Taciz ve tecavüzle çalkalanan CHP bu kez kan donduran bir skandalla karıştı. CHP'li bir Muğla milletvekilinin, Türkiye'yi sarsan üniversiteli Pınar Pınar Gültekin cinayetinde aracı olduğu öne sürüldü. Pınar'ın babasını arayan milletvekilinin, davadan vazgeçmelerini istediği iddia edildi. Milletvekilinin aileden, kızlarını bağ evinde öldüren, cesedini varile koyup benzinle yakmaya çalışan Cemal Metin Avcı'dan şikayetçi olmamalarını istediği öne sürüldü. İddiaya göre; baba Sıddık Gültekin ise CHP'li vekile 'Bunu duymamış olayım. Sizin kızınızı diri diri yakıp, üzerine beton dökseler bunu ister misiniz' diye cevap verdi.

BENİM AÇIKLAMAM UYGUN OLMAZ
CHP'nin Muğla milletvekillerinden birinin, kızı vahşice öldürülen Sıddık Gültekin'i şikayetinden vazgeçirmek için aracı olduğu iddiası kamuoyunda şok etkisi yarattı. CHP milletvekilinden insanlık dışı teklif iddiasına kamuoyunun her kesiminden tepki geldi. Gültekin Ailesi'nin avukatı Rezan Epözdemir şu açıklamayı yaptı: Pınar'ın babasının bana da aktardığına göre, böyle bir teklif gelmiş ve kendisi reddetmiş. Zaten sanığın annesi CHP ilçe yöneticisiymiş, olay sonrası istifa etmiş. Böyle bir öneri de gelmiş muhataplarına. 'Kamu davası devam edecek, vazgeçin, aile çok perişan' denilmiş. Baba da bunu reddetmiş. İsmini kendisi 4 Ocak'taki duruşmadan sonra açıklayacağını ifade ediyor, 'Yargılamaya halel gelmesin' diye... Benden de ismi açıklamamı istemedi. Meslek etiği, meslek ilkeleri ve kuralları gereğince ismi benim açıklamam uygun olmaz, muhatabının açıklaması daha uygun olur.

4 CHP'Lİ VEKİLDEN 'DUYMADIK, GÖRMEDİK, BİLMİYORUZ'...
Gözler, iddiaların odağındaki CHP'nin 4 Muğla milletvekiline çevrildi. İşte o vekillerin ilk açıklamaları:
Mürsel Alban: Sabahtan beri herkes haberin linkini WhatsApp'tan bana atıyor. İddiayı ortaya atanlar ismi açıklamalı.
Süleyman Girgin: Hiçbir vekil arkadaşımın aileyi arayıp da 'Davadan geri çekilin' dediğine inanmıyorum.
Suat Özcan: Uzaktan yakından bağlantım yok. Bu tür cinayetleri kınıyorum.
Burak Erbay: Ortada bir saçmalık var anlamaya çalışıyoruz.

'GENEL MERKEZ KIVIRTMAMALI'
Bodrum'da CHP'li sosyal medya fenomeni Ali Turbalıoğlu, 'İnşallah doğru değildir eğer doğru ise kesinlikle bir gram onuru varsa istifa etmeli ya da il gerekli tepkiyi göstermeli genel merkez düzeyinde hiç kıvırtmaya gerek yok acilen 4 vekil açıklama yapmalı' şekline bir paylaşımda bulundu.

CHP'DEN İTİRAF GİBİ AÇIKLAMA
Skandalın ortaya çıkmasının ardından apar topar harekete geçen CHP yönetimi 4 milletvekili ile görüşme gerçekleştirdi. Hürriyet'in haberine göre, vekillerden 3'ünün aileyi tanımadığı, aileyi tanıyan CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin'in ise aileyi sadece taziye için aradığını söyleyerek skandal teklifi inkar ettiği ortaya çıktı.

Konuyla ilgili yaşananlara köşesinde yer veren Hürriyet yazarı Fatih Çekirge CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel aradığını ve şunları söylediğini aktardı: 'Fatih Bey, sabah erkenden yazınızı okuduk ve Sayın Genel Başkanımıza sunduk. Kendisi bu olayın bütün detaylarıyla araştırılmasını istedi. Tabii bizim için böyle bir şey kabul edilemez. Bu nedenle 4 Muğla milletvekillerimizle bir videokonferans yaptık. 3'ü aileyi hiç tanımadıklarını söyledi. Birisi ise Pınar'ın babasına telefon açtığını ve taziye maksadıyla olduğunu ama böyle bir konuşma yapmadığını söyledi.'

CHP'Lİ VEKİLDEN SKANDAL SAVUNMA
Konuyla ilgili CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin'in kendisini aradığını aktaran Çekirge, Girgin'in skandal savunmasına da yer verdi.

İşte aileyi aradığını itiraf eden CHP'li vekilin skandal savunması;

'Sayın Çekirge,

Pınar Gültekin cinayetine ilişkin yazınızı herkes gibi dehşetle okudum ve ürperdim. Yazıda bir Muğla milletvekilinin işaret ediliyor olması nedeniyle zan altında kalan 4 Muğla milletvekili olarak hızla görüntülü bir görüşmeyle bir araya geldik. Yazıyı değerlendirdik. Diğer 3 Muğla milletvekili arkadaşım davayla ilgilendiklerini ancak aileyle hiçbir zaman bir görüşme yapmadıklarını ifade ettiler. Yazınıza konu olan Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin'e taziye telefonu açan tek milletvekili olarak konuya açıklık getirmesi gerekenin ben olduğum kanaatine vardım.

Ben, 22 Temmuz'da cenazenin Bitlis'in Hizan ilçesinde defnedilmesinin ardından 23 Temmuz günü saat 18.57 civarında cep telefonumdan kendisiyle 1-1.5 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdim. Görüşmede yalnızca taziye dileklerimi ve olaydan duyduğum üzüntüyü ilettim. Yazıda bahsi geçen ifadeleri kullanmam mümkün değildir. Oğlu canavarca bir cinayet işleyen Ayten Avcı ile de olaydan sonra ne yüz yüze bir görüşme ne bir mesajlaşma ne de bir telefon görüşmem kesinlikle olmamıştır. Bu olayı ve davayı ilk günden beri takip ediyoruz. Katilin hiçbir indirimden yararlanmadan en ağır şekilde cezalandırılması için Muğla milletvekilleri olarak elimizden geleni yapacağız. Bugünkü yazınız ışığında sizin gibi değerli bir gazeteciye konuya ilişkin olan biteni tüm açıklığıyla anlatma gereği hissettim. Saygılarımla.'