20. yüzyılın en önemli siyaset felsefecilerinden Leo Strauss’un, siyaset biliminin olmazsa olmaz kitapları arasında yer alan Doğal Hak ve Tarih adlı kitabı, Ayrıntı Yayınları tarafından yeniden yayımlandı. Strauss’un II. Dünya Savaşı’nın bitmesind
Çağdaş siyaset felsefesinin köşe taşlarından biri olan Leo Strauss’un 1949’da, Soğuk
Savaş kutuplaşmasının şekillenmeye başladığı bir dönemde verdiği altı dersin
genişletilmiş versiyonundan oluşan Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla Ayrıntı
Yayınları’nın İnceleme Dizisi’nde yerini aldı.
Strauss bu klasik eserinde, doğal hak sorununu inceleyerek, Batı’nın ve Batı
düşüncesinin damgasını yemiş coğrafyaların kendilerini içinde buldukları entelektüel
krizin, tarihsicilik veya tarihsel yaklaşım yoluyla ortaya çıkan değer göreciliği ile karmaşık
bir şekilde bağlantılı olduğunu savunur. Bu siyasi krizler, yalnızca insanın insanlığa olan
inancını değil, aynı zamanda insanlığın varlığını yok etme potansiyeli taşır ve entelektüel,
ahlaki ve manevi bir krizle tamamen ilgisiz değildir.
Felsefe tarihi hakkında aynı zamanda felsefi bir araştırma olmayan hiçbir araştırma
yoktur şiarıyla hareket eden Strauss’un felsefi projesi büyük oranda modern öncesi
felsefeyi yeniden düşünme girişimi olsa da, bu yeniden değerlendirmenin itici gücü ve
Strauss’u en çok rahatsız eden felsefi problemler kesinlikle moderndir. Antik Yunan ve
Roma’nın “doğal hak” kavramlarını –doğanın rasyonel düzenine içkin adaleti– rehabilite
etmek yönündeki açık motivasyonuyla, onun görüşüne göre, yirminci yüzyıl siyasi
düşüncesini karakterize eden görecilik ve tarihselciliği çürütmek üzere, işe sosyal bilim
akademik disiplininin başlıca kurucularından biri olan Max Weber’in ve onun
pozitivizminin bir analiziyle başlar. Daha sonra, ona göre görüşleri belirli tarihsel
bağlamların ötesinde ahlaki, politik veya bilimsel standartların olmadığı iddiasındaki
tarihselci görecilikle sona eren Hobbes ile birlikte baş gösteren modern doğal hak
anlayışlarını Platon ile başlayan antik kavramlarla karşılaştırır ve Rousseau, Locke ve
Burke hakkında benzerine az rastlanan analizler sunar.
Murat Erşen’in dilimize çevirdiği Doğal Hak ve Tarih, yeni baskısıyla raflarda ve internet
satış sitelerinde!