Tüketici Mahkemesi, satın aldıkları evler teslim edilmeyen çok sayıda kişiyi yakından ilgilendiren önemli bir karar verdi. Dumankaya İnşaat’tan 3 yıl önce aldığı ve teslim edilmeyen konut için, tüketicinin açtığı davada önemli bir karar imza atan mah
BİR biyoteknoloji şirketinde CEO’su olarak görev yapan Özge Göktekin, Dumankaya İnşaat San. AŞ’nin Esenyurt’taki bir projesinden ev almak istedi. Taraflar, 29 Mart 2015 günü sözleşme imzaladı. Dairenin bedeli 141 bin TL olarak kararlaştırıldı. Göktekin 34 bin 250 lirayı peşinat bedeli olarak şirkete ödedi. Göktekin, şirket ile konut projesi finansmanı anlaşması yapan bankadan da 105 bin 750 TL kredi çekti. Dumankaya’nın ödemesi tamamlanırken, Göktekin bankaya aylık ödemelerini yapmaya başladı. Noter huzurunda yapılan sözleşmeye göre dairenin teslim tarihi ise 31 Ağustos 2017 olarak kararlaştırıldı.
PROJE YARIM KALDI
Şirketi iki bloktan oluşan projenin temelini attı ve inşaat sürecine başlandı. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Dumankaya İnşaat’a, kayyum atandı; şirket TMSF yönetimine girdi. Göktekin, bankaya ödemelerini yapmasına karşın, bir süre sonra inşaata hiç bir ilerlemenin olmadığı anlaşıldı. Krediyi veren banka, geçen Eylül ayında, Göktekin’in yaptığı ödemeler için 6 aylık ‘dondurma’ kararı aldı. Taraflar bu durumu imza altına aldı. Göktekin, satın aldığı dairenin teslim edilemeyeceğini düşünerek dava açtı. İstanbul Anadolu 2. Tüketici Mahkemesi'nde geçen Aralık’ta açılan davada, Göktekin’in iki talebi vardı. Talepler, inşaat şirketi ile yapılan konut satış sözleşmesi ve banka ile yapılan kredi sözleşmesinin iptaline ilişkindi.
YAPILAN ÖDEMELER
Dumankaya İnşaat adına dosyaya sunulan savunmada “Davacının hak sahipliği sürüyor. Sözleşmenin feshi yoluna gidilmesi iyi niyet kurallarına aykırı” denildi. Davalı banka adına yapılan savunmada ise “Bankaya husumet yöneltilemez” denilerek, şirkete yapılan ödemeden sorumlu olmadıkları kaydedildi. Savunma dilekçesinde, bankanın ancak Göktekin’in ödediği 42 bin 362 liralık kısımdan sorumlu tutulabileceği kaydedildi.
Mahkeme, dosyayı bilirkişi heyetine gönderdi. Heyet, Göktekin’e toplamda, faizi ile birlikte 91.527 TL ödenmesi gerektiği kaydedildi. Mahkeme, tarafların savunma ve delillerini topladıktan sonra geçen 27 Eylül’de kararını verdi. Mahkeme, 81 bin 214 liranın Göktekin’e yasal faizi ile ödenmesine hükmetti. Mahkeme, yargılama masraflarını da davalıların üzerine bıraktı. Mahkeme gerekçeli kararında, Göktekin’in zamanında teslim edilmeden daire için, sözleşmeden dönmekten haklı olduğu kaydedildi.
ALMAN KONSORSİYUM TMSF İLE ANLAŞMIŞTI
TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 21 Haziran’da yaptığı toplantı ile Dumankaya ve Fi Yapı’nın yarım kalan 9 projesini Alman konsorsiyumun tamamlayacağını duyurmuştu. TMSF ile Alman Drees&Sommer, iştirakleri Eurabau ve CPB ile Flagman Capital’dan oluşan konsorsiyum 3 bini Dumankaya olmak üzere 8 bin 164 mağdur ailenin yarım kalan evlerini tamamlayacaktı. TMSF Başkanı Muhiddin Gülal, toplantıda her iki firmanın projelerinin tamamlanması için 1.3 milyar liralık kaynak gerektiğini belirterek büyük kısmı Macar Eximbank’tan olmak üzere yurtdışından 450 milyon Eurokredinin tahsil edildiğini, ilk etapta 125 milyon Euro’luk bölümünün kullanılacağını söylemişti.
KARAR BİNLERCE KİŞİYİ İLGİLENDİRİYOR
KARARI değerlendiren Av. Şenol Saltık, “Tüketici Mahkemesi kararında, darbe girişiminin ve inşaat sektöründeki yavaşlamanın mücbir sebep olamayacağı ve yüklenicinin taahhütleri yerine getirmek zorunda olduğuna hükmetti. Mahkeme, aksi takdirde tüketici tarafından ödenen bedelin tüketiciye iade etmek zorunda olduğa karar verdi. Bağlı kredi veren bankanın da iade yükümlülüğü konusunda, kredi tutarı kadar sorumluluğu olduğu mahkeme hüküm altına alındı. Karar benzer durumda olan binlerce kişiyi ilgilendiriyor” dedi.
GENEL TEAMÜLÜN DIŞINDA BİR KARAR
Gayrimenkul hukuku uzmanı Av. Resul Özmen ise, tüketici mahkemesinin kararına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı: ‘Mahkemenin kararının kabul görmüş
genel teamülün dışına çıkıldığına kuşku yok. Kararı değerlendirirken olayı iyi irdelemek gerekiyor. Tüketici sıfatıyla bağımsız bölümün alındığı proje, yüklenici firmanın banka ile anlaşmalı projesi ise mahkeme kararının haklılığı söz konusu olabilir. Ancak, yükleniciden alınan taşınmaz için bankadan normal yollardan kredi kullanılıyorsa bankanın sorumluluğunun doğmasının mer’i mevzuata göre söz konu olamayacağını belirtmek gerekir.
Şüphesiz çok sayıda insanı ilgilendiren bu karar için bir süre daha beklemek gerekiyor. Kullandırılan kredi normal bir tüketici kredisi ise Yargıtay’ın bu kararı bozacağını düşünüyorum. şayet banka ile yüklenicinin iş birliği ile başlatılan bir proje ise, ve yükleniciden o taşınmazın alınmasının ancak, yüklenicinin anlaşmalı olduğu davalı banka üzerinden kredi kullanılması ile mümkün olabiliyor ise mahkeme kararı doğru ve Yargıtay’ın da aynı hassasiyeti göstermesi muhtemel..."