015 yılı bütçe görüşmeleri Meclis Genel Kurulu'nda başladı. Başbakan Davutoğlu'nun konuşması sırasında söylediği "Mısır bizim kadim dostumuz. Bizim darbecilerle problemimiz var. Sizle de problemimiz var çünkü siz de da
Başbakan Davutoğlu'nun sözleri üzerine iktidar ve muhalefet sıraları hareketlendi. Meclis Başkanı Cemil Çiçek tansiyonu düşürmeye çalıştı.
İşte Davutoğlu'nun konuşmalarından satırbaşları:
Türkiye birbiriyle kenetlenmiş bir millete sahiptir. Bir medeniyeti savunmak için omuz verdiler. Türkiye Cumhuriyeti köklü bir devlettir. Ne oldu da biz bu kadim milletin son medeniyetini kaybettik. Maalesef bu aidiyet bilincini kıranlar oldu. Halaskar-i Zabitan gibi kurumlar vardı. Duyun-u Umumiye geldi. 20 yüzyıla girerken devletimizin Ak Parti öncesi durumuna bakalım. Devlet-millet aidiyet bağı çökmüştü. Başörtülü kızlar aşağılanıyorlardı. Duyun-u Umumiye memunu gelir karşısına bakanlar ceket iliklerdi. İş dünyası başbakanın ne dediğine bakmazdı. İstanbul Lisesi'nde her Duyun-u Umumiye Kasası'nı gördüğümde Allah millete bir daha yaşatmasın derdim. Bakanların ithal olarak geldiği milli iradenin kalktığı bir dönem yaşadık. Bunun uluslararası boyutları da oldu. Biz iktidara geldiğimizde Türkiye 26'ıncı büyük ekonomiydi.
Siyaset üzerindeki bütün vesayet odaklarını; ister darbe geleneğinden gelen, isterse postmodern ya da başka adlarla paralel yapılarla gelen bütün vesayet odaklarını kaldırdık, kaldırmaya kararlıyız. Bir daha gücünü milletten alan ve bu TBMM'de temsil edilen milli iradenin yerine kimse başka bir güç ikame edemeyecek
"ÇÜNKÜ SİZ DE DARBECİSİNİZ"
Mısır bizim kadim dostumuz. Bizim darbecilerle problemimiz var. Sizle de problemimiz var çünkü siz de darbecisiniz.
Başbakan Davutuoğlu'nun bu sözlerinin ardından muhalefet sıraları karıştı. CHP 'li vekiller ayağa kalkarak Davutoğlu'nun sözlerini protesto etti. Meclis Başkanı Cemil Çiçek araya girerek tansiyonu düşürmeye çalıştı.
Davutoğlu, daha sonra konuşmasına devam etti. Davutoğlu, " Siz dönüp bana 'Mısır halkıyla kavgalısınız' dediniz, 'bizi Mısır halkıyla düşman yaptınız' dediniz. Ben de sizi darbe döneminde Mısır'a heyet göndermekle suçluyorum. Siz bu ülkenin cumhurbaşkanına hakaret edeceksiniz ama en ufak bir eleştiride tepki göstereceksiniz" dedi.
“Siz bundan alındınız sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi. Sakin bir şekilde dinleceyekseniz niçin bu kadar sert bir ifade kullandım biliyor musunuz, biraz empati yapmakta fayda var. Siz şöyle döndünüz ve ben başta olmak üzere bütün bakanlar kuruluna 'tabii sizin çocuklarınızın çocuklarınızın iş sorunu yok', haksız şekilde istihdam edildiklerini söylediniz. Bakın size bir belge göstereceğim. Bakın o yıllarda Sayın kılıçdaroğlu o dönem müsteşar yardımcısı. Kılıçdaroğlu'nun oğlu 14 yaşında. 1 Mart 1997. SGK'da bir düzenleme yapılıyor ve çocuğu okuldayken işe giriş çıkışı yapılıyor. Şimdi bunu açıklayın. Kızınız Azime Aslı Kılıçdaroğlu. O dönemde 19 yaşında sadece başlamak için işe giriş çıkışı yapılıyor. Zeynep Kılıçdaroğlu. Kendilerinden çok özür diliyorum ama onların suçu yok. Sizin suçunuz.”
Sayın Kılıçdaroğlu bu dosyayı size yollarım. Eğer siyasete seviye getireceksek ailelerimizi bunun dışında tutalım. Ama dönüp hükümete böyle eleştiriler getiremezsiniz.
“Bizim cumhurbaşkanımızla ilişkimiz siyasetle başlamamıştır, siyasetle bitmez, ölümle de bitmez. Biz söz verdik mi mezara kadardır mezara. Bir kere yenilgiyi hazmedemediniz bunu kabul edin. Tabii sessiz sakin kalacağımızı zannettiniz değil mi? Susmayız. Soru soran cevabını alır. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili neden açıklama yapmadınız dendi. 6 Kasım tarihinde Başbakanlığa talimat verdim, uzun bir açıklama yapıldı. Özeti iyi çalışın, seçimleri kazanın, 5 sene sonra gidin oraya siz oturun. Bunun için cumhurbaşkanlığını tartışma konusu yapmaya gerek yok.”