Doğru renk seçimi yaşam alanlarının tarzını belirlemeye, işlevselliğini artırmaya, rahatlığını sağlamaya ve evin genel atmosferini oluşturmaya rehberlik ediyor. Yanlış seçimler ise yaşam alanlarında hiç istemediğimiz karmaşaya ve estetik olmayan görüntülere neden olabiliyor. Renklerin, uyumsuzluğun ötesinde psikolojik etkileri de olduğunu belirten Coastal Homes Kurucusu Ahmet Tipi, “Renklerin insanlar üzerindeki psikolojik etkilerini ürün ve ortamlara adapte etmek için kullanılan Renk Teorisi tasarım anlayışı aracılığıyla dekorasyonda doğru renk seçiminde bulunmak mümkün. Teorinin temel kuralı 60-30-10 oranı. Bu kurala göre yaşam alanlarının yüzde 60’ı baskın renklerden, yüzde 30’u daha soft renklerden oluşmalı. Geriye kalan yüzde 10’luk kısımda ise detayları tamamlayan zıt renkler kullanılmalı. Örneğin, evlerde sıklıkla tercih edilen kahverenginin baskın tonları ile bej ve açık yeşil tonlarını kombinleyip, çok az bir miktar da kırmızı ve turuncu gibi sıcak renkler kullanmak dekorasyonda renk uyumu ve dengesi yaratabilir. En sıra dışı ve dikkat çekici renklerin az oranda kullanılması estetik ve dengeli bir yaşam alanı yaratmanın sırlarından biri. Özellikle küçük evleri olduğundan büyük göstermek için renk teorisi etkili bir seçim” diye konuştu.

Renklerin diliyle farklı ambiyanslar yaratın

Dekorasyonda renklerin doğru seçimi, koyu renkler ile açık tonları bir araya getirmekten çok daha fazlasını gerektiriyor. Bu noktada birbiriyle uyumlu renkler kullanılması ilk adımı oluştursa da tek başına yeterli değil. Renklerin farklı ifade biçimleri olduğunu belirten Ahmet Tipi,“Her rengin yaşam alanlarında farklı ambiyanslar yaratmak gibi bir görevi bulunuyor. Dolayısıyla yaşam alanlarında renk tercihinde en sevilen renkten ziyade yaratılmak istenen ambiyanstan yola çıkılmalı. Huzur ve dinginlik arıyorsanız baskın tonlardan uzak durmalı, gündelik yaşamı hareketlendirmek istiyorsanız canlı tonlardan faydalanmalısınız” dedi.

Odalara ruh katan renk seçimleri önemli

Doğru renk seçimi ve uyumuyla her odaya özel bir ruh yaratılabiliyor. Özellikle tüm ev halkının bir arada vakit geçirdiği salonlar ile kişiselliğin ön planda olduğu yatak odaları için renk seçimi büyük bir hassasiyet gerektiriyor. Renk seçiminde evlerin farklı mekanlarına uygun tonların seçilmesinin önemine dikkat çeken Tipi, “Evinizin salonunda günün yorgunluğunu atarken huzurlu zamanlar geçirmek ve yeni gün için enerji depolamak istiyorsanız kırmızı gibi agresif renklerden kaçının. Yeşil gibi huzuru, mavi gibi özgürlüğü çağrıştıran, bej ve pembe gibi evlere yumuşaklık katan renk tonlarından destek alabilirsiniz. Yemek bölümünde ise iştah açıcı ve dinamizmi çağrıştıran yeşil, kırmızı, turuncu gibi renklerin canlı tonlarını tercih edebilirsiniz. Günün yorgunluğunu rahat bir uyku ile üzerinizden atmak istiyorsanız yatak odanızda yeşil ve gri tonlarını rahatlıkla kullanabilirsiniz. Özellikle ruh dinginliği yaşatan deniz mavisi ve tonları oldukça ideal bir seçim olur. Meditasyon rengi mor ile lila tonları da fiziksel ve ruhsal yorgunluğu dindirmek için kullanılabilir” önerisinde bulundu.

Renklerin uyumu ile dört mevsim Akdeniz stili

Doğanın kendine has renklerini yansıtan mobilyaların yaşam alanlarına dinginlik ve sıcaklık getirdiğini ifade eden Ahmet Tipi, “İlhamını evde geçirilen her anı özel kılma düşüncesinden alan Coastal Homes olarak yaşam alanları için özgürlük, huzur ve rahatlığı bir araya getiren mobilyalar tasarlarken renklerin dünyasından güç alıyoruz. Akdeniz stili mobilya tasarımıyla öne çıkan bir marka olarak ahşabın ham görüntüsünü işleyerek tasarladığımız şık ve işlevsel mobilyalarımızda kullandığımız renklerle de evlere farklı karakterler katıyoruz. Coastal Homes olarak daha yalın ama güçlü tasarımlarla zamansız bir çizginin izini takip ediyor, iç mekanlarda renklerin uyumundan da esinlenerek dört mevsim Akdeniz stilini yaşatıyoruz. Aynı zamanda Coastal Touch hizmetimiz sayesinde uzman stilist ve mimar kadromuzla müşterilerimizin evlerinin dekorasyonuna yepyeni bir kimlik kazandırıyoruz” şeklinde konuştu.