Gelik Beldesi'nde özel bir maden şirketine ait ocakta, gece yarısı gelen işçiler, ilk sahuru yerin 300 metre altında yaptı. Sahur vaktinin gelmesiyle çalışmaya ara veren işçiler, tahtalardan kurdukları yer sofrasının etrafında toplandı. İşçiler, işverinin verdiği yiyeceklerin yanında evlerinden getirdikleri domates, biber, salatalık, peynir, zeytin, karpuz, meyve suyu ve ekmeği, kömür karası içindeki elleriyle yedi. İşçiler, yemek ardından ölen maden şehitleri ve kazasız bir Ramazan ayı geçirmek için dua etti. 11 yıllık maden işçisi 37 yaşındaki 1 çocuk babası Halil Yılmaz, yerin metrelerce altında oruç tutmanın zor olduğunu ancak zamanla buna alıştıklarını söyledi. Madende çalışmaya başladığı yıllardan bu yana ocaklarda sahur yaptığını anlatan Yılmaz, şöyle dedi:

 

"Ailemiz de bizim gönlümüzde. Ama yapacak bir şey yok. Ekmek parası için çalışacağız. 10 yıldır madende sahur yapıyorum. Bunun tadı da ayrı oluyor. İşçi arkadaşlarımızla hep birlikte sofra kuruyoruz. İftara evde yetişiyoruz. Bizim gibi gündüz vardiyası da orucunu ocakta açıyor. Madencilik mesleği böyle. Onlarda bizim gibi ocakta sofralarını kurup oruç açtıktan sonra işlerine devam ediyorlar." 

 

Madencilerin birlik ve beraberliğinin yerin metrelerce altında aynı sofrayı paylaşmaktan geldiğini anlatan 7 yıllık madenci 32 yaşındaki Celil Keçibaş ise, şunları söyledi:

 

"Madende Ramazan geçirmek tabii biraz zor. Ama bizim mesleğimiz bu. Sonuçta ekmeğimizi kömürden çıkarıyoruz. Ailemizden ayrı olmak elbette üzüntü veriyor ama onlar da buna alıştı. Burada herkes evinden bir şey getirir. Ekmeği paylaşarak sahuru yaparız."

 

İşçiler, sahurun ardından oruca niyetlendikten sonra işlerinin başına döndü.