Terör örgütü PKK/PYD'yi müttefik seçen ve ağır silahlarla donatan ABD'nin 15 Temmuz darbe girişiminden sonra iyice ayyuka çıkan Türkiye karşıtı hamlelerine bir yenisini daha ekledi. Türkiye'ye örtülü silah ambargosuna uygulayan Washington, "Türkiye'yi işgalden" bahseden Almanya ile Yunanistan'da ortak füze tatbikatı yapıyor. Türkiye'nin NATO'nun tüm tehditlerine rağmen Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi almakta kararlı tutumuna karşı Ankara'nın NATO'da müttefiki olan üç ülke Patriot ve Stinger füzeleriyle 'Potansiyel rakipleri caydırmak' ve 'Tartışmalı bölgelerde savaşmaya hazır olmak' için manevralara başladı. Askeri uzmanlara göre, buradaki 'potansiyel rakip' ise Türkiye, 'tartışmalı bölge' ise Ege'deki gri bölgedeki adalar...

AMAÇ GÖZDAĞI 
Türkiye'nin satın almak istediği ancak ABD'nin vermediği fırkateyn, helikopter, füze ve akıllı mühimmat listesine geçen hafta F16'ların yerini alacak F-35'leri de eklediğine dikkat çeken emekli Tuğgeneral Fahri Erenel, Yunan-ABD-Alman ortak tatbikatıyla Ankara'ya verilmek istenen mesajın "bağımsız yerli ve alternatif savunma sistemleri geliştiren ve bağımsız politikalar üreten Türkiye'nin NATO'nun yeni potansiyel düşmanı ilan edilebileceği" tehdidi olduğunu söyledi.

ABD Savunma Bakanlığı'ndan (Pentagon) yapılan açıklaya göre, Almanya, ABD ve Yunanistan, Rusya'dan gelen S-300 füzelerini konuşlandırdığı Girit Adası'nda bulunan Chania NATO Füze Fırlatma Üssü'nde Patriot ve Stinger füzelerinin kullanıldığı tatbikata başladı. 200'den fazla Amerikan ve 370 Alman askerinin katıldığı ve 9 Kasım'a kadar sürecek tatbikata "Artemis Saldırısı" adı verildiği kaydedildi. ABD'nin Kara Kuvvetleri 10'uncu Hava ve Füze Savunma Komutanlığı'nın bölgeye intikal edeceği ve Avrupa Müttefik Kuvvetler Karargahı'nın (SHAPE-NATO Karargahı) operasyonel teyakkuz değerlendirme kriterleri kapsamında taktiksel bir senaryo ile gerçek füzeler fırlatacağı da belirtildi. Emekli general Fahri Erenel, Pentagon açıklamasındaki "Artemis Saldırısı gibi tatbikatlar şimdiki ve gelecekteki kuvvetlerin, potansiyel rakipleri caydırmak, caydırıcılığın başarısız olduğu zaman da onları hızlıca yenmek gibi kabiliyetleri nasıl edindiklerini ve farklı alanlarda veya tartışmalı bölgelerde savaşmaya hazır olduklarını gösteriyor" cümlesine dikkati çekiyor. Erenel, bu açıklamanın askeri literatürdeki anlamının "NATO'nun yeni potansiyel düşmanı Türkiye" anlamına geldiğini belirtiyor. Erenel, şunları kaydetti:

TÜRKİYE KUŞATILIYOR 
"Bunun anlamı askeri anlamı, ABD ve Almanya'nın Türkiye'yi çevreleme harekatıdır. Zaten Suriye ve Irak'ta üsleri vardı. Türkiye'nin Karadeniz'deki komşusu Bulgaristan ve Romanya'daki askeri yapılanmasını artırdı. Şimdi de Yunanistan'da hedef olarak direkt Türkiye'yi tarif eden bir tatbikat yapıyor. Üstelik, İran ve Irak'tan gelecek tehditlere karşı konuşlandırılan Patriotları Türkiye'den çekip Türkiye'ye karşı Yunanistan'da tatbikatta kullanarak bunu yapıyor."

ABD'de, "Türkiye'nin Ortadoğu'da ellerinden kaçtığını ve kendi isteklerinin dışında politikalar ürettiği" düşüncesi olduğuna dikkati çeken güvenlik uzmanı Erenel, "Türkiye ve İran, Irak Başbakanı'nı da yanlarını alarak, ciddi bir politik başarıya imza attılar. Kan dökülmeden, caydırıcılıkla Ortadoğu'da sonuç alınabileceğini gösterdiler. Bu ABD ciddi bir rahatsız yarattı" dedi.

