Zeynep Özek'in Arap MBC4 kanalı için hazırladığı 'Turki Ekstra' programında 'Kaderimin Yazıldığı Gün' dizisinde 'Kahraman' karakterini canlandıran Özcan Deniz, sunucu Liana Dahdouh'un sorularını yanıtladı.

Deniz, uzun süre önce televizyon için herhangi bir projeye girmemeye karar verdiğini, kariyerinde sinemaya çok fazla önem verdiğini televizyonun klişe ve ezbere dayalı bir dünya olduğunu söyledi. Özcan Deniz, sunucunun kadın izleyicilerin kendisini 'Çok yakışıklı ve karizmatik' bulduğu ve rol arkadaşı Begüm Kütük'ün hemcinslerinin kendisini kıskandığını söylediğini hatırlatması üzerine, "Bunlar beni çok utandıran şeyler" dedi.

Özcan Deniz, şöyle konuştu:

"KADINLAR İYİ NİYETLERİYLE SÖYLÜYOR"

"Kadınların daha çok televizyon izleyen kesim olduğunu düşünüyorum. O yüzden kadın seyircinin başroldeki erkeğin jesti, tavırları, olaylara bakış açısıyla çok ilgilendiğini düşünüyorum. Buralarda doğru hareketler yaptığınızda onların gözünde güzel, karizmatik, yakışıklı görünüyor olabilirsiniz. Ama bu onların tamamen iyi niyetleriyle söyledikleri şeyler. Çok teşekkür ediyorum, sağ olsunlar.

Müzik, sinema, televizyonda asıl alıcı olan erkeği de yönlendirenlerin de kadınlar olduğunu düşünüyorum. O yüzden kadınların kabul etmesi çok daha önemli, çok daha kıymetli."

"KADINLARA DAVRANIŞ BİÇİMİ BİRAZ ÇAĞDIŞI BOYUTTA"

Deniz, bu sözleri ile erkekleri önemsemedikleri anlamı çıkarılmamasını isterken, erkekler için de 'rol model' olduklarını anlattı. Özcan Deniz, "Türkiye'de Ortadoğu'da kadına davranış biçimi biraz çağdışı boyutta. O yüzden bunun doğru şekil alması bizim gibi rol modellerin elinde. Kadınlara ne kadar doğru yaklaşıyorsak, yaptığımız projelerde kadınları ne kadar doğru konumlandırıyorsak dışarıda erkekler üzerinde bu kadar etki yaratıyoruz. O yüzden sadece kadınlar için değil, erkekler için de bizim için çok önemli" diye devam etti.

SİNEMA DAHA KIYMETLİ

Özcan Deniz, çok yönlü olduğunu en fazla sinemaya kıymet verdiğini, bunun 'Müziği boşladığı' anlamına gelmediğini belirterek, "Orada insanları artık çok fazla şaşırtamıyorum. Gereken neyse yaptığımı düşünüyorum. Ama sinemada çok daha yeni şeyler yapma şansım var. Hala oradaki kariyerimi kendim benim kontrolümde örüyorum. O yüzden orası benim için daha önemli" dedi.

"DUYGUSAL BİRİ DEĞİLİM"

Deniz, "Romantik misiniz?" sorusuna "Yarı yarıya; Fifti fifti. Yıllar önce bu kadar duygusal biri olduğumu düşünmüyordum. Yaş ilerledikçe hayat tecrübesi arttıkça biraz daha duyguları ile yaşayan insana dönüştüm. O benim de kendimde keşfettiğim bir şey. Ama romantizm; şömine başında mumlar falan- filansa o kadar hayalci değilim. Daha yaratıcı olduğumu düşünüyorum" dedi.