Darphne BARAK yazdı...
Darphne Barak
ABD Başkanı Barack Obama, 6 Kasım’da yeniden seçilmek için seçim kampanyasını tam gaz sürdürürken, bugünlerde çıkan yeni bir kitap “Obama Müslüman mı?” sorusunu yeniden gündeme getirdi. Habertürk yazarı Daphne Barak’ın kaleme aldığı “Mama Sarah Obama: Our Dreams & Roots-Hayallerimiz ve Kökenlerimiz” başlıklı kitapta Başkan’ın büyükannesi Sarah Obama ilk kez Obama Ailesi’ni anlatıyor. Habertürk okurları için, bu kitabın bir özetini sayfalarımıza taşıdık.
Halası: Hepimiz Müslüman’ız ama Barack kiliseye gider
Yazarımız Daphne Barak, “Mama Sarah Obama: Our Dreams & Roots” adlı kitabında, Kenya’da yaşayan üvey babaannesi Sarah Obama’nın dilinden ABD Başkanı Barack Obama’nın köklerine ışık tutuyor. Ay başında raflarda olan otobiyografide Başkan’ın, kendisiyle aynı adı taşıyan babasını öz oğlu gibi yetiştiren ve dedesinin üçüncü eşi olan 90 yaşındaki Sarah Obama ilk kez kendi ağzından Obama Ailesi’ni anlatıyor. Başkan’ın kaleme aldığı “Dreams from my father” adlı kitapta geniş yer ayırdığı Sarah Obama ve halası Marsat, rakipleri tarafından “geçmişini gizliyor” diye topa tutulan Obama’yla ilgili çok tartışılan “Müslüman inancına sahip mi?” sorusuna da yanıt veriyor. Sarah Obama, “Chicago’daki düğünü Hıristiyanlığa uygun yapıldı. Sadece kilise nikâhı kıydırdığını biliyorum. Ama hangi kiliseye bağlı olduğunu bilmiyorum” diyor. Hala Marsat ise “Ben açıklayayım. Obama Ailesi Müslüman’dır. Babamız Müslüman’dı. Annem Sarah da Müslüman. Erkek kardeşim Said de Müslüman. Ben de Müslüman’ım. Ancak, Barack kiliseye gider” diye kaçamak cevap veriyor. Kitapta, Obama’nın ekonomist olan babasının aile fertlerine göre şüpheli ölümü, Başkan’ın yıllar sonra Kenya’ya gidip cenazesine katılamadığı babasının mezarında ağlaması da anlatılıyor. Kitap, ailenin, Başkan’ın dedesinin cenazesini Müslümanlık inancının tüm gereklerini yerine getirerek kaldırması gibi çok sayıda başka ayrıntıyı da içeriyor. Kitaba göre okumak istemesine rağmen okutulmayan babaannenin “büyük insan olma” hayalini gerçekleştiren torun Obama, Sarah Obama’nın yanına Kenya’ya gittiğinde ailesinin geçmişini ondan dinliyor; yemek tarifleri alıyor. Başkan’ın ABD’li olan annesinin babasıyla tanışması, annesinin ailesiyle babasının ailesi arasındaki mektuplarda yazılanlar, kitabın yazılma aşamasında Daphne Barak’ın ABD’nin California’daki evinde kalan Sarah Obama’nın dilinden okura aktarılıyor. Daphne Barak, Sarah Obama ile.
‘Babası çok ibadet etmezdi’
Sarah’a “Müslüman mısınız?” diye sorunca ondan, “Kocam Müslüman’dı evet ve ibadet ederdi. Büyük Barack da (Başkan’ın babası) Müslüman’dı ama o babası kadar çok ibadet etmezdi” yanıtını aldım. “Peki ya torununuz?” Sarah’ın yanıtı şöyle oldu: “Chicago’daki düğünü Hıristiyan âdetlerine uygun olarak yapıldı.” “Peki şimdi dini inancının ne olduğunu biliyor musunuz?” Sarah yanıt vermekten imtina eder bir tavırla, “Sadece kilise nikâhı kıydırdığını biliyorum. Ama hangi kiliseye bağlı olduğunu bilmiyorum” dedi. “Yani gerçekten bilmiyorsunuz?” diyerek ısrarcı oldum. Halası Marsat devreye girdi: “Obama Ailesi Müslüman’dır. Babamız Müslüman’dı. Annemiz Müslüman. Amcası da Müslüman. Ben de Müslüman’ım. Ancak, Barack, kilisiye gider.”
Annesi Annesinin 2 eşi de Müslüman’dı
Obama’nın, kendisiyle aynı adı taşıyan babası Kenyalıydı. Annesi Ann Dunham ise Kansas’ta doğmuş ve büyümüş bir Amerikalıydı. Obama’nın anne ve babası, babasının yabancı öğrenci olarak geldiği Hawaii’de tanıştı ve evlendi. Yeni evli çift Obama 2 yaşındayken boşandı. Babası Boston’a giderek Harvard Üniversitesi’nde doktora yaptı ve 1965 yılında Kenya’ya yabancı öğrenci olan Endonezyalı Lolo Soetoro’yla ikinci bir evlilik yaptı. Obama’nın hem babası, hem de üvey babası Müslüman kökenli ailelerden gelen fakat fazla dindar olmayan kişilerdi. Obama anne ve babası boşandıktan sonra babasını sadece bir kez ABD’ye olan ziyareti sırasında 1971 yılında gördü. Babası 1982’de otomobil kazasında öldü.
‘Obama Ailesi’nde ilk Müslüman olan dede Hüseyin’
Sarah Obama, ailenin kökenlerini şöyle anlattı: “Benim ailem Müslüman’dı. Sonra bazı ünlü Araplar Kendu Bay’e yerleşti ve burada iş kurmaya başladı. Böylece İslam’ın hayatımız üzerindeki etkisi devam etti. Ben evlenmeden önce aileme destek olmak için anneme yardım ederdim. Mandazi (bir tür tatlı hamurişi) pişirir satardık. Bir ara da balıkçılardan balık alıp pazarda sattım. Etrafımızdaki herkes benim çalışkanlığıma övgü yağdırırdı. 1941’de Hüseyin Onyango Obama’yla evlendim. İlk karısı Halima onu boşamış ve o ikinci karısı Asha Akumu’yla evlenmişti. Hüseyin beni de karısı yapmak için 12 koyun ve altı keçi verdi. O dönemde bizlerin evleneceğimiz kişiler konusunda söz hakkı yoktu. Ailenin büyükleri kimle evleneceğimize karar verirdi. Benim evliliğime de büyükannem Saidi Aoko sebep oldu. Hüseyin’le aynı camiye gidiyorlardı. Hüseyin, etrafındakiler tarafından sevilen, temiz bir adamdı. Büyükannem onun benim için çok iyi bir koca olacağını düşünüyordu. Hüseyin’in ailesi Müslüman değildi. Aileye Müslümanlığı getiren kişi Hüseyin’di (Başkan Obama’nın büyükbabası).
‘İlk toprağı Başkan’ın babası attı, yedisine kadar dua edildi’
29 Kasım 1975’te, eşim Hüseyin öldü. 10 yıldır hastaydı ve ailenin tüm sorunlarıyla ben ilgileniyordum. Cenaze işlemlerinin sorumluluğunu Barack (Başkan’ın babası) üstlendi. Bir Müslüman olarak Hüseyin’in hemen, vakit kaybetmeden defnedilmesi gerekiyordu. Cenazede oğlum babasının kırmızı renkli cübbesini giydi ve kırmızı takkesini taktı. Bu, Barack’ın artık gerçek anlamda ailenin reisi olduğu anlamına geliyordu. Bundan sonra ailenin malını mülkünü dağıtma sorumluluğunu da üstlenecekti. Herkes onun kararlarına saygı duymak zorundaydı. Hüseyin defnedilirken kürekle ilk toprağı Barack attı sonra da diğerleri devam etti. Hepimiz Hüseyin’in huzur içinde yatması için dua ettik. Dinimizin gereklerine uyarak duaları yedi gün sürdürdük ve yedi günün sonunda evlerimize dağıldık. Barack, cenazede her şeyi İslam’ın gereklerine uygun şekilde yaptı.
BİR BAŞKA İDDİA DAHA ORTAYA ATILDI
‘Obama çarşamba geceleri gay barlara ve gay hamamına giderdi’
2008 seçimlerinde de ortaya atılan, ancak Barack Obama’nın Beyaz Saray’a seçilmesini etkilemeyen “gay” iddiası yine ortaya çıktı. Barack Obama hakkında üç kitap yazan, Amerikan topraklarında doğmadığını ve bu nedenle başkan olamayacağını ileri süren Harvard Üniversitesi’nden doktora dereceli yazar Jerome Corsi, bu kez de, ABD Başkanı’nın Chicago’da yaşadığı yıllarda gay barlara gittiğini öne sürdü. Jeromi Corsi, bu iddiasını, “Chicago gay camiasının önde gelen isimlerinden biri ve Hillary Clinton destekçisi” diye tanımladığı Kevin DuJan’a dayandırdı. DuJan, Obama’nın “gay” olduğunu ileri sürerek, gay barlara sık sık ve genelde çarşamba akşamları gittiğini iddia etti. DuJan, Obama’nın “Man’s Country” adlı gay hamamına gittiğini de iddia etti. Kevin DuJan, bunların Chicago gay camiası içinde yaygın olarak bilindiğini ileri sürdü. DuJan, 2004’te ABD Senatosu için aday olduktan sonra Obama’nın gay barlara ve hamamlara gitmeye son verdiğini iddia etti. Kevin DuJan, “Bunları bir gün herkes bilecek. Aynen Başkan Kennedy’nin Marilyn Monroe’yla ilişkisi gibi” diye konuştu. Dört yıl önce de, yine seçimlerden önce Larry Sinclair adında Chicago’da yaşayan biri Obama hakkında benzer iddialarda bulunmuş, ama pek ciddiye alınmamıştı.(Kasım Cindemir/WASHINGTON)