TBMM Plan Bütçe Komisyonu Eski Başkanı Dr. Ertan Yülek, Türkiye’ye yönelik girişilen ekonomik operasyonlar hakkında konuşarak Türkiye’nin en büyük probleminin cari açık olduğunu söyledi. Döviz açığını gidermek için sanayiye yatırım yapılması gerektiğine vurgu yapan Yülek, eğitim ve aile yapısı konusunda da yapılması gereken çok şey olduğunu kaydetti.

Türkiye üretime odaklanmalı

Gerek dışarıdan gerekse de içeriden ekonomiye yönelik ciddi baskıların yapıldığına dikkat çeken Yülek, oluşturulan toplumsal gerilimin birtakım çevrelere fırsat verdiğini söyledi. Yülek, Türkiye’nin çözmesi gereken çok ciddi meseleleri olduğunu dile getirerek şunları söyledi: "Ramazan ayının barış ve huzura vesile olması lazım. Ekonomide ciddi meseleler var. Türkiye’nin cari açığı Osmanlı’dan bu tarafa hep dert olmuştur. Bu cari açığı kapatmadığınız sürece döviz her zaman Türkiye’nin başına bela olacaktır. Çünkü Türkiye’nin bazı ülkeler gibi ciddi petrol geliri yok. Dolayısıyla döviz getirecek sanayi tesislerine parayı yatırmak lazım. Türkiye’nin meselesi yatırım, üretim ve istihdam. Üretim olmazsa hiçbir ülke kalkınamaz. Sanayisiz de üretim olmaz. Süratle sanayiye dönerek üretim yapıp dışarıdan aldığımız malları üreterek dışarı ihraç etmeli ve döviz açığını kapatmalıyız. Elbette birtakım gelirler var. Turizm geliri artıyor. Ama sanayi üzerinden ciddi anlamda ihracat yapmaya ihtiyacımız var. Bunun için de yatırıma, yatırımdan sanayiye, buradan da sağlanacak istihdam ile başka meselemiz kalmaz." diye konuştu. 

Uzman yetiştirecek bir eğitim olmalı

Türkiye’nin uzun yıllardan beri en mühim meselesinin eğitim olduğuna değinen Yülek, "Uluslararası arenada Türkiye’nin eğitimi hem Uzakdoğu’daki Singapur, Hong Kong, Japonya’dan geride hem de Batı’daki Finlandiya, İsveç ve diğer ülkelerden geride. Eğitim müfredatını etkin şekilde yeniden düzenlememiz gerekiyor. Üretim sektörüne kalifiye eleman yetiştirecek bir mesleki eğitim modeline ihtiyacımız var. Bugün üniversite mezunlarımızın sayısı artarken, iş yapacak uzman personel sayısı giderek azalıyor. Üretim kapasitemizi artırmak için iyi eğitilmiş ara eleman eksikliğini kısa sürede gidermemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı. 

Aile kurumu bozuldu

Eğitim sistemindeki aksaklıkların aile yapısına da zarar verdiğini dile getiren Yülek, ailenin anlamı bilinmediği zaman aile kurumunun darmadağınık bir hale geldiğini kaydetti. Yülek, bunu sebepleri olduğuna vurgu yaparak, “Birlikte yaşamayı evlilik kurumunun önüne geçirdiğiniz zaman ailenin dağılmasına engel olamazsınız. Kadın hakları diyerek, onları öne çıkararak, pozitif ayrımcılık yapacağım diyerek ailede hak ve adaleti sağlayamazsınız. Aile içinde karşılıklı saygı, sevgi ve muhabbeti bozarsanız, toplum bozulmaya başlar.” diye konuştu.