Vatandaşların sırtına türlü yüklerle binen ve yatırım, üretim, istihdam ile ihracatın önündeki en büyük engel olan faizden çok büyük paralar kaldıran bazı bankaların Türkiye için hayati öneme sahip savunma sanayi için destek olmak yerine köstek olduğ
Türkiye'nin ekonomik kriz sürecinden çıkması için attığı onca adıma rağmen, özellikle faiz kırbacıyla vatandaşların omuzundan inmeyen bankaların üretime, yatırım ve istihdama engel olmasıyla ilgili yeni bir iddia ortaya atıldı.
Son yıllarda attığı adımlarla adeta parmak ısırtan Türk sanayisi, bu alanda sadece ülkemizin güvenlik ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, muadillerinin çok daha ötesinde işlere imza atarak tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başarı.
Yılın ilk 5 ayında savunma sanayii yüzde 37 ile ihracatını en fazla artıran sektör oldu. Bu dönemde sektör ihracatı 1 milyar 74 milyon 424 bin dolara ulaşarak rekor kırdı.
Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, 2019 yılına ilişkin hedeflere dair önemli mesajlar vermiş ve "Bu konuda gerçekten çok büyük sabır gerekiyor. Hedefimizi bu sene için 3 milyar doların üzerine koymak istiyoruz." ifadesini kullanmıştı.
Bilindiği üzere Türkiye; Güney Amerika, Afrika, Uzak Doğu, Orta Asya, Doğu Avrupa ve ABD de dahil olmak üzere pek çok bölge ve ülkeye silah ihraç ediyor.
Yabancılara satılan savunma sanayi ürünlerinde kamu kuruluşları kadar bu alanda faaliyet gösteren özel şirketler de yer alıyor. Çok sayıda yerli savunma şirketi, ürettikleri araç ve sistemleri yabancılara satarak, ülkeye oldukça yüksek bir döviz girdisi sağlıyor.
Böylesine önemli bir işe imza atan Türk firmalarının son dönemlerde ülkemizde faaliyet gösteren özel sermayeli bankalarla ciddi sıkıntılar yaşadı öğrenildi.
Bankaların, savunma sanayisindeki Türk firmaların işlemlerinde oldukça zorlayıcı adımlar attığı kaydedildi.
Söz konusu bankaların, "Savunma sanayisine verilen desteği etik bulmuyoruz" bahanesiyle savunma sanayi firmalarına teminat mektubu vermedikleri belirtildi.
Hatta bazı Avrupalı bankaların, Türkiye'de yaptıkları ortaklık protokollerinde "Savunma sanayine iş yapan firmaların kredi talepleri ancak yönetim kurulu kararı ile olacaktır" şeklinde şerh düştükleri ortaya çıktı.