Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Doğan Bekin, Suriye'deki son gelişmeleri ve bölgesel güçlerin stratejilerini CGTN Türk’e anlattı. Bekin, yaptığı değerlendirmelerde özellikle İsrail’in bölge ve Suriye’deki tarihsel planlarına dikkat çekti.
Türk medyasının yaklaşımını eleştiren Bekin, “Zafer kazanıldığını sanmak tehlikeli bir yaklaşım” değerlendirmesinde bulundu. Doğan Bekin, İsrail’in, Gazze’deki vahşet ve Lübnan’daki Hizbullah unsurlarını zayıflatma yönündeki eylemleri ile başlayan bu sürecin, aslında çok daha geniş bir planın parçası olduğunu belirtti. Bekin, hükümetin, Suriye’de yaşanacak gelişmelerden aylar öncesinden haberdar olduğunu söyledi.
Bekin, Suriye’deki mevcut durumun, İsrail’in, Gazze’deki vahşet ve Lübnan’daki Hizbullah unsurlarını zayıflatma yönündeki eylemleri ile başlayan bu sürecin, aslında çok daha geniş bir planın parçası olduğunu belirtti. Suriye’ye yönelik saldırıların uzun zamandır devam ettiğini hatırlatan Bekin, bu sürecin 6 ay öncesinden belli olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda bilgilendirildiğini iddia etti.
Bekin, Orta Doğu’da yeni sınırların oluşturulmasına dair uzun vadeli planların, özellikle Suriye, Irak ve Türkiye gibi ülkelerin bölünmesini hedeflediğini belirtti. Bu planların kısmen hayata geçirildiğini, Lübnan ve Irak’ta mezhep temelli anayasal düzenlemelerle gördüklerini ifade etti. Suriye’de de benzer bir senaryonun yaşanabileceğini söyleyen Bekin, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü savunarak, İsrail’in ise bölünmüş bir Suriye istediğini belirtti. İsrail İran'ın Lübnan'a ulaşım yolunu kestiğini belirten Bekin, durumun doğrudan Filistin ve Lübnan’ı etkileyeceğini söyledi.
Bekin, Suriye’deki gelişmelerin sadece diplomasiyle sonlanamayacağını, sahaya inen unsurların etkisinin büyük olduğunu belirtti. Suriye’de bir zafer havası yaratılmasının tehlikeli olduğunu, bölgedeki boşluğun nasıl doldurulacağı konusunda dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. Bekin, Türkiye’nin de bu süreçte sağlam adımlar atması gerektiğini belirtti. Suriye’deki durumu Türkiye’ye etkilerini engellemek için ulusal bir konsensüs gerektiğini söyleyen Bekin, geçmişte Erbakan ve Ecevit’in Kıbrıs Barış Harekatı’nda benzer bir uzlaşı sağladığını hatırlatarak, böyle bir uzlaşının Suriye için de gerekli olduğunu belirtti.
Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar konusuna da değinen Bekin, Türkiye’deki 3 milyon resmi Suriyeli mülteci sayısının çok daha fazla olduğuna dikkat çekti. Bekin, Suriye’nin yeniden inşası için ciddi bir altyapı eksikliği olduğunu ve mültecilerin geri dönüşünün çok kolay olmayacağını söyledi.
Bekin, Türkiye’nin dış politikada yalnızca iç politik hesaplarla hareket etmemesi gerektiğini vurgularken, “Dış politikada ebedi dostluklar ve ebedi düşmanlıklar yoktur, çıkarlar ön plandadır” dedi.