Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş sınırdaki göç dalgasına ilişkin açıklama yaptı.
Japonya-Türkiye Ortak Sempozyumu'na katılan Kurtulmuş, çıkışta gazetecilerin IŞİD'in saldırılarından kaçarak Türkiye'ye sığınan Suriyelilerle ilgili sorularını yanıtladı.
Şu ana kadar kaç Suriyelinin sığındığı ve bundan sonra kaç kişiye daha hazırlıklı olunduğunun sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Net sayımız yaklaşık 130 bin civarında. Hatta 130 bini aşmış bir sayıdan bahsedebiliriz. Söz konusu bölgenin toplam nüfusu 400 küsur bin. Bunların Suriye'nin içinden başka yerlere gitmiş olduklarını tahmin ediyoruz. Ama yoğun, yüz binlerle ifade edilecek bir göç dalgası muhtemeldir. Bu muhtemel dalgaya karşı hazırlıklı olduğumuzu ifade etmek isterim. Herkesin bunu bilmesi lazım."
"Kolay bir iş değil"
Dünyanın hiçbir ülkesinin bunu başaramayacağını söyleyen Kurtulmuş, bir gün içerisinde, hatta 24 saat bile dolmadan, 70 bin kişinin, bir kişinin burnu kanamadan içeriye alınıp, ilgili yerlere nakledilmesinin kolay bir iş olmadığını vurguladı. Bunu başaranlara ve tüm ilgili kurumlara teşekkür eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Çok zor bir iş başarılıyor. Bu bir doğal afet değil. Sel olsa, deprem olsa olur biter ve sonra yaraları sarmaya başlarsınız. Kaç kişinin etkilendiğini en baştan bilir ve ona göre hareket edersiniz. Karşı karşıya kaldığımız şey maalesef insan eliyle yaratılan bir felakettir. Dolayısıyla daha kaç köyün basılacağı, daha kaç kişinin göçmen haline getirileceğini bilmiyoruz. Karşı tarafta kontrol edilemez bir güç sivil insanlara karşı saldırı içinde. Dolayısıyla afetin boyutu, doğal bir afetin boyutundan daha riskli, daha bilinmezleri içeren bir durumdur. Bunların hepsine hazırlıklıyız.
Özellikle uyarmak istediğim hususlardan birisi de şu; hiç kimse Suriye'den, Kobani'den gelen Kürt kardeşlerimiz üzerinden siyasi bir şov yapmaya kalkmasın. Hiç kimse oradaki yardım faaliyetlerini zorlaştıracak herhangi bir eylemlilik içerisinde olmasın. Bunu özellikle istirham ediyorum. Biz gelenin kimliğine, ne olduğuna bakmıyoruz. Sunni Arap, Şii Arap, Türkmen geliyor, başımızın üstüne, Yezidi geliyor kabul ediyoruz. Kürt geliyor kabul ediyoruz. Biz bu kadar insani değerlerle oradan gelen en ufak kardeşimizin burnunun kanamaması için gayret sarf ederken, hiç kimsenin de burada bir siyasi şov içeresinde olmaması gerekir. Orada yapılan yardım faaliyetlerine yardımcı olması gerekir. Bütün sivil toplum kuruluşlarının bu sürecin içine katılmalarını temenni ediyoruz. İnşallah bu sınavı da başarıyla verdik, zor kısmı bitti, bundan sonra da bu süreci başarıyla yürüteceğiz."
"Sonucuna hazırlıklı olduğumuz bir süreçle karşı karşıyayız"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, bundan sonraki süreçle ilgili öngörülerinin sorulmasına karşılık da bu insanların geri dönmesinin Suriye'deki siyasal şartların iyileşmesiyle orantılı olduğunu dile getirdi.
Kurtulmuş, "Ümit ederiz ki öncelik bu saldırıların durdurulması. Çok geniş bir alanda, Kobani bölgesi, sınırımızla 30 kilometre ötesini ilgilendiren bir alandan bahsediyoruz. Geneline baktığımız zaman 350-400 kilometrelik bir sınır bölgesinde IŞİD tehlikesiyle karşı karşıya kaldığımızı ifade etmek mümkün. Boyutunu tahmin etmemizin çok zor olduğu ama sonucuna hazırlıklı olduğumuz bir süreçle karşı karşıyayız" diye konuştu.
Suriyelilerle ilgili alınan tedbirlerin sorulması ve "gelenlerin kayıt altına alınmadığı, Ankara, İstanbul gibi şehirlere gittikleri" yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de Kurtulmuş, gelen mültecilerin bölgede tamamıyla kontrol, kayıt altında olduğunu bildirdi.
Numan Kurtulmuş, "Mülteciler, hele cumartesi gününden çok daha düzenli şekilde, iki ana giriş noktasından itibaren tek tek kaydediliyor. Büyük kısmı ailelerinin yanına, bir kısmı bölge içinde daha uzak noktalara naklediliyor. Bunların hepsi kontrol altındadır. Kimse endişelenmesin" dedi.