‘Başbakan hem İmralı ile görüşürüz, hem tecrit ederiz’ diyor. Bu konuda görüşülecekse İmralı’ya ciddi yaklaşılmalı. İmralı politikasını değiştirmeli. Hükümet ve Cumhurbaşkanı'nın yaklaşımında değişiklik olursa sorunun çözümüne katkı sağlar. Bu işin şakaya gelir tarafı yok, ölüm sınırına gelindi. Açlık grevleri konusunda mesafe alınmazsa geri dönüşü yoktur. Açlık grevine girenlerden biri yaşamını yitirirse kimse iyi şeyler beklemesin. Bu nedenle hükümet dikkatli olsun ve bu işin ciddiyetini kavrayıp somut adımlar atmalıdır.

Artık oyalama ile bu sorunun çözülmeyeceği ortaya çıkmıştır. Bu kışı oyalayarak geçirmek isteyenler yanılabilir. Bir tek Öcalan çağrı yaparsa onlar bırakır. Bu nedenle Öcalan’ın özgürlüğü sağlanmalı. İktidar 'toplum hazır değil' diyebilir. Ama bu politikalarla bin sene daha bu toplum hazır olmaz. Kürtler, toplumun hazır olması için bin yıl daha mı bekleyecek. Kürtlerin bekleyecek fazla zamanı yok

. Bu nedenle ölümleri durduracak yeryüzündeki tek insan Öcalan’dır. Hiçbir ordu PKK’yı bitiremez. PKK’yı durduracak tek güç ve kişi Öcalan’dır. Bu nedenle hükümet ciddi adım atmak istiyorsa, Öcalan ile görüşmenin olanaklarını sağlasın. Cumhurbaşkanı ‘iyi şeyler olacak’ dedi. Ancak binlerce kişi öldü. Bizim artık bir tek insanın ölümüne tahammülümüz kalmadı. Bu nedenle somut adım ve açıklamalar bekliyoruz”

 

Van Bağımsız Milletvekili Aysel Tuğluk, Öcalan’ın sıradan bir tutuklu olmadığını belirterek, “Bu açlık grevleri son bir haykırıştır. Buradan herkesin vicdanına sesleniyoruz. Çünkü durum çok ciddidir. Bugün itibariyle bu durumu kaldıramayacaklar var. Dönülmeyecek bir yol yarın çok geç olabilir. İnsanım diyen herkes bu ölümlerin önüne geçsin. Açlık grevi medya için de vicdani bir sınavdır. Bu sınav kimlerin geçip geçmeyeceğini belirleyen bir durumdur” dedi.