Türk zırhlılarının gövde gösterisi yaptığı, SİHA’ların bomba yağdırdığı Libya’da, Hafter temizliği yapılıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin şerefli subayları tarafından eğitilen Libya ordusu, Türkiye’nin desteğiyle darbeci Hafter’i 55 günde dağılma aşamasına getirdi. Fransa, Rusya, BAE, Mısır, S. Arabistan ve Ürdün tarafından desteklenen darbeci Hafter güçleri, Libya’nın batısından atılırken, Doğu Libya’daki güçleri de teslim olmaya başladı. 2011 yılından bu yana meşru hükümeti devirmek için her türlü ihaneti sergileyen Hafter, Türkiye’nin devreye girmesi ile 21 bölgede hezimete uğratıldı.

Savaşın seyri nasıl değişti

27 Kasım 2019’daki Dolmabahçe Mutabakatı, Libya’daki dengeleri alt üst etti. Güvenlik ve İşbirliği Mutabakatının imzalandığı gün, başkentin yakınına kadar sokulmuş Hafter güçleri, mutabakat sonrası Türkiye’nin devreye girmesiyle ortadan kaldırıldı. Türk İHA ve SİHA’ların da katıldığı Libya operasyonunda zafere giden süreç ise şu şekilde gelişti:

-14 Nisan’da başlayan ilk operasyonda Subrata, Surman, Rikdalin, El Acilat, El Cemil ve Zilten meskun mahal ve bölgeleri ele geçirildi ve Trablus’tan Tunus’a kadar olan bölge kontrol altına aldı.

-18 Mayıs’ta stratejik öneme sahip Vatiyye Hava Üssü Hafter güçlerinden temizlendi.

-19 Mayıs’ta ise Vatiyye Askeri Üssü’nün güneyinde, Tunus sınırı yakınlarında yer alan Nalut vilayetine bağlı Bedr ve Tici beldelerini ele geçirildi.

-23 Mayıs’ta Hamza, Yermuk, Es-Savarih, El Nakliyye Askeri kamplarıyla, Salahaddin bölgesi kontrol altına alındı.

-03 Haziran’da Trablus Havaalanı, Kasr bin Gaşir, Ayn Zara, Vadi er-Rabî’ye girildi.

-05 Haziran’da Terhune, Beni Velid ve Urban kontrol altına alındı.

-06 Haziran’da Sirte’nin batısındaki Vişke beldesini Hafter milislerinden kurtarıldı.

-7 Haziran’da Sirte’nin batısında birçok noktada kontrol sağladı.

Ağar: Libya’da kızışma evresindeyiz

Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar ise Libya’daki son gelişmeler ile ilgili sosyal medyadan açıklama yaparak, “Hafter bitti demek için henüz erken. Çok uzun soluklu bir mücadelenin kızışan evresi içerisindeyiz. Hafter ateşkes istemeye başladı. Ateşkes aslında yeniden pozisyon almanın, güçlenmenin bir aracına dönüşmüş durumda. Libya’da gerçek anlamda ateşkesten bahsetmek mümkün değil” dedi. Ağar, şunları söyledi: “Hafter tutunabilmek için bir yerlerden destek almak zorunda. Bu da konvasyonel bir destek gibi görünüyor. Saha desteği ile yani paralı askerlerle bir yere kadar götürebildi.”

Başbuğ: Masadaki başarı sahaya yansıdı

Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, gazetemize yaptığı değerlendirmede, “Türkiye, sadece Libya’nın kaderini değiştirmekle kalmıyor. Bütün bir coğrafyanın yeniden şekillenmesine etki ediyor. Ocak ayında yapılan anlaşma, askeri danışmanlık ve ekipman desteği, Libya’daki dengeleri değiştirdi. Bu süreçten sonra Hafter sürekli kan kaybederken, Mehmetçik tarafından desteklenen Libya ordusu alan hakimiyeti kazandı. Masada edindiğimiz başarı, sahaya da yansıdı” ifadelerini kullandı. Çoşkun Başbuğ, “Libya hükümetinin kaybetmek üzere olduğu maçı, Türkiye, 6 ay gibi bir sürede çevirdi. Sirte’nin büyük bir bölümü işgalden kurtarıldı. Bu durumda Hafter’e iki seçenek kalıyor. Ya kaçmak ya da teslim olarak yaptıklarının hesabını verecek. Türkiye, Libya topraklarında oynanan oyunu görerek, darbeciler ile aynı masaya oturmadı. Suriye’de edindiğimiz tecrübe bize Libya’da güçlü kıldı” açıklamasında bulundu.