7 Haziran seçimleri ileride bir ‘ittifaklar’ seçimi olarak anılabilir. 13 yıldır her seçimden tek başına iktidar kuracak bir oya ulaşarak çıkmayı başaran AK Parti ’nin sağın en büyük partisi olarak tek başına yarattığı güçlü ittifakın ilk kez bu kadar açık şekilde kamuoyuna yansıyan iç gerilimi hükümete yakın yazarlar tarafından bile ‘muhtemel bir sarsıntıya işaret’ olarak değerlendiriliyor.

CHP önseçimlerle parti içi birliğini güçlendirmeye çalışırken geçmişte sağın ve solun farklı adreslerinde siyaset yapmış önemli isimlere listelerinde yer açmaya çalışıyor. HDP de birlikte çalışabileceği parti ve kitle örgütleriyle güçlü bir ittifak yaratmak için adımlar atmaya devam ediyor.

Ancak 7 Haziran seçimlerinin belki de en çok merak edilen birliği AK Parti’nin sağdaki yıllardır süregelen hegemonyasını kırma iddiasıyla bir MHP -BBP-SP ittifakının ortaya çıkıp çıkmayacağı… Hem Genel Başkan Devlet Bahçeli hem de partinin diğer genel merkez yöneticileri böyle bir ‘ittifak’ olamayacağını ancak listelerinde kendileri ile çalışmak isteyen farklı isimlere yer verebileceklerini söylüyor. Fakat bu ‘kesin’ açıklamalara rağmen SP ve BBP’den giderek daha ılımlı mesajlar geliyor. Hem de 1991 Genel Seçimleri'ndeki Milliyetçi Çalışma Partisi (MÇP), Islahatçı Demokrasi Partisi (IDP) ve Refah Partisi (RP) arasında yapılan ve 'Kutsal İttifak'a atıf yapılarak... Görüşlerine başvurduğumuz Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

Saadet Partisi, MHP ve BBP ile bir ittifaka nasıl bakıyor?

Bu soruya yanıt vermeden önce Türkiye’de son dönemde yaşanan olayları, siyasetin tıkanmışlığını, ülkenin ve bölgemizin geldiği noktayı hatırlatmak isterim. Tüm bunlar 7 Haziran seçimlerine çok büyük önem kazandırdı. Elbette her seçim önemlidir ama bu seçimin daha hayati bir önem taşıdığını görebiliyoruz. Biz de ülkenin bir huzura kavuşması için, elbette ülke menfaatlerini parti menfaatlerinin önünde tutuyoruz. Bu çerçevede de seçimler için bir birlik sağlamak üzere meclis içi ve dışı partilerle görüşmeler yürütüyoruz. Ancak bunu ‘ittifak’ değil ‘iktidar’ olacak bir hareket olarak değerlendiriyoruz.

Siz parti ismi vermiyorsunuz ancak böyle bir birlikte sürekli adı geçen MHP, sürekli ‘bir ittifaka yanaşmayacağını’ açıklıyor ancak ‘dışarıdan’ gelecek isimlere de kapıları kapatmıyor. Siz bu açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zaten Siyasi Partiler Kanunu da açık bir seçim ittifakına izin vermiyor. Ancak biz geçmişte bir Milliyetçi Çalışma Partisi, Islahatçı Demokrasi Partisi ve Refah Partisi birliği de yaşadık. O zaman da tüm partilerin adayları Refah Partisi listelerinde yer almıştı. Biz şu anda Saadet partisi olarak tek başımıza girecek şekilde hazırlanıyor,  bütün aday tespitlerimizi yapıyoruz ama ülkedeki tıkanmışlığı aşmamız gerektiğini de hep göz önünde bulunduruyoruz. 

Milliyetçi kimlikleri ile öne çıkan MHP ve BBP ile bir ittifak sizin geçmişten bugüne iyi sonuçlar aldığınız doğu ve güneydoğudaki belli merkezlerde seçmeninizi nasıl etkiler? Bir olumsuzluk ortaya çıkar mı?

Her ittifakın bir artısı bir eksisi vardır. Biz de bu görüşmelerimizi tüm teşkilatlarımızın il ilçe örgütlerimizin görüşlerini alarak yapıyoruz. Sonuçta da buna göre de bir karar vereceğiz 

Peki ne zaman verilecek bu karar?

Bugün ip koptu dersiniz ama yarın yeni iplikler oluşur. O yüzden 7 Nisan’da milletvekili aday listeleri teslim edilene kadar bu konuda bir netlik olmaz.

BBP’DE DE İBRE İTTİFAKI GÖSTERİYOR

Bir ittifak için BBP’de ortaya çıkan eğilim de Saadet Partisi’ne yakın. ‘Ülkenin içinde bulunduğu durum’ nedeniyle bir ittifakın oluşması yönünde hem parti tabanından hem de partiye yakın çevrelerden ‘yoğun talep’ olduğu belirtiliyor. BBP’li yetkililer de tıpkı SP’de olduğu gibi parti isimleri vererek konuşmayı pek tercih etmiyor ancak ‘meclis içi ve dışı’ partilerle bir işbirliği için ‘resmi olmayan’ görüşmelerin sürdüğünü gizlemiyorlar.