ANKARA'YA VERİLEN 3 MESAJ
NATO üyesi bir ülkeye karşı NATO'nun diğer ülkelerince yeni savunma konsepti geliştirildiğine dikkat çeken Erenel, şunları söyledi: "ABD örtülü silah ambargosunun da ilerisine geçti. Yunanistan'ı tehdit eden bir ülke mi var? Ayrıca herkes biliyor ki Yunanistan'ın savunması tarihsel olarak doğudan gelecek yani Türkiye'den gelecek tehditlere karşıdır, NATO'nun tarihsel düşmanı Rusya değil. NATO tarihinde ilk defa, NATO üyesi bir ülke olan Türkiye 'potansiyel rakip' olarak nitelendiriliyor. Buradaki üç mesaj şöyle:

1- Türkiye'nin NATO'nun potansiyel yeni düşmanı olduğunun ilan edilmesi.

2- Türkiye'nin S-400 füzelerinin ardından hava savunmasındaki füze ve 5'inci nesil savaş uçaklarını ABD dışındaki ü lkelerden temin etmesine gösterilen tepkinin yansıtılması.

3- Türkiye'nin Akdeniz'e açılan PKK koridoruna karşı duruşunda olduğu gibi bağımsız politikalar üretmesinden duyulan rahatsızlığı hissettirmek.

TÜRKİYE'DEN GERİ ÇEKMİŞTİ
ABD ve Almanya, Suriye'den gelebilecek tehditlere karşı Türkiye'ye yerleştirilen Patriot füzelerini, tehlike geçmemesine rağmen geri çekmişti.

AMERİKA VERMEYİNCE KENDİMİZ YAPTIK
ABD, Türkiye'nin terörle mücadelede ve ulusal güvenliğinde hayati önemde olan beş ayrı silah sistemini, 2000'li yılların başından beri 'senato onayı' gibi göstermelik nedenlerle 20 yıldır Türkiye'ye vermiyor. ABD, Silahlı İnsansız Hava Araçları'nın (SİHA) yanı sıra akıllı mühimmat, fırkateyn ve füze sistemlerini hala Türkiye'ye satmadı. ABD'nin vermediği MQ-1 Predator ve MQ-9 Reaper İHA'ların yerine Türkiye yerli silahlı İHA›sı Bayraktar'ı üretti. Türkiye'nin 1990'dan beri istediği Süper Cobra helikopterlerden 22 yıl sonra sadece üç tane verdi. Bunun üzerine Türkiye, kendi taarruz helikopteri ATAK'ı üretti. Türkiye, ABD'nin vermediği akıllı mühimmatlar yerine, lazer güdümlü Cirit gibi pek çok yerli projeyi hayata geçirdi. Türkiye, F-16 savaş uçakları ve Atak helikopterlerinde, kendi kripto haberleşme sistemlerini de geliştirdi. ABD'nin vermediği yeni nesil fırkateynler yerine MİLGEM ile radara takılmayan milli korvet ve fırkateyn projelerini hayata geçirdi. Almanlar ise 'yedek parça ambargosu' ile TSK envanterindeki leopar tanklarını hedef aldı ancak Türkiye yerli milli tankı Altay'ın prototipini üretti. Türkiye, ABD'nin vermediği füze savunma sistemleri için Rusya ile ortak S-400 ve S-500 füze üretimini, Fransa ve İtalya ile orta ve uzun menzilli balistik ortak füze üretimini de gündemine aldı. İngiltere ile TF-X 5'inci nesil savaş uçağı anlaşması yaptı.

F-35 UÇAKLARI AMBARGOSU!
Bir ay önce Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın koruma ekibi için alınmak istenen silahlara ambargo koyan ABD, son olarak S-400 füze sistemlerini üreten Rus şirketini 'kara listeye' ekleyerek, bu sistemlerin Türkiye'ye gelmesini engellemek istediğini gösterdi. ABD, kısa süre önce İsrail'e 60 adet verdiği F-35 savaş uçaklarının Türkiye'ye 'teknik sorunlar nedeniyle' verilemeyeceğini bahanesiyle başka bir ambargo başlattı. Ancak, ABD'nin son 20 yıldır uyguladığı örtülü silah ambargosunu Türkiye yerli silahlar ve Rusya başta olmak üzere üçüncü ülkelerle ortak üretimle aşmaya başladı.

.