İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, P5+1 ülkelerinin İran ile müzakere ettiği anlaşmanın, "İran'ın nükleer silahlar geliştirmesini engellemeyeceğini, İran'ın bu silahlardan çok sayıda edinmesini neredeyse garanti edeceğini" öne sürdü.

Müzakerelerde henüz resmen açıklanan bir anlaşma olmamasına karşın, müzakere başlıklarından örnekler vererek konuşan Netanyahu, "Bir yılı aşkın süredir bize, anlaşma olmamasının kötü bir anlaşmadan daha iyi olduğu söyleniyor. Bu kötü bir anlaşma, çok kötü bir anlaşma. Onsuz daha iyiyiz" dedi.

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen İsrail Başbakanı, anlaşmanın, "İran'ın bombaya ulaşma yolunu tıkamadığını, tam tersine bu yolu hazırladığını" iddia etti.

Netanyahu, "Şu anda müzakeresi sürmekte olan anlaşma, İran'ın nükleer silah geliştirmesini engellemeyecek, İran'ın bu silahlardan çok sayıda edinmesini neredeyse garanti altına alacak" ifadesini kullandı.

"İRAN'A İKİ BÜYÜK TAVİZ VERİLECEK"

Çok keskin bir değişiklik olmadıkça, İran'la bir anlaşmanın bu ülkeye iki büyük taviz vereceğini savunan Netanyahu, bunlardan birincisinin, İran'ın geniş boyuttaki nükleer altyapısına dokunulmayacağı, uranyum zenginleştirmede kullanılan santrifüjlerin de geçici olarak devreden çıkarılacağı, ancak yok edilmeyeceği, bunun da İran'a çok kısa sürede nükleer bomba geliştirme imkanı vereceğini öne sürdü.

Netanyahu, İran'ın nükleer programının ve kısıtlamalara uyumunun uluslararası müfettişler tarafından denetleneceğini, ancak bu denetçilerin ihlalleri sadece belgelediğini, durdurmadığını belirtti.

İran'a verilecek ikinci önemli tavizin ise, İran'ın nükleer programı üzerindeki hemen hemen tüm kısıtlamaların on yıl civarında bir sürede otomatik olarak kalkacak olmasını öne süren Netanyahu, İran'ın şu anda bile gizli nükleer tesislere sahip olabileceğini, "güvenilmez" bir ülke olduğunu defalarca kanıtladığını savundu.

Netanyahu, anlaşmanın, beklentilerin tersine, İran'ı daha iyiye doğru değiştirmeyeceğini, "iştahını daha da artıracağını", Ortadoğu'yu da daha kötü hale getireceğini, bölgede nükleer silah yarışı başlatacağını iddia etti. İsrail Başbakanı, "Bu anlaşma, silahlara değil, silahların kontrolüne elveda olacak" dedi.

"İRAN NORMAL BİR ÜLKE GİBİ DAVRANMALI"

Dünyanın İran'dan üç talepte bulunması gerektiğini de vurgulayan Netanyahu, bunları, "Ortadoğu'daki komşularına karşı saldırganlığını durdurması, dünya genelinde terörizmi desteklemeye son vermesi ve İsrail'i yok etme tehdidinden vazgeçmesi" olarak sıraladı.

Netanyahu İran'ın "normal bir ülke gibi muamele görmek istiyorsa, normal bir ülke gibi davranması gerektiğini" belirtti.

"İran rejimi sadece İsrail'e karşı değil, tüm dünyaya karşı ağır bir tehdit oluşturuyor" ifadesini kullanan Netanyahu, İran'ın dünyada terörü destekleyen faaliyetlerde bulunduğunu ve şu anda 4 Arap başkenti Bağdat, Şam, Beyrut ve Sana'da egemen olduğunu savundu. Netanyahu, "İran'ın saldırganlığı kontrol altına alınmazsa, kesinlikle daha fazlası da gelecek. İran'ın fetih, zapt etme ve terör yürüyüşünü durdurmak için hepimiz birlik olmalıyız" diye konuştu.

İran rejiminin "her zaman Amerika'nın düşmanı kalmaya" devam edeceğini de öne süren Netanyahu, İran ile IŞİD arasındaki savaşın da İran'ı ABD'nin dostu haline getirmediğini, İran ve IŞİD söz konusu olduğunda "düşmanınızın düşmanı düşmanımdır" sözünün geçerli olduğunu söyledi.

OBAMA'YA TEŞEKKÜR ETTİ

Özellikle Demokrat çevrelerce konuşması siyasi nitelik taşımakla eleştirilen Netanyahu, konuşmasının başında, "Konuşmanın çok fazla tartışmaya yol açtığını biliyorum. Bazılarının burada bulunmamın siyasi nitelik taşıdığı algısı içerisinde olmasından derin üzüntü duyuyorum. Niyetim hiçbir zaman bu olmadı" ifadelerine yer verdi.

Obama'yla yıldızının bir türlü barışmadığı bilinen Netanyahu, buna karşın konuşmasının başında Obama'ya bugüne kadar İsrail'e verdiği desteklerden ötürü teşekkür etti.