Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 20 ülkeden gelen 50 yabancı gazeteciye FETÖ’nün 15 Temmuz gecesi yaptığı hain darbe girişimi hakkında bilgi verdi.
15 Temmuz gecesinde yaşananları yerinde inceleme fırsatı elde eden yabancı gazetecilerin son durağı Ankara Büyükşehir Belediyesi oldu. Konferans salonunda Başkan Melih Gökçek ile tanışma fırsatı elde eden yabancı gazeteciler, Gökçek'in 15 Temmuz darbe kalkışması ve nedenlerine ilişkin sunumunu ilgiyle izledi. Başkan Gökçek'in sinevizyon eşliğinde gerçekleştirdiği sunumda o gece yaşananlar, tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildi.
Sunumu öncesinde Zaman Gazetesi'nin 5 Ekim 2015 tarihinde yayınlanan uçaktan kentin görüntülendiği “Sükutun Çığlığı- Gülen Bebek” reklam filmini de izlettiren Başkan Gökçek, “Zaman Gazetesi'nin bu reklamı, 15 Temmuz tarihinden tam 9 ay 10 gün önce televizyonda yayınlanmış. Yani Zaman Gazetesi 9 ay 10 gün önce bu darbenin şifrelerini Türkiye'ye bu reklamla verdi” dedi.
Daha sonra sinevizyondan video ve fotoğraflar eşliğinde F-16'lardan Özel Harekat, TBMM, Emniyet ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne atılan bombalar, askeri helikopterlerce taranan sivil insanlar, tankların ezdiği araçlar ve insanlar ekranlara yansıtıldı.
“DÜNYADA EŞİNİ BENZERİNİ GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olarak darbe kalkışmasının başladığı andan itibaren Twitter ve Beyaz TV'den darbeye karşı vatandaşları sokaklara çıkmaya çağırdığını belirten Başkan Gökçek, “İlk olarak saat 23.07'de 6 tane üst üste tweet attım. 600-800 bin arası tıklanma aldı bunlar ve vatandaşları sokağa davet ettik. Bu, darbeye karşı yapılan ilk teşebbüstür. Saat 23.24'te de televizyondan vatandaşları sokaklara çağırdım” dedi.
Yüz binlerce, milyonlarca insanın sokağa dökülüp demokrasisine ve ülkesine sahip çıktığını kaydeden Gökçek, “Bu, inanılmaz bir şeydi. Dünyada bunun eşini görmek mümkün değildi. Onun için milletimizle gurur duyuyoruz” diye konuştu.
Başkan Gökçek, Büyükşehir'in kamyon, kepçe ve otobüslerinin adeta “tanksavar” işlevi gördüğünü de kaydederek, tüm bu görüntülerin yabancı konuklara verileceğini söyledi. Her gazetecinin kendi ülkesinde bu yaşananları anlatmasını isteyen Başkan Gökçek, bu darbe kalkışmasını yapan örgütün liderinin de Fethullah Gülen olduğunu kaydederek, bu kişinin halen Pelsilvanya'da yaşadığını ifade etti. Bütün dünya demokrasiyle ilerlesin denilirken, bütün dünyada demokrasi örnek gösterilirken, darbenin savunulmuş olmasını anlamanın kesinlikle mümkün olmadığını vurgulayan Gökçek, “Recep Tayyip Erdoğan'ı sevmeyebilirsiniz, ama o seçimle geldi. Yine demokratik yollarla düşürebiliyorsanız düşürün. Dünyada hangi ülke böyle bir olayı destekliyorsa yanlış yapıyordur” sözleriyle sunumunu tamamladı.
“ALMANYA’YI DOSTUMUZ GİBİ GÖRÜRDÜM”
Sunumun ardından yabancı gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başkan Melih Gökçek, Avrupa ülkeleri ve Amerika'nın darbe kalkışmasına karşı tepkilerinin cılız kaldığını söylemesi üzerine bir gazetecinin “Mesela Almanya Başbakanı Angela Merkel ile bir görüşme fırsatınız olsa, darbeyle ilgili söyleyeceğiniz ilk sözünüz ne olurdu?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Ben de Alman sevgisiyle büyümüş birisiyim. Alman Milli Takımı'nı tutardım gençliğimde. Yani Almanya'yı bir nevi ikinci bir komşumuz gibi görürdüm, dostumuz gibi görürdüm. Halen de görmek istiyoruz. 'Biz sizi dost olarak görürken, siz kalkıp Türkiye'de bir darbe olmasını nasıl isteyebilirsiniz' derdim.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'nın Köln kentinde toplanan Türk vatandaşlarına telekonferans sistemiyle bağlanmasına izin vermeyen Alman mahkemelerine ilişkin görüşleri de sorulan Başkan Gökçek, şöyle konuştu:
“Bunun için 'bizim iç meselemiz' dediler. Almanya'nın iç meselesine karışmak için orada Sayın Cumhurbaşkanımız konuşmak istemedi. Bu doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye'de olan bir olayı Almanya'daki hemşehrilerimize anlatmak için konuşmak istedi. Almanya'nın buradaki en büyük hatası, başka ülkelere mitingler yapıldığı zaman telekonferans hakkı verirken, Türkiye'ye vermemeleri oldu. Bu çok büyük yanlış. Demokrasiyle yönetildiğini iddia eden bir ülkenin kesinlikle böyle bir davranış içerisinde olmaması lazım.”
“BİR TEK MEKKE BELEDİYE BAŞKANI TELEFON AÇTI”
Türkiye'nin Almanya'dan da, İngiltere'den de, Fransa'dan da, Amerika'dan da çok daha fazla demokrat olduğunu vurgulayan Gökçek, “Fikirlerimiz uyuşmuyor, dünya görüşlerimiz ayrı ama dünyadaki gelişmeler aynı olduğu için biz demokratlığı bırakmıyoruz. Almanya'nın yaptığını tasvip etmek kesinlikle mümkün değil” açıklamasında bulundu.
Kendisine yurt dışından herhangi bir “geçmiş olsun” temennisinde bulunan olup olmadığı da sorulan Başkan Gökçek, “Eskiden bir olay olduğu zaman birçok belediye başkanından geçmiş olsun telgrafları veya mailleri alırdım. Bunda almadım. Bir tek Mekke Belediye Başkanı bizzat telefon açtı” dedi.
“BUNU GERİZEKALI BİLE SÖYLEMEZ”
FETÖ lideri Fethullah Gülen'in yaşanan darbe kalkışmasını “tiyatro” olarak nitelendirmesi de hatırlatılan Başkan Gökçek, “Öyle bir tiyatro ki, Sayın Cumhurbaşkanımız, TBMM'nin, Türkiye'nin İstihbarat Teşkilatı'nın, Özel Kuvvetler binasının, Genelkurmay'ın önünün bombalanmasını emretti. Bir de bunların üstüne Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin bombalanmasını emretti. Böyle bir aptalca ifade olabilir mi? Bunu bir gerizekalı bile söylemez” diye konuştu.
Hain darbe kalkışmasının ardından bir anda çok sayıda kişinin yakalanmasını eleştirenlere de Başkan Gökçek, bu hazırlığın 3 yıldır sürdüğünü, ancak askeri idareye müdahale şanslarının olmaması nedeniyle sonuçlandırılamadığını belirterek, darbe kalkışmasının ardından ilan edilen OHAL ile birlikte gerekli müdahalenin yapılabildiğini söyledi.
“237 ŞEHİT VERMİŞİZ, HİÇ Mİ İSYAN OLMAZ?”
ABD'nin FETÖ'yü kesinlikle Türkiye'ye iade etmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Gökçek, bir başka yabancı gazetenin sorusunu da cevaplandırırken şunları söyledi:
“Kınamaların cılız olmasını şöyle anlıyoruz; ifadeler çok sert değildi. Dünyadaki pek çok ülkenin göstermiş olduğu bu tablo çok net. Örneğin Fransa'da böyle bir olaya kalkıştığınızda bizim Başbakanımız Fransa'daki yürüyüşe katıldı. Belki bizdeki yürüyüşe katılmaz da şehitlerin cenazelerine onların temsilcileri, büyükelçiler katılabilirdi. Ayrıca yaptıkları kınamaların on katı şekilde içeri alınan kişilere işkence yapılmasından endişe duyulmasından bahsedilmesiyle geçiyor. Böyle bir şey yok. Türkiye'de işkence yok. Siz bu kadar endişe üzerinde duruyorsunuz da biz 237 şehit vermişiz, insan öldürülmüş, bunlara karşı hiç mi isyan olmaz?”
“İKİNCİ BİR DARBE GİRİŞİMİ OLABİLİR”
“Türkiye'de yeni bir darbe yaşanır mı?” sorusuna da Başkan Gökçek, “Şimdi değişik istihbaratlar var. Nasıl bir durum içerisinde olduklarını aşağı yukarı bilebiliyoruz” yanıtını verdi. Gökçek şöyle devam etti:
“Bunu ilk defa açıklıyoruz; özellikle PKK ve IŞİD'den bazı güçler tarafından Türkiye'ye sızmalar yapılacak. Türkiye'nin pek çok vilayetinde aynı anda olaylar çıkaracaklar. Polis bunlarla uğraşırken, FETÖ'cülerin kalıntıları yeniden bir darbe girişiminde bulunacaklar. Amaçlarının bu olduğunu duyuyoruz. Ve bu yeni darbe girişiminin de bazı ülkeler tarafından destekleneceği ifade ediliyor. Ülkemiz de, milletimiz de bu işe karşı başarıyla çıkar. Bunda da başarılı olamazlarsa, ikinci defa yanlış içerisine girecekler, onlar da suikastlara başlayacaklar. Türkiye'de suikastlar duyacaksınız. İlk etapta 8 kişi var. Ondan sonra da çatışmalar var. Bu tür hazırlıkların olduğunu duyuyoruz.”
8 kişilik suikast listesindeki isimler de sorulan Başkan Gökçek, “Biri benim. Gerisi de bende kalsın” diye cevaplandırdı.
İHA