Vefat eden eşin ya da anne babanın emekli maaşını almak için kağıt üzerinde boşanmalar 2008'deki yasa değişikliğinin ardından hızla yaygınlaştı. Ülkemizdeki son durumu ve yasaların konuya bakışını uzmanına sorduk.
Emekli maaşı alırken vefat eden kişinin maaşı eşine veya çocuklarına dul veya yetim aylığı olarak bağlanabiliyor. Ancak maaş bağlanacak kişinin bazı koşulları sağlaması zorunlu. Bunların başında da bekar olmak geliyor. Yetim, öksüz veya dul aylığı alan kişi evlenirse aldığı maaş kesiliyor.
Ölen kişinin maaşını da alabilmek için birçok çift kağıt üzerinde boşanma yoluna başvuruyor. Çiftlerin evliliği hukuken sona eriyor ancak uygulamada devam ediyor. Halk arasında "muvazzalı boşanma" olarak da bilinen bu duruma hukukta "boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama" adı veriliyor.
Geçtiğimiz günlerde Yargıtay 10'uncu Dairesi'nin böyle bir olay üzerine verdiği karar da gündemi epey meşgul etti. Bursa'da yaşayan ve vefat eden eşinden maaş alan bir vatandaşın boşandığı ilk eşiyle birlikte yaşadığı gerekçesiyle kesilen maaşı Yargıtay'dan döndü.
Yargıtay, kadın ve erkeğin bir arada olduğu fotoğrafların sosyal medyada paylaşılmasının yeterli bir kanıt olmadığına hükmederken, görgü tanıklarının ifadelerinden ikametgah senetlerine, elektrik-su-telefon faturası gibi kayıtlardan, seçmen bilgilerine birçok belgeye bakılarak karar verilmesi gerektiğini bildirdi.
Peki;
Konuyla ilgili merak edilenleri İş ve Sosyal Güvenlik Uzmanı Kamil Çankaya, hurriyet.com.tr için yanıtladı.
Muvazaalı (danışıklı) boşanmanın nasıl bir hukuki boyutu var?
Mahkemelerce verilen kararlarda muvazaa söz konusu olamayacağından, muvazaalı boşanma yerine “boşanmadaki muvazaa” kavramının kullanılması yerinde olacaktır.
SGK’dan yetim maaşı alabilmek adına, eşler hukuken boşanmalarına rağmen, fiilen birlikte yaşamaya devam etmektedirler. Asıl niyetleri boşanmak, değil yetim maaşı almaktır. SGK da boşanmanın hileli bir işlem olup olmadığını araştırmaktadır.
Hileli işlem sonucu kurum zararı doğmaktadır. SGK, bu kurum zararının önüne geçmek amacıyla “eşlerin, boşandıkları eşle fiilen yaşayıp yaşamadığını” araştırmaktadır. Bu denetimin yasal dayanağı ise 5510 sayılı yasanın 56'ıncı maddesine dayanıyor. Buna göre eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir veya aylıkları kesilir, tespit tarihine kadar ödenmiş olan maaşlar ise yasanın 96'ncı maddesine göre tahsil edilir.
Bu ve benzer durumlarla ilgili Türkiye'de bir veri var mı? Bu şekilde maaş aldığı tespit edilen kaç kişi oldu?
2008’de verilen bu hakla birlikte boşanmalar artmış, o tarihte 2 yıl içinde yaklaşık 10 bin kişinin maaşının iptal talebi başlatılmıştır. Bugüne kadar ise yaklaşık 30 bin kişinin yetim dul maaşları incelemeye alınmıştır.
SGK bu kişileri nasıl tespit ediyor?
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullar, işsizlik gibi nedenlerle, yetim maaşı almak isteyen kız çocukları, eşleriyle boşanmakta, fakat birlikte yaşamaya devam etmektedirler.
SGK, incelemelerde, boşanma tarihi ile maaş talep tarihi arasında şayet bir yıldan az süre varsa, bağlanan maaş dosyalarının yüzde 10’u örnekleme usulü seçer ve “eşlerin, boşandıkları eş ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının” kontrollerini de denetmenlere yaptırır. Dosyası incelenmeyen geri kalan şanslı yüzde 90 yetimin ise usulüne uygun maaş aldığı varsayılır.