Münevver Karabulut, 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından vahşice katledilmişti.

Fatih Altaylı’nın YouTube programına konuk olan Münevver Karabulut'un aile avukatı Rezan Epözdemir, şoke eden iddialarda bulundu.

Cem Garipoğlu’nun ailesinin Cezayir göçmeni Yahudi kökenli bir aile olduğunu ifade eden Epözdemir, Münevver Karabulut cinayetinin aslında bir ayin olabileceğini ifade etti.

‘YAHUDİ MAYASIZ AYİNİ’ İDDİASI

Epözdemir, “Yahudi Mayasız Ayini’ne göre 18 yaşına gelmiş bir erkeğin bakire bir kızı öldürerek rüştünü ispat etmesi gerekiyor” diyerek cinayetin aslında bir ayin olabileceği ihtimalini gündeme getirdi.

Epözdemir'in açıklamaları şu şekilde:

"Cem Garipoğlu'nun intihar haberi geldi. 3 gün sonra ben anne ve babayı aldım, Silivri Savcılığına gittik. Savcı, 'Ben bu olayı öğrenciyken de takip ediyordum, çok üzülmüştüm' dedi. Dosyayı açtı. 'Ben koğuşun içini çektim' dedi, fotoğrafları gösterdi. 'Bununla yetinmedim, tırnaklarından DNA örneği aldım. Garipoğlu ailesinden de aldım. Bunlarla eşleştirme yaptım. Bu da raporu' dedi. Dışarı çıktık, Karabulut ailesi 'Cem Garipoğlu'nun öldüğüne kanaat getirdik' dediler.

“AİLE KANLI KANEPENİN ÜZERİNDE FOTOĞRAF VERDİ”

Evin içindeki kanlı kanepe var ya... Aile, o kanepe üzerinde gülerek fotoğraf verdi. O görüntüden sonra Süreyya bey, 'Ben Cem'in öldüğüne inanmıyorum' diye röportaj vermiş. Süreyya beyle görüştüm, 'Mezarın açılmasını istiyorum' dedi.

Münevver'in annesi ve kardeşinden mezar açılsın isteği gelmedi. Diyelim ki, mezar açıldı ve Cem Garipoğlu çıktı. Bugün 'Ölen Cem değil' diyen sosyal medya kullanıcıları, mezar açılınca 'Hâlâ kızınızın kanından nemalanıyorsun. Acaba paran mı bitti. Şov yapmayın' diyecekler. Baba istedi, çünkü o sonrasını hiç düşünmüyor.

Bir kişinin hapishaneden kaçırılması için devlet tüzel kişiliğinin tüm aktörleriyle işin içinde olması gerekir. Cezaevi müdürü, cezaevi savcısı, infaz koruma memurları, başsavcı, soruşturma savcısı, otopsi ekibi var... 20 tane aktör arasında bir tane namuslu adam yok mu? Olması lazım. Bir kişi mutlaka bir şey söylerdi ve çözülürdü."