Mersin Üniversitesi Hastanesi, profesör çifte yönelik iddialar ile çalkalanıyor. Haklarında soruşturma açılan çift için savcılığa yapılan başvuruda T. çifti yanlış kanser tedavisi uygulamakla suçlanıyor.
Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’na, R. K. isimli bir hasta şikayet başvurusunda bulundu. K. başvurusunda kendisine yanlış tedavi uygulandığını belirterek ameliyatı yapan doktoru suçladı.
Dekanlık, üniversitede görevli bir profesörü bilirkişi olarak görevlendirdi. Yapılan görevlendirme sonrası Prof. Dr. E. T.’nin, K.’nın ameliyat raporunu inceledi. Yapılan inceleme sonrası K.’ya eksik ameliyat yapıldığı ve gerçek durum kendisine anlatılmayarak tedavisinde gecikmeye neden olunduğu anlaşıldı.
DİĞER AMELİYATLARI DA İNCELEDİ
Bilirkişi, K.’nın raporu dışında, Prof. Dr. E. T. ve eşi Prof. Dr. D. T.’nin yaptığı tüm ameliyatları mercek altına aldı. Yapılan inceleme sonrası ortaya çıkan tablo 'vahim' olarak nitelendirildi. R. K.’nın başvurusu sonrası başlatılan idari soruşturma devam ederken, diğer hastaların durumu ile ilgili ortaya yeni çıkan bilgiler, hazırlanan suç duyurusu ile Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildirildi. Savcılık, geçen 15 Kasım’da, çift için soruşturma izninin, bağlı bulundukları üniversiteye ait olduğuna işaret ederek görevsizlik kararı ile dosyası üniversiteye gönderdi. Savcılıktan gelen yazı sonrası üniversite, Prof. Dr. T. çiftine yönelik soruşturma için heyet oluşturdu.
İDDİALAR VAHİM
‘Ölüme sebebiyet verme’, ‘sahte ameliyat raporu hazırlama’, ‘kamu kurum ve kuruluşlarını dolandırma’, ‘görevi kötüye kullanma’ suçlamaları ile hazırlanan suç duyurusu başvurusunda T. çiftinin imzasını taşıyan ameliyat raporlarının sonuçlarından bazıları şöyle:
SİROZ TEDAVİSİ YAPILMADI
H.K. isimli hasta: Aslında siroz olduğu halde, Kendisinde kanser varmış gibi ameliyata alındı. Ancak K., kanser ameliyatı yapılmadığı gibi kanser ameliyatı ücreti hastadan alındı. Öte yandan K. siroz tedavisi yapılmadığı için öldü.
M.D.: Ameliyat tarihi 20 Temmuz 2017 olan D.’nin, yıllar önce başka bir hastanede rahmi alınmıştı. Ancak, D. için düzenlenen ameliyat raporunda rahim alındığı belirtildi. Ancak, D.’nin ameliyat sırasındaki frozen patolojik incelemesi yumurtalık kanseri olduğu bilindiği halde gerekli ameliyat yapılmadı. Ameliyatı eksik bırakılan D.’ye de yumurtalık kanseri olduğu söylenmedi. D., eksik ameliyat yapıldığı için daha sonra bağırsaklarına ve diğer organlarına da kanser sıçradı. Tekrar ameliyat olmak zorunda kalan 56 yaşındaki D. 10 gün önce hayatını kaybetti.
KANSERLİ HASTAYA TABURCU
E. D.: Ameliyat tarihi 26 Temmuz 2017… E.D.’nin ameliyatı sırasında yapılan incelemede frozen patoloji sonucu kanser olduğu anlaşıldı. Ancak E.D. için gerekli ameliyatı yapılmadan cerrahisi eksik bırakılarak karnı kapatıldı. Ne E.D.’ye ne de yakınlarına, kanser olduğu söylenmeden taburcu edildi.
İKİ YAĞ DOKUSUNU KOPARIN GİTSİN
P. I.: Ameliyat tarihi 18 Şubat 2017 olan I.’nın ameliyatı sırasında frozen patolojik inceleme sonucu kanser hastası olduğu anlaşıldı. İddiaya göre Prof. Dr. D. T. gerekli ameliyatı yapmadı. T.’nin, ameliyata katılanlara da ‘Bu deli kızla mı uğraşacağım. Kapatın karnını gitsin, ben çocuğumu okuldan almaya gideceğim şimdi bunla zaman kaybedemem oradan bir iki yağ dokusu koparın gitsin’ dediği iddia ediliyor.
YAPILMAYAN AMELİYATIN PARASI…
H. Y. : 9 Haziran 2017’de H.Y.’ye kanser ameliyatı yapılacağı söylendi. Ancak Y.’den ameliyat ücreti alındığı halde bu ameliyat yapılmadı. Y.’ye sadece rahim ameliyatı yapıldı. Benzer bir işlem T. Ş. İsimli başka bir kadın için de yapıldı.
RAHİM AMELİYATINA KANSER PARASI
E. S. : Ameliyat tarihi 3 Temmuz 2017 olan S.’den, yapılmayan bir ameliyatın parası alındı. Ancak S.’ye sadece rahim ameliyatı yapılıp karnı kapatıldı.
SORUŞTURMA SONUCUNDA ÇIKAR
Suçlanan isimlerden Prof. Dr. D. T., Hürriyet’e yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Devam eden bir soruşturma varsa, soruşturma sonucunda herkes sonuçları görür. Süren bir soruşturma varsa, hukuki bir süreç varsa bu aşamada konuşmak doğru olmaz” dedi. Prof. Dr. E. T. ise, gönderdiğimiz mesajı okumasına karşın dönüş yapmadı. E.T.’nin, iki ay önce, SGK’yı dolandırmak suçlaması ile memuriyetten çıkarıldığı öne sürüldü.
BİZE ‘KEMOCU’ DİYORLARDI
Telefonla ulaştığımız G.T. de, Hürriyet’e yaptığı açıklamada Prof. Dr. E. T.’nin kendisine de yanlış tedavi uyguladığını öne sürdü. T.’nin uyguladığı tedavi nedeni ile ağır sorunlar yaşamaya başladığını aktaran G.T., T. çifti hakkında dava açmaya hazırladığını belirtti. G.T. “Ameliyatım eksik yapıldı. Yanlış kemoterapi uygulandı. Ben de, T. çiftinden payını alanlardan biriyim maalesef. İyileştiğim söylenerek kemoterapime son verilmişken 9 ay sonra yapılan rutin muayenede hastalığımın nüksettiği söylendi ve anlaşıldı ki her şey yanlış uygulanmış. Önüne gelenle kemoterapi verdiklerini gördüm. Öyle ki, oradaki hemşireler bile bizler gittiğimizde ‘Kemocular gelmiş’ diye kendi aralarında konuşmaya başlamışlardı” dedi.