aynı acıyı yaşıyoruz. 4 ay boyunca Şeyh Said Meydan'ında güneşin altında orucumuzu da burada tuttuk. Ara verdik diye demesinler anneler mücadeleyi bıraktı. Biz kesinlikle vazgeçmedik. Bu süre zarfında gitmediğimiz yer kalmadı. Yani biz barış için burada umutluyuz. Annelerin gücü birleşecek. Olumlu gelişmeler var ama bazen baltalamak istiyorlar. Azıcık ilerlesinler. Müzakere etsinler ama aynı yerde durmasınlar. İnşallah umduğum gibi olmazdır" ifadelerini kullandı. 
Ailelerden yapılan ortak açıklama sonrası şehit annesi ve çocuğu dağda olan anne birlikte barış güvercini uçurarak dualar etti.