Karabük’te yaşayan Gülşah ve Onur Yıldırım çiftinin ikizleri henüz 33 haftalıkken 24 Eylül’de dünyaya geldi. Yapılan tetkiklerde ikizlerden Mustafa Reşat’ın doğumsal kalp hastalığı olduğu anlaşıldı. 1 kilo 800 gram olarak dünyaya gelen talihsiz bebeğin yaşaması için mucize gerekiyordu. Sağlık Bakanlığı’na ait hava ambulansı, henüz ismi bile konulmamış 5 günlük bebeği Karabük’ten İstanbul Acıbadem Bakırköy Hastanesi’ne ulaştırdı.

Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş ve Doç. Dr. Ahmet Arnaz, Mustafa Reşat’ın hayata tutunabilmesi için ameliyat edilmesini kararlaştırdı. Operasyonun başarılı olabilmesi için bebeğin 2 kilogramın üzerine çıkması beklendi. Birkaç haftalık tedavi sonrası 2 kilo 100 grama ağırlığa ulaşan Mustafa Reşat bebek, 15 Ekim günü ameliyata alındı. Minik bebeğin kalbinden çıkan ters damarlar, gerektiği şekilde yerleştirilirken, 5 saatlik kritik ameliyatta minik Mustafa Reşat’ın kalbi ve akciğerleri de yaklaşık 1.5 saat durduruldu.

‘Ağlama lüksüm yoktu’

Anne Gülşah Yıldırım hastaneden taburcu edilen oğlunun sağlığına kavuşmasını bir mucize olarak tanımlayarak şunları söyledi: “Ağlama lüksüm yoktu, çünkü bebeklerimin benim sütüme ihtiyaçları vardı ve ben Mustafa Reşat İstanbul’a sevk edilinceye kadar onları hep emzirdim. Mustafa Reşat, İstanbul’a babasıyla gitti, ben de bu sürede hastanede kalan diğer bebeğimizi emzirmeye devam ettim. Zor bir süreçti. Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve hekimlerimizin başarılı ameliyatıyla oğlumuz sağlığına kavuştu.”

Baba Onur Yıldırım ise duygularını şöyle ifade etti: “Mustafa Reşat bebeğimizi tam 41 günlükken 41 kere maşallah diyerek evimize götürüyoruz. Emeği geçen herkese minnettarız.”

‘Ameliyat çok riskliydi’

Prof. Dr. Yalçınbaş operasyona ilişkin şunları söyledi: “Bu tür önemli doğumsal kalp ameliyatları, kalp-akciğer makinesi dediğimiz bir makine ile yapılıyor. Çünkü kalbi ve akciğerleri kalpteki düzeltmeyi yapabilmek için bir süre durdurmamız gerekiyor. Ayrıca cerrahın, anestezi uzmanlarının, kalp, akciğer makinesini kullanan perfüzyonist dediğimiz uzman ve hemşirelerin deneyimli ve uyumlu bir işbirliği içinde olması şart. Aksi halde ameliyat iyi geçse bile hastanın yoğun bakımda kaybedilme ihtimali söz konusu. Bebeğimiz hem prematüre, hem düşük ağırlıklı olduğu için ameliyat çok riskliydi. Ancak operasyonu başarıyla gerçekleştirdik.Sağlık Bakanlığı’mızın ülkemize kazandırdığı hava ulaşımı imkanı çok önemli. Biz de bu sayede kritik ameliyatları zamanında yapabiliyoruz. Mustafa Reşat bebeğimiz de hızlı hareket edilmesi sayesinde yaşamsal risk taşıyan hastalığından kurtuldu ve sağlığına kavuştu. Artık diğer normal çocuklar gibi koşup oynayabilecek.”