Sırtını PKK’ya dayayan HDP’nin, her konuda Türkiye aleyhine yaptıkları açıklamaların benzerini tekrarlayarak sözde Ermeni soykırımını tanıma çağrısında bulunmalarına tepki sürüyor. Yeni Akit’e konuşan şehit yakını ve gazi STK’ları, “Yüce Meclisimizde
Milletin vergilerinden kesilen paralarla vekilleri Meclis’te maaş alan ve her seçimde milyonlarca lira ödenek alan HDP, her olayda olduğu gibi bir kez daha Türkiye’nin karşısında durarak sözde soykırımı tanıma ve yüzleşme çağrısı yaptı. Terör örgütü PKK’nın siyasi ayağı HDP’nin soykırım yalanını ABD’den önce sahiplenmesi ve bunu dile getirmesi sert tepkilere neden oldu. Akit’e konuşan STK temsilcileri ve kanaat önderlerleri HDP’ye sert tepki gösterdiler.
Meclis’in artık HDP’lilerden temizlenmesi çağrısı yapan Türkiye Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Orhan Kandemir, şunları dile getirdi: “Milletimizin verdiği vergilerle gazi meclisimizde maaş alanların 1915 olayları için ‘Soykırım’ ifadesini kullandığı bir yerde ABD başkanının o olaylar için ‘Soykırım’ demesine şaşırmamak lazım. ABD’ye tepki göstermeden önce gazi meclisimizdeki bu teröristleri artık temizlememiz lazım. Türkiye karşıtı her durumda, her olayda karşı cephede yer alan bu terör sözcüsü parti Türkiye Cumhuriyeti devletini her fırsatta karalamaya çalışıyor. Bu görmezden gelinemez, gelinmemeli.”
Anadolu Platformu Başkanı Turgay Aldemir de, şunları ifade etti: “HDP, PKK ve Amerika ortak bir ruh ikizi olduğunu milletimize bu isnad edilen iftira karşısında kendilerini açık etmişlerdir. Hep konuşulan bir şey vardı; bölgede Ermenilerin yarım kalan katliamları, soykırımlarını PKK terör örgütü devam ettiriyordu. 40 yıldır da Güneydoğu’daki Kürt vatandaşlarımızın, bölgedeki her kesimi 1915’te dış güçlerin kışkırtmasıyla ortaya konulan bu katliamları, köylerimizi yakarak, çocuklarımızı katlederek, insanlarımızı ibadet mekanlarında adeta soykırıma uğratarak yarım kalmış bu süreci devam ettiriyordu. HDP de tüm toplum kesimlerinin ‘terörle arana mesafe koy’ demesine rağmen bırakın terörle arasına mesafe koymayı, Ermenilerin buradaki yarım kalmış mücadelesini kendince soykırımının sözcülüğüne soyunmuş durumda. Bu durumu esefle kınıyoruz ama burada daha dikkat çekici olan Amerika ile aynı emelleri ortaya koymuş olmalarıdır. Bu da gösteriyor ki, önümüzdeki süreçte emperyalist odakların bu bölge üzerinde yeni hesapları var. Bunlara karşı da daha dikkatli ve daha uyanık olmamız lazım.”
Güneydoğu Kanaat Önderlerinden İbrahim Gökdemir ise, şu değerlendirmede bulundu: “Ben Müslüman bir Kürt olarak, ABD’nin başındaki zatın, ‘Türkiye, Ermenilere soykırım uygulamıştır’ sözüne hiç şaşırmadım. Çünkü cani, zalim ve katil olan bir devletten ve bir kişiden bunlar beklenirdi. Ancak bizi düşündüren, Kürtlerin temsilcisi ve partisi olduklarını iddia edip, daha önce Diyarbakır’da, Dersim’de ve Zilan’da yüzlerce Kürdü katleden CHP ile ittifak yapan HDP/PKK’nın, Doğu ve Güneydoğu’daki Kürtleri yakıp katleden, katil, dinsiz ve vicdansız olan Ermenilere sahip çıkması, gerçek yüzünü bir kez daha ortaya çıkarmıştır. HDP, Kürtlerin yanında hiçbir zaman olmadı. Bu hakikati son olarak sözde ‘Ermeni soykırımı’ tavrında da göstermiş oldu. 1915 Olaylarında Ermeni çetelerin uyguladıkları mezalimiyetler bölgenin insanı ile birlikte büyük ölçekte Kürtlere yönelikti.”
Türkiye’nin birçok yerinde STK’lar, ABD Başkanı Jeo Biden’ın 1915 olaylarını “soykırım” olarak nitelemesine tepki gösterdi... Van Sivil Dayanışma İnisiyatifi üyeleri (SDİ), 1915’te Ermeni çetelerince kentte katledilen 2 bin 500 Müslüman anısına oluşturulan Zeve Şehitliği’nde bir araya gelerek şehitler için dua etti, ABD ve Ermenistan aleyhine sloganlar attı. Grup adına konuşan Memur-Sen İl Başkanı Mehmet Ali Uca, şunları dile getirdi, “Soykırım, ABD açısından kuruluşundan bugüne kendi ülkesinde ve dünyanın birçok bölgesinde icra etmekten imtina etmediği uzmanlık alanıdır. Soykırım yoluyla işgale, sömürü yoluyla kaynakları ele geçirmeye dair emperyalist politikalarla hareket eden ABD, Vietnam’da, Afganistan’da, Filistin’de, Irak’ta, Suriye’de doğrudan ve vekalet verdiklerinin eliyle dünyanın birçok ülkesinde kan dökmüş ve can almıştır. Ülke coğrafyasının yerleşik yerlilerine yönelik kapsamlı soykırım, siyahi vatandaşlarının insan onuruna yönelik saldırılar ve kültürel soykırım da dahil olmak üzere kuruluş sermayesi ‘soykırım’ olan ABD’nin de, Başkanının da 1915’e dair konuşma hakkı yoktur. Alınan bu kararların insanların acısını paylaşmaktan ziyade Türkiye’ye karşı koz olarak kullanılmak istendiği açıktır.” Türkiye’nin her bölgesinde birçok kent ve köyün Yunanlılar, Fransızlar, İngilizler ve özellikle Ermenilerin yaptığı katliamların izlerini taşıdığını vurgulayan Uca, Ermenilerin; Erzincan, Erzurum, Muş, Sivas, Bitlis, Diyarbakır ve Van’da 1910 ila 1922 yılları arasında 523 bin kişiyi katlettiğini unutmadıklarını ifade etti. Sivas, Erzurum, Ağrı, Muş, Hakkari, Ardahan’da da tepkiler vardı.