PKK terör örgütü mensupları tarafından katledilen Alevi Dedesi İsmet Türkmen'in ölümünün üzerindeki derin plan ortaya çıktı.
Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Bağıştaş Köyü'nden 26 Haziran 1993'te evinden kaçırılarak Urnaç mevkiinde PKK terör örgütü mensupları tarafından katledilen Alevi Dedesi İsmet Türkmen'in ölümü, Meclis Darbe Komisyonu'na gönderilen yeni bilgiler doğrultusunda tekrar gündeme geldi. Komisyon'a gönderilen emniyet raporuna göre, Türkmen'in Alevi-Sünni çatışması çıkartılmak amacıyla katledildiği ifade edildi.
"BİRLEŞTİRİCİ YÖNÜ HEDEF YAPTI"
PKK tarafından katledilen İsmet Türkmen'in oğlu Dinçer Türkmen, “Babamın birleştiriciliği onu hedef haline getirdi. Babam hiçbir zaman Alevi-Sünni ayırışıma izin vermezdi. Onu herkes çok severdi, bu nedenle birçok Sünni köylere kirvelik yapmaya davet edilirdi.” dedi. Babasının katledildiği olayın yeterince araştırılmadığına dikkat çeken Türkmen, 1993'de hazırlanan emniyet raporunun bugüne kadar neden saklandığını veya neden açıklanmadığını merak ettiğini söyledi. Türkmen, dönemin devlet yetkililerinin babasının katledilmesi olayı dâhil Başbağlar ve Madımak'ında yeterli hassasiyette araştırılmadığını vurguladı.
HUNHARCA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Darbeleri Araştırma Komisyonu'na Erzincan Emniyeti'nin gönderdiği 2 Ağustos 2012 tarihli gizli ibareli yazıda 5 Temmuz 1993'te Başbağlar Katliamı'nın yaşandığı Erzincan'da Alevi ve Sünni çatışmanın PKK terör örgütü tarafından çıkartılmak istendiği ifade ediliyordu. Başbağlar ve Madımak katliamlarından birkaç gün önce 28 Haziran'da İliç ilçesine bağlı Bağıştaş Köyü'nün önde gelen kanaat önderlerinden Alevi Dedesi İsmet Türkmen'in, hunharca terör örgütü tarafından katledildiği vurgulanıyordu. Komisyon'a gönderilen Emniyet Raporu'nda Türkmen hakkında 'Bölgede sözü dinlenen, yörede yaşayan halkı sürekli sükûnete davet eden, Alevi ve Sünni vatandaşlar arasındaki kardeşlik duygularından bahseden kanaat önderi' olarak tanımlanıyordu. Terör örgütü tarafından öldürülen İsmet Türkmen'in oğlu Hacı Bektaş'i Veli Kültür ve Tanıtma Derneği Başkanı Dinçer Türkmen (52), babasının ölümünün planlı olduğunu belirtti. Komisyon'a gönderilen raporu değerlendiren Türkmen, “Babam birleştirici bir insandı. İliç başta olmak üzere Erzincan'ın diğer ilçeleri Kemaliye ve Kemah'ta onu herkes iyi tanırdı. Bütün Alevi, Sünni ve Kürt köyleri tarafından sevilen bir insandı. Babamın bu özelliği onu hedef haline getirdi.” dedi.
Babası İsmet Türkmen'in PKK tarafından kaçıldığı haberini İstanbul'dayken aldığını ifade eden Dinçer Türkmen, teröristlerin Bağışlar Köyü'ne gelerek, bütün köylüleri konuşma yapmak için topladığını anlattı. Köy meydanına toplanan köylüleri yanına alan teröristlerin konuşma yapmak için özellikle kendi evlerine geldiğini aktaran Türkmen, “Köylüler başka bir evde toplanmayı talep etmişlerse de teröristler ikna olmamış. Zorla bizim eve girerek babamı almışlar. Hüseyin Türkmen amcamla annem, babamın götürülmek istenmesine karşı çıkmış. Fakat teröristler ‘Amcayla konuşup bırakacağız' diyerek yanlarına almışlar. Köyden sadece babamı götürdüler.” şeklinde konuştu.
JANDARMA GELEN ÇAĞRIYLA GERİ DÖNDÜ
Teröristlerin köyden ayrılırken geçit mevkiinde karşılaştıkları iki köylüyü de yanlarına alarak Urnaç diye tabir edilen dağlık bir bölgeye götürüldüğünü anlatan Türkmen, babasının burada katledildiğini söyledi. Dağa kaçırılan Cemal Fırat ve Kazım Peker isimli diğer köylülerin anlattıklarına göre; “30-40 kişilik bir Jandarma timi ile İsmet Türkmen ile iki köylüyü kaçıran PKK'lı gurup Avaz Mevkii'nde karşılaşıyor. Çalıların arkasına saklanan terörist guruba Jandarma çok yakınken bir telsiz çağrı üzerine geri dönüyor.” Bu tarz bir karşılaşmanın sadece bu olayla sınırlı olmadığını aktaran Türkmen, bu tarz karşılaşmaların birçok kez yaşandığını ve bu nedenle babasının faillerinin yakalanamadığını vurguladı.
Babasının katledildiği olayın yeterli araştırılmadığına dikkat çeken Dinçer Türkmen, o dönem kulağının üstüne yatan bazı devlet görevlilerinin kendilerine taziyeye dahi gelmediğini ifade etti. Rahmetli Recep Yazıcıoğlu'nun babasının öldürülmesine çok üzüldüğünü anlatan Türkmen, o dönemde Yazıcıoğlu ile babası arasında dostane bir ilişkinin olduğunu belirtti. “12 Eylül döneminde Maraş ve Çorum gibi Erzincan'ı da karıştıracaklardı. Buna babam gibi sağ duyulu insanlar mani oldu.” diyen Türkmen, babasını katleden, Başbağlar ve Madımak katliamlarını gerçekleştiren karanlık güçlerin amaçlarına ulaşamadığını kaydetti.