DEAŞ terör örgütü mensubu 26 yaşındaki Ö.T. itirafçı oldu. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen terörist Ö.T. anlattıkları örgütün bilinmeyen yönlerini açığa çıkardı. Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk’un medreselerinde 2008-2013 yılları arasında eğitim aldığını söyleyen Ö.T., "2013 yılında Ebu Hanzala’nın cemaatine bağlı Suriye’nin Keferhamra bölgesindeki Kürt İslam Cephesi içerisinde bir yıl kaldım. 2015 yılında Ebu Hanzala ile görüşüp DEAŞ’a katılmak istediğimi söyledim. Ardından Suriye’ye örgüte katılmak için gittim" dedi. Ö.T., şöyle devam etti:
PYD bölgesinden tahliye
Ebu Hamam’da DEAŞ’ın ABD ile anlaşma yaptığını duydum. Anlaşmaya göre erzaklar DEAŞ bölgesine geçecek, DEAŞ bölgesine Türkiye’den örgüt mensuplarının rahat geçiş yapabileceği ve zorluk çıkarılmayacağı, DEAŞ yaralılarının PYD örgütü hastanelerinde tedavi ettirileceği ve DEAŞ kadınlarının PYD örgütünün bölgesinden rahatlıkla tahliye ettirileceklerine ilişkindi. DEAŞ ile YPG arasında anlaşmaya varılarak DEAŞ mensuplarının Rakka’dan kontrollü bir şekilde Deyrizor bölgesine geçmelerine izin verildiğini öğrendim. İstanbul’a döndükten sonra ailemle görüşmeme izin vermediler. Orada halka zulüm edildiğini gördüm. Emir olarak en üst düzeyde görev yapan Mısırlı, Rus ve Tunuslu gibi ülkelerin vatandaşı olup DEAŞ içerisinde bakanlar kuruluna kadar yükselerek ardından casusluk yapan şahıslar oldu. Ebu Hanzala medreselerinde dini duygularım istismar edildi. Rakka’ya geldiğimde kaçmayı düşündüm. Ancak sıkı denetimden dolayı kaçamadım.
14 yıl hapis verilmişti
Sakarya’da, terör örgütü DEAŞ’ın üst düzey yöneticisi olduğu iddia edilen “Ebu Hanzala” kod adlı Halis Bayancuk’un da aralarında bulunduğu 5’i tutuklu 11 sanığın yargılandığı dava haziran ayında karara bağlandı. Bayancuk’a ‘silahlı terör örgütü kurma ve yönetme’ suçundan 12 yıl 6 ay ile ‘terör örgütü propagandası’ suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verildi.
Bayancuk’un kırbaçlı eğitimi!
İtirafçı Ö.T., Halis Bayancuk’un medreseleriyle ilgili şunları anlattı: İhtiyaçlarımız cemaat tarafından karşılanırdı. Telefon ve televizyon kesinlikle yasaktı. İstanbul’da evleri olanlar iki haftada bir evlerine gidebilirdi. Kurullara uymayanlar 15 kırbaç cezası alırlardı. Öğrencilerin babalarının maaşlarından yüzde 10’nu cemaate verilirdi. Medresede nöbetçi kalan arkadaşlar sokakta dikkat çeken araçlar olursa plakalarını almamız söylenirdi. Bu plakalar Ebu Hanzala’ya verilirdi. Ebu Hanzala cezaevinden çıktıktan sonra medreseye gelerek bize ders vermeye başladı. Medresede 10-14 yaşları arasında yaşı küçük çocuklar bulunuyordu. F.U. 13-14 yaşlarındaydı. Ailesiyle birlikte (Dedesi, amcası, annesi, babası ve kız kardeşi) DEAŞ’a katıldı. Irak Telafer şehrinde 2016 yılında öldü. Vanlı 11 yaşında ismini hatırlamadığım hafız olan birisi vardı. Suriye’de öldüğünü biliyorum. Ahmet Selim Şimşek 11-12 yaşlarındaydı Irak Telafer’de öldüğünü duydum. İstanbul’da kaldığım bazı medreselere polis tarafından operasyon düzenlendi. Yaşı küçük çocuklara tarikat mağduru olarak işlem yapıldı ve serbest bırakıldılar. Baskın yapılan medreseler kapatıldı. Daha sonra başka bir yerde açıldı. 2011 yılında tarikat mağduru çocuk ve yine El Kaide terör örgütüne üye olmak suçundan işlem gördüm